Zülküf ER
Ne olacak bu Meclis'in hali?
Farklı görüşten insanların bir çatı altında olduğu ortamlarda tartışmaların yaşanmasından daha doğal bir şey olmaz. Hele de siyasetçilerin olduğu ortamlar daha da alengirli ortamlardır. Bu durum, tüm dünyada böyledir.
Ama gelin görün ki; TBMM'deki düzeyin mahalle kahvehanelerine rahmet okutur bir hale geldiğini görüyoruz.
Milletin kürsüsünde milletten aldıkları para ve yetkiye dayanarak kabadayılık yapanı mı dersiniz, milyonların gözlerinin içine baka baka yalan söyleyen mi dersiniz ya da sokakta iki insanın bir birine söylemesi halinde büyük olaylara sebebiyet olacak hakaret ve küfürler mi dersiniz, hepsi Meclis tutanaklarında mevcut.
Zaman zaman o kadar galiz küfürler kullanılıyor ki; o laflar özel bir televizyon kanalında yayınlanacak olsa RTÜK kanalın kapısına OHAL gibi çöker vallahi.
Şeref yoksunluğunu, namus fukaralığını ifade eden laflar ise artık sıradan ve alışılmış bir hale gelmiş durumda. Ne söyleyenin ne de sözün muhatabının yüzü kızarmıyor artık.
Kameralar önünde adeta tribüne oynarcasına bir birlerinin yakasına yapışan milletvekilleri, parti kulislerine ya da 5 yıldızlı otellerin restoranlarını aratmayan meclis lokantasına döndüklerinde ise önlerine serilen nimetlerden istifade konusunda can ciğer kardeş olabiliyorlar.
İşin ilginç yanı ise, atarlı vekillerin parti tarafından ödüllendirilmesi durumu. Türkiye'deki sistem dolayısıyla milletvekilliği bir prestij kapısı ve el kaldırılacak kaldır, şeklinde bir robotlaşma olduğundan kimse vekillerin yaptıkları hizmetlere bakmıyor. Meclisteki saldırganlık katsayısı ile şekillenen bir gelecek olduğu için adeta, ne kadar atar o kadar adaylık, ilkesi Meclis'e hâkim durumda.
Birçok milletvekili ise yalan söylediği ya da iftira attığı ortaya çıkmasına rağmen halen hiçbir şey olmamış gibi ya da istifa denen bir durum yokmuş gibi davranmaya devam ediyor.
Kimi öyle vekiller var ki, sadece kavgadan kavgaya adı duyuluyor. Ne bir kanun tasarısı vermiş, ne de milletin bir sorununu meclis gündemine taşımış. Milletle tek bağı ise Milletin vergilerinden ödenen maaşı ve milletin sırtından sağlanan imkanlar.
Özellikle her yıl olduğu gibi bu yıl da Bütçe görüşmeleri esnasında yaşananlar tam da ibretlik. Bütçe görüşmelerine zaman zaman parti liderleri, bakanlar ve Başbakan da katılıyor. Bu durum medyanın ilgisini de arttırdığından dolayı, vekillerin atar katsayısı tavan yapıyor.
Vekiller de haklı aslında. Sistem atar ve hakaret üzerine kurulmuş durumda. Özellikle partinin grup başkanvekili olmanın yolu atar ve hakaretten geçiyor. Partilerin şu anki grup başkanvekillerine bakın önceki dönemlerde isimleri kavga ve hakaretle en fazla anılan vekiller olduğunu görürsünüz.
Eğer bu meclis bu seviyesi ile toplumumuzu temsil ediyor ve toplumun aynası, özeti durumundaysa vay halimize…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.