Ahmet YÜCEBAĞ
NATO’nun Gözü Ortadoğu ve Asya’da
Suriye savaşı başladığı ve iç çatışmanın arttığı günlerde İslam dünyasında, İslam NATO’su söylemi gündem olmuş daha sonra Siyonist terör rejimi tavsiyesiyle(!) yerini ARAP NATO’su söylemine bırakmıştı.
Trump’ın, Kudüs’ü Siyonist terör rejiminin başkenti olarak kabul etmesi ardından yüzyılın anlaşması olarak kabul ettiği ve hem ABD hem de Siyonist terör rejimi seçimlerinden dolayı ötelenen proje NATO-ME ile yine Trump tarafından tekrar gündeme getirilmiştir. NATO-ME, Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) ile Ortadoğu (Middle East) kelimeleri baş harflerinin birleşimiyle oluşuyor. Trump Ortadoğu’da ABD himayesi ve kontrolü altında belli bir askeri güç bulundurarak maliyeti tüm NATO ve Arap devletlerine havale edip ucuz asker bulmaya çalışmaktadır. Güç bulundurma gayesi ise enerji merkez ve koridorlarında kaos ortamını canlı tutmaktır.
NATO-ME’nin, Ortadoğu’da Proxy güçlerin üzerinde oldukça etkili olan ve tam bir kontrol sağlayan Kasım Süleymani’ye suikast düzenlenmesiyle önü açılmıştır.
NATO-ME’nin ilk yapacağı Suriye’de barış değil israilin topraklarını genişletecek ve Kudüs’ü ebediyen İslam dünyasının elinden alacak kararı, askeri açıdan İslam toplumuna kabullendirmektir. ABD, YPG ile Suriye’de sağladığı ucuz askerleri tüm Ortadoğu’ya yayarak israil lehine Yüzyılın Projesine alan açmak istemektedir. Ortadoğu’da kontrollü bir kaostan sonra NATO-ME’nin alanını biraz daha açarak Asya’ya doğru genişleyecektir Trump’ın nihai hedefi Çin’in etrafını çevreleme politikasıyla sarmak olacaktır.
AB’nin kendi savunma hattını oluşturmak için çabaladığı günlerde Almanya ve Fransa’nın öncülük ettiği AB NATO’su olarak bilinen PESCO ile NATO’dan ve Trump’tan kurtulma çabası beyhude bir çaba olacaktır. ABD, Almanya’nın böyle bir yapılanmada öncülük etmesine izin vermeyecek ayrıca NATO-ME ile İngiltere, Almanya’yı Ortadoğu’da da frenlemeye çalışacaktır. İngiltere’nin Almanya ile anlaştığı ortak savunma anlaşması BREXİT ile, şimdilik rafa kaldırılmıştır. BREXİT, İngiltere için kaçınılmaz ve ardından İngiltere, hem AB’de hem Ortadoğu ve Afrika’da etkinliğini arttırmak isteyecektir. Mevcut konjonktürde bu tek başına oldukça zor bir durumdur bunun için ittifaklar kaçınılmazdır ve muhtemel ittifaklar Almanya, Rusya ve Türkiye ile olacaktır. ABD’yi yalnızlaştırma gayretine İngiltere de dâhil olacaktır. İngiltere’nin 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Ortadoğu’yu kontrol altına alması bazı yerel yönetimlerle devam etmektedir ve bu kesim Ortadoğu’da güçlü bir kanadı oluşturmaktadır. NATO-ME aynı zamanda İngiltere’ye karşıdır ve İngiltere’yi Ortadoğu’da etkisizleştirme hamlesidir.
ABD Ortadoğu’da oluşturmaya çalıştığı kaos ortamına İran’ı ve Irak’ı dahil ederek NATO’yu bölgeye getirmek için ortam hazırlamaktadır. İran’ın Proxy güçler üzerinden Ortadoğu’da yapacağı savunma ve saldırı hattı ABD’yi yıpratacak ama NATO’nun bölgeye gelmesini tartışmaya açacak ve muhtemelen meşrulaştıracaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.