Nisanur Dergisi Mart sayısı çıktı
“Ailemizin dergisi” Nisanur’un Mart 2015 sayısı çıktı. Derginin bu ayki dosya konusu; çocuk istismarı.
“Ailemizin dergisi” sloganıyla yayın yapan Nisanur Dergisi’nin Mart 2015 sayısı çıktı. Derginin bu ayki dosya konusu; çocuk istismarı. Nisanur Dergisi 40. sayısında okurları için Psikolojik Danışman ve Aile Danışmanı Nuray Baştan Aydın ile yaptığı röportaj da ebeveyn-çocuk ilişkisine dair okurların bilmek istediği ve merak edilen noktalara açıklık sunuyor.
Nisanur Dergisi 40. sayıda kapağa taşıdığı başyazı içeriğine baktığımızda; baharla beraber Müslümanların kulluğun baharını yaşamaları gerektiği belirtilerek; Bolluk, rahatlık ve dünyaya bağlılık ile azalan hassasiyetlerin yoğunlaştırma uyarısında bulunarak; “Bu mirasın varisleri sizlersiniz. Her yeni bahar, bu veraseti yâd ettirecek bir haşiye olsun size. Çalışın, çabalayın, koşuşturun, anlatın! Camiler, dernekler, cuma sohbetleri, okul sıraları, mescitler, hastane kuyrukları, mesai araları buna bir vesile olsun. Bebeğinize okuduklarınız dahi bunları terennüm edeceğiniz ninniler olsun. Bu ümmetin kadınları, baharla yıkanlara mukabil baharla yapanlar olsun!” ifadelerine yer verilmiş.
Derginin editör yazısında ise“İslam’ın hayatı güzelleştirmeye ve anlamlı kılmaya yönelik esaslarına; şer’i hükümlere ne kadar da muhtacız! Bunu toplum olarak tanık olduğumuz çirkef ve can sıkıcı olayların adeta tavan yaptığı dönemlerde çok daha iyi idrak etmekte; ona olan ihtiyacımızı ibretle müşahede etmekteyiz. Üstelik bünyesinde barındırdığı cezai müeyyidelerin ne derece elzem ve hayati bir öneme haiz olduğunu her kesimden insanın ifşa ve kabul ettiğine de şahit oluyoruz, böylesi zamanlarda” sözlerine yer verilmiş.
Öte yandan editör yazısında dosya konusuna ilişkinise; “Kıymetli okurlarımız! Sizlerin de malumudur ki; son günlerde toplum olarak en üst perdeden tanık olduğumuz “cinsel istismar ve tecavüz” olayları gündeme oturdu. Ne yazık ki ‘ilk’ cihetinden olmadığı gibi son da olmayacağının sinyalleri gayet güçlü… Bu huzur bozucu ve üzücü durumların ayyuka çıkışı, bizleri sorunun köküne inmeye; sonuçlar üzerinde durmaktan ziyade nedenleri irdelemeye ve çözüme/korunmaya dair öneriler sunmaya çalışmaya sevk etti. Bilhassa korumasız ve masum olmaları hasebiyle ve bugünün çocuğunun yarının genci/büyüğü olacağı bilinciyle ‘çocuk istismarı’ üzerinde yoğunlaştık. Nihayetinde manevi ve bedeni sağlığın yerinde olduğu bir toplumun inşası için bireylerin sıhhati esastır” ifadeleri kullanılmış.
Nisanur Dergisi Mart 2015 sayısında yazarların işlediği konulardan birkaçına değinirsek; Esra Toprak; “Televizyon, taciz ve tecavüz ahlaksızlığını direk olarak meşru göstermiyor. Ama bu yöntemleri muhatabına gösteriyor/öğretiyor” derken, Rana Çeçen de “Birçok huy ve ahlaki özellik gibi edep ve hayâ duyguları da küçük yaşlarda kazandırılmazsa, ileri yaşlarda bunları önemsemek pek mümkün olmayabiliyor” hatırlatmasını yapıyor.Reyhan Güneş; “Anne, genellikle bir işi çıktığında çocuğunu kendisiyle beraber götürmekten üşenir ve çocuğunu ya kendisine yakın bir akrabaya ya da samimiyetine güvendiği bir komşuya bırakabilmektedir. Masum olarak görülse de, aslında bu çok da masum bir davranış değildir” izahında bulunuyor.Pedagog Meliha Timur ise “Bedeninin kendisine ait olduğu hissini kazanamayan çocuk, çok rahatlıkla tacize uğruyor. Çünkü herkesin bedeni üzerinde bir şeyler yapabileceğini düşünüyor” diyerek “Özellikle 7 yaşından sonra çocuğunuzun odasına izin almadan girmeyin” uyarısında bulunuyor.
Dergi bu hususta Psikolojik Danışman ve Aile Danışmanı Nuray Baştan Aydın ile yaptığıröportaj da ebeveyn-çocuk ilişkisine dair bilmek istenilen ve merak edilen noktalara açıklık sunuyor.İLKAH
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.