Nehirden çıkan 110 cesedin sırrı!
29 Ocak'ta Halep'te kıyıya vuran 110 cesedin sırrı ortaya çıktı. Kurban yakınlarının anlattıkları tek bir yeri işarete ediyor. Tüm kurbanlar Esed güçleri tarafından infaz edilmiş.
Suriye'de iki yıldan uzun süren savaşın hafızalara kazınan olaylarından biri Ocak ayının sonunda Halep'te yaşanmış, elleri bağlı, başlarından vurulmuş haldeki 110 sivile ait ceset Kuveyk Nehri'nde kıyıya vurmuştu. Olayın ardından iki taraf da birbirine suçladı ve bu büyük katliam yavaş yavaş gündemden düştü.
Katliamın üstünden 6 hafta geçtikten sonra İngiliz Guardian gazetesi hazırladığı özel bir haberle vahşetin perde arkasını aydınlattı. Öldürülen siviller kimler? Nasıl ve neden öldürüldüler? Katliam kurbanlarından 11 aileye ile görüşen muhabirler her seferinde aynı adrese ulaştı; Esed güçleri!
TÜM DELİLLER ESED GÜÇLERİNİ GÖSTERİYOR
29 Ocak'ta kıyıya vuran cesetler, 48 saat içinde gömüldüler. Haberin yayılmasından sonra kayıp yakınları çekilen fotoğraflardan teşhis etmek için açılan ofise başvurdu. Kurbanların teşhisi sonrasında hepsinin Halep'in direnişçilerin elinde bulundurduğu kentin doğu yakasında yaşadığı ve çalışma yaşında oldukları anlaşıldı. Kurbanların diğer ortak noktaları ise hepsinin daha önce kentin Esed güçlerinin hakimiyetindeki batı yakasında bulunduğu ya da batı yakasına geçmeye çalışmış olması. Kurbanların çoğu, Halep içinde Esed rejiminin kurduğu kontrol noktalarında kaybolmuş. Yani, direnişçilerin elindeki bölgelerde yaşayan bu sivillerin yolları bir şekilde Esed askerler ya da Şebbihalarla kesişmiş.
YÜREK YAKAN HİKAYELER
Katliamda hayatını kaybedenlerden biri 18 yaşındaki Muhammed'di. Akrabaları, Cemiliye semtinde bulunan diş hekimine giden Muhammed'in kontrol noktasında durdurulmuş. Babası akıbetini öğrenmek için rejim güçlerine başvurduğunda Muhammed'in genç olduğu ve askere alındığı söylenmiş. Birkaç gün sonra da cesedi nehir kenarında bulunmuş.
Şu an Özgür Suriye Ordusu saflarında savaşan Amr el Ali, 20 ve 14 yaşındaki iki kuzenini katliamda kaybetmiş. Cesetlerin kıyıya vurmasında 5 gün önce kaybolan iki kardeşin, çalışmak için batı yakasına gittiğini ancak kontrol noktasında gözaltına alındığını anlattı.
İsmini açıklanmaması kaydıyla gazete konuşan bir kişi de Esed askerleri tarafından gözaltına alınan oğlunun cesedini bir gün sonra nehir kıyısında bulduğunu anlattı.
Adını Ebu Lütfi olarak veren bir başka Suriyeli de, Esed hapishanelerinde tutulan yakınları Muhammed Waiz'in durumunu öğrenmek için hapishane görevlileri ile konuştuklarını ve kendilerine Vaiz'in 10 gün sonra salıverileceğinin bildirildiğini söyledi. 10 gün sonra ise Muhammed Vaiz'in cesedini bulmuşlar.
İŞKENCEHANELERDE NELER YAŞANIYOR?
Kurbanların hemen hepsi kontrol noktalarında kaybolmuş ya da alıkonulmuş. Sonra yaşananlar hakkında net bir şey yok ancak Guardian'ın konuştuğu başka Suriyeliler neler olabileceği konusunda ipuçları verdi. Tutuklanan sivillerin hemen hepsi, askeri istihbarat üssü içindeki hapishaneye götürülüyor. Orada kalan bazı siviller yaşadıkları kâbusu anlattı.
20'li yaşlarında olan ve adının açıklanmasını istemeyen bir Suriyeli Ocak ayı ortasına kadar bu hapishanelere tutulmuş. Bu tanık hapishanenin Suriyeli siviller için ne anlama geldiğini 'eğer sizi oraya götürürlerse, işiniz bitti demektir' diyerek açıkladı.
ASİT DÖKEREK İŞKENCE
19 yaşındaki Abdül Rezzak da 3 ay kaldığı hapishanelerde tanık olduklarını şöyle anlattı:
'Buştan semtindeki bir marangozhanede çalışıyordu. Dükkandan sandviç almak için ayrıldığımda Esed askerleri beni yakaladı ve yaşımın küçük olmasından dolayı benim muhalif asker olduğumu söylediler. Beni, hapishanede 8 gün boyunca aralıksız dövdüler. götürdüler. 4. Blokta insanların üzerine asit dökerek işkence ediyorlardı. O kokuyu siz de duyuyordunuz.'
Abdül Rezzak ayrıca, Hava Kuvvetleri İstihbarat üssündeki hapishanede bulunduğu süre içinde 30 kişinin infaz edildiğine tanık olduğunu, infaz sırasındaki silah seslerini söylediğini de anlattı.
Yeni Şafak
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.