Nükleer'de İran ile anlaşma sağlandı

Nükleer'de İran ile anlaşma sağlandı

İran ile BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerde anlaşma sağlandı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, İran ile BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya (5+1) arasındaki, İran’ın nükleer programına ilişkin müzakerelerde anlaşmaya varıldığını bildirdi.

Ashton'ın Sözcüsü Michael Mann, Twiter'da Ashton'ın, "İran'la 5+1 ülkeleri arasında anlaşma sağlandı" dediğini kaydetti.

Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ve Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de müzakerelerin yapıldığı Cenevre Intercontinental Otel'den ayrılırken, basın mensuplarının "Anlaşma sağlandı mı?" sorusu üzerine "Evet" yanıtını verdi.

Anlaşma, Cenevre'deki müzakerelerin üçüncü turunda beşinci günün sonunda çıktı.

Müzakerelere, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ve İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif katıldı.


Obama'dan açıklama

ABD Başkanı Barack Obama, İran’ın nükleer programına ilişkin müzakerelerde anlaşmaya varılmasıyla ilgili olarak Beyaz Saray'da açıklama yaptı.

Bugün, P5+1 ülkeleri olarak İran’ın nükleer programına yönelik kaygıları ele almaya yönelik kapsamlı bir çözüme doğru önemli bir adım attıklarını belirten Obama, İran’ın nükleer silah edinmesinin önlenmesi yönündeki kararlılığının altını çizdi. Obama, bu konudaki meseleyi barışçıl yollardan çözmeye dair güçlü bir tercihinin de bulunduğunu dile getirdi.

Obama, “Bugün diplomasi, İran’ın nükleer programının barışçıl olduğunu ve nükleer silah elde edemeyeceğini teyit edebileceğimiz daha güvenli bir dünyaya doğru yeni bir yol açtı” dedi.


İran müzakereleri kılıf olarak kullanamayacak

Bugünkü duyurunun sadece bir ilk adım olmasına rağmen önemli şeyler başardığını ifade eden Obama, neredeyse 10 yıldan bu yana ilk defa İran’ın nükleer programını durdurduklarını ve programın kilit unsurlarının etkisiz hale getirileceğini söyledi. Obama, anlaşmadaki maddeleri sıralayarak bunların İran’ın nükleer silah elde etmesini engellemeye yardım edecek önemli sınırlamalar getirdiğini vurgulayarak, “Basit biçimde ortaya koyarsak, bunlar İran’ın bomba elde etmeye yönelik muhtemel yollarını kesecek” dedi.

Aynı zamanda, bu birinci adımın daha kapsamlı bir çözüme yönelik müzakereler için 6 aylık bir zaman yaratacağını ifade eden Obama, “Bu anlaşma sayesinde İran, müzakereleri nükleer programını geliştirmeye yönelik bir kılıf olarak kullanamayacak” yorumunda bulundu.

Bu anlaşmayla ABD ve müttefiklerinin yaptırımlar konusunda İran'a ılımlı bir rahatlama getirmekte mutabık kaldığını belirten Obama, yine de en güçlü temel yaptırımlarını uygulamaya devam edeceklerinin de altını çizdi. Obama, 6 aylık süre içinde İran’ın taahhütlerini yerine getirmemeleri halinde ise Tahran yönetimi üzerindeki baskıyı artıracaklarını vurguladı.


Yeni yaptırımlara gitmenin zamanı değil

İran veya herhangi bir ülkenin barışçıl nükleer enerjiye erişiminin olabilmesi gerektiğini de dile getiren Obama, ancak İran’ın geçmişteki yükümlülüklerine yönelik ihlalleri nedeniyle nükleer silah edinmesine yönelik katı sınırlamaları da kabul etmesi gerektiğini aktardı. Obama, bu müzakereler sırasında her konu üzerinde anlaşmaya varılana kadar, aslında hiçbir meselede anlaşmaya varılmış olunmayacağını belirterek, nükleer programının barışçıl amaçlar güttüğünü kanıtlamanın İran’a ait olduğunu söyledi.

İran’ın bunları reddetmesi halinde ise artan baskı ve izalosyanla karşı karşıya kalacağını ifade eden Obama, Kongre’ye de şu anda yeni yaptırımlar yoluna gitmenin zamanı olmadığı mesajını verdi. Obama, böylesi bir durumun bu umut vadeden birinci adımın raydan çıkmasına neden olabileceğini vurguladı.

Bu süreç boyunca ABD olarak, İran’ın niyeti konusunda şüpheci olmaya hakları bulunan İsrail ve Körfez’deki partnerleri başta olmak üzere müttefik ve dostlarına yönelik taahhütlerine bağlı kalmaya da devam edeceklerini belirten Obama, Tahran yönetiminin nükleer programına yönelik kalıcı bir çözümün ancak diplomasiyle getirilebileceğini söyledi.

Obama, şunları kaydetti:

“Bugün kapsamlı ve barışçıl bir çözümü başarmaya yönelik gerçek bir fırsat bulunuyor ve bunu test etmemiz gerektiğine inanıyorum. Bugün atılan birinci adım, başkanlığa geldiğim günden buyana İran ile yaptığımız kayde değer somut ilerlemedir. Şimdi 10 yıllardır bizim ve müttefiklerimizin güvenliğini tehdit eden bir konuyu çözebilecek kapsamlı ve kalıcı bir anlaşmayı takip etmek için önümüzdeki ayları değerlendirmeliyiz. Bu kolay olmayacak, önümüzde büyük zorluklar bulunuyor ama ABD, güçlü ve ikili bir diplomasi yoluyla daha fazla barış, güvenlik ve uluslar arasındaki işbirliğinin daha çok olduğu bir dünya adına kendi üzerine düşeni yerine getirecektir.”


Tarihi bir anlaşmanın başlangıcı olabilir

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun da İran’ın nükleer programına ilişkin müzakerelerde anlaşma sağlanmasından memnuniyet duyduğunu bildirdi.

BM Genel Sekreterlik Sözcülüğü'nden yapılan açıklamaya göre Ban, müzakere sürecini yürüten tarafları tebrik ederek, "Bu uzlaşma, Ortadoğu ve ötesindeki halklar ve milletler için tarihi bir anlaşmanın başlangıcı olabilir" ifadelerini kullandı.

Konuyla ilişkili bütün hükümetlere, bu "cesaret verici başlangıca" mümkün olan her türlü desteği verme ve karşılıklı güven çağrısı yapan Ban, nükleer silahsızlanmaya yönelik sarsılmaz bağlılığını da vurguladı.

Ban, uluslararası toplumdan da sürece destek vermelerini isteyerek, sürecin başarılı olması durumunda bunun uzun dönemde tüm tarafların yararına olacağını belirtti.


6 aylık süreyi kapsayacak

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, İran ile BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya (5+1) arasında İran’ın nükleer programına ilişkin anlaşmaya varılmasının ardından Uluslararası Konferanslar Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.

İran'la imzalanan anlaşmanın, "bir ilk adım" olduğunu belirten Kerry, asıl amacın dünyayı daha güvenli bir yer haline getirecek daha kapsamlı bir anlaşma olduğunu belirtti.

Atılan bu adımla İran'ın programını geriletilmiş olacağını vurgulayan Kerry, "Bu anlaşma, bölgedeki ortaklarımızı ve müttefikimiz İsraili daha güvenli yapacak" dedi. Anlaşmanın herkes için çok zor bir süreç olacağını ifade eden Kerry, İran'ın, nükleer programının barışçıl olduğunu ispatlaması gerektiğini kaydetti.

İran'a uygulanan yaptırımların amacının müzakere masasına oturmak olduğunu ifade eden Kerry, yaptırımların amacına ulaştığını söyledi.

Kerry, "Anlaşmaya vardığımız konular 6 ay yürürlükte olacak ve İran'ın nükleer programına ilişkin temel kaygıları kapsayacak" dedi.

İran'ın zenginleştirilmiş uranyum düzeyini yüzde 5'te durdurmayı kabul ettiğini bildiren Kerry, "İran, sahip olduğu yaklaşık 200 kilogram yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş ve nükleer silah yapımı kapasitesine sahip uranyumu dönüştürecek ve 6 ay içinde bu oranda uranyuma artık sahip olmayacak" diye konuştu.

İran'ın yüzde 3,5 düzeyindeki zenginleştirilmiş uranyum stoklarını önümüzdeki altı ayda artırmayacağını ifade eden Kerry, "Ek zenginleştirme tesisi inşa edilmeyecek" dedi.

Anlaşmaya göre, önemli tesislerde günlük kontrol gerçekleştirilebileceğini belirten Kerry, İran'ın yeni santrifüjler inşa etmeyeceğini kaydetti.

Kerry, İran'ın plütonyum reaktörü Arak'ın faaliyetlerini durduracağını da bildirdi.

Bu ilk adımın, İran'ın uranyum zenginleştirme hakkına sahip olduğu anlamına gelmediğini vurgulayan Kerry, "Bu metin, 'İran'ın barışçıl nükleer programı müzakereye tabidir' diyor" ifadesini kullandı. Kerry, zenginleştirme konusunun karşılıklı olarak müzakere sürecinde kararlaştırılacağını belirtti.

Uluslararası toplumun İran'a uygulanan bazı yaptırımları azaltacağını ifade eden Kerry, İran'ın anlaşma şartlarını yerine getirmesi halinde 4,2 milyar dolarlık bir fonu kullanabileceğini kaydetti. Kerry ayrıca, 1,5 milyar dolarlık ihracat geliri sağlayabilecek şekilde yaptırımlarda yumuşamaya gidileceğini de dile getirdi.

Bakan Kerry, yaptırımların temel yapısının, petrol ve finansal hizmetleri de içerecek şekilde halen devam ettiğini de vurguladı.

Varılan anlaşmanın ardından müzakerelere katılan ülkelerin dışişleri bakanları BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen kısa bir törende bir araya gelerek el sıkıştılar.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.