Mardin’in Nusaybin ilçesinde 14 Mart’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı bazı mahalleler hariç 25 Haziran’da kısmi olarak kaldırıldı. Çatışmaların yoğun olarak yaşandığı ve etrafı telle çevrilen 6 mahallede ise yasak devam ediyor.

Sokağa çıkma yasağının kısmi olarak kaldırılmasının ardından halk evlerine dönmeye başladı. İlçede yaşanan olaylar birçok ailenin mağdur olmasına neden oldu.  

Kiralık ev sıkıntısı

İlçedeki çatışmalar nedeniyle ağır hasarlı olduğu tespit edilen ev ve iş yerlerinin yıkımına başlandığı ilçede kiralık ev sıkıntısı baş göstermeye başladı. İlçe halkı, biriken borçlarını ödemekte sıkıntı çekiyor.

“Biriken faturaları ödeyemiyorum”

Yaklaşık 5 aydır Kızıltepe’de bir ev kiraladığını dile getiren Celal Çeçen, çok mağdur olduklarını söyledi. Perişan bir halde olduklarını kaydeden Çeçen, ilçede iş bulamadığı için biriken kira ücreti başta olmak üzere faturalarını ödeyemediğini söyledi.

“Çaresiziz…”

Ne yapacağını bilemediğini, çaresiz bir durumda olduğunu ifade eden Çeçen sözlerini şöyle sürdürdü; “İlçedeki bütün halk perişan durumdadır. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Biz de şaşırdık kaldık. Burada iş bulmadığım için mecburen ilçeyi terk edeceğiz. Nusaybin’de kiracıyım. Çok şükür evimiz yıkılmadı ama hayatımız yıkıldı.”  

“Neredeyse dilencilik yapacaktım”

Tüm düzenlerinin bozulduğunu kaydeden Çeçen, çocuklarının psikolojisinin bozulduğunu söyledi. Çeçen, “Kızıltepe’de nerdeyse dilencilik yapmak zorunda kalacaktım. Devletin bize sahip çıkması gerekiyor. Perişan olduk, rezil olduk.” diye konuştu.

“Vefat eden babamın taziyesini bile kuramadım”

Yasak zamanında babasının vefat ettiğini anımsatan Çeçen, son olarak şunları söyledi; “Babam vefat etti, taziyesini bile kuramadık. Şuan eşyalarımı komşuya taşıyacağım. Nakliye parası olmadığı için eşyalarımı Kızıltepe’ye götüremiyorum. Ben borçla burayla gelmişim, buraya gelecek yol param bile yoktu. Benim eşyalarımı ikinci el olarak satmak istesem de eski olduğu için kimsede almıyor. Fazla kullanılan eşyaları da çöpe atacağım. Eşyaları çöpe atacağız, kullanılmaz hale gelmişlerdir. 5–6 aydır kapı kapalıdır, bütün eşyalarımız bozuldu. Buda bizim zararımızdır. Yazık günah değil mi?” (M. Salih Keskin – İLKHA)