Suriye hükümetine karşı mücadele eden en etkili gruplardan biri olan biri olan Nusra Cephesi'nin lideri Ebu-Muhammed El-Culani'nin akıbeti hakkında soru işaretleri devam ediyor.

Suriye devlet televizyonu geçtiğimiz günlerde El-Culani'nin Lazikiye'de Suriye ordusuyla girdiği bir çatışmada öldürüldüğünü duyurmuş, ancak bilgi doğrulanmamıştı. Nusra Cephesi de iddiayı yalanladı.

Arap basını El-Culani'nim hala hayatta olup olmadığına ya da nerede olduğuna dair bilgi olmadığını, ancak cepheden gelen haberlerin Nusra liderinin görevinin başında olduğuna işaret ettiğini kaydediyor.

Nusra liderinin öldürülmesi durumunda sosyal medya platformlarında önemli yansımaları olacağına dikkat çeken uzmanlar, ne sanal mecrada ne de cephe hattında "olağandışı" bir hareket görülmediğini kaydediyor.

GİZEM

El-Kaide bağlantılı olduğu iddia edilen Nusra Cephesi'nin lideri hakkında bilinenler de çok az. El-Culani'nin Irak'ta Amerikan işgaline karşı mücadeleye katılmadan önce Arapça öğretmeni olarak çalıştığı, Beşar Esad'a karşı ayaklanma başladığında isyana destek için doğduğu Suriye'ye döndüğü belirtiliyor.

Gerçek adının ne olduğu bilinmeyen Nusra liderinin lakabı İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nde doğmuş olduğu tahminlerine neden oluyor. Irak, Ürdün ve Lübnan güvenlik yetkilileri 39 yaşındaki El-Culani'yi "El Kaide'nin üst düzey liderlerinden biri" olarak niteliyor.

Ürdünlü bir güvenlik yetkilisi, El Kaide'nin sadece üst kademesini El-Culani'nin gerçek adını bildiğini, ama genellikle komutana "El-Şeyh El-Fatih," (Şeyh Fatih) olarak hitap ettiklerini söylüyor.

Nusra liderinin resmi için Internette arama yapıldığında ise sadece genç, sakallı bir adam fotoğrafı karşınıza çıkıyor.

IRAK'TAN SURİYE'YE

Iki üst düzey Iraklı askeri istihbarat yetkilisi, Arapça öğretmenliği sırasında Irak'taki El Kaide'nin Ürdün doğumlu lideri Abu Musab Zerkavi ile yakınlaşan El-Culani'nin, Zerkavi'nin 2006 yılında bir ABD hava saldırısında öldürülmesinin ardından tutuklandığını ve Kuveyt- Irak'ın sınırındaki Camp Bucca hapishanesine gönderildiğini anlatıyor.

ABD'nin on binlerce insanı tuttuğu bu askeri hapishanede Nusra liderinin diğer mahkûmlara klasik Arapça öğrettiği de kaydediliyor. 2008 yılında hapishaneden serbest bırakıldıktan sonra Ebu Bekir el-Bağdadi ile Irak'ta ABD işgaline karşı savaşmaya devam eden El-Culani'nin Musul operasyonlarından sorumlu olduğu da ifade ediliyor.

Suriye'de huzursuzluk başladıktan kısa süre sonra ülkesine dönen El-Culani Ocak 2012 yılında Nusra Cephesi'ni kuruyor ve Nusra Suriye genelinde binlerce savaşçısı olan en güçlü silahlı gruplardan biri haline geliyor.

Başta Halep, İdlib ve Deyrizor olmak üzere, Suriye'nin 14 bölgesinin 11'inde savaşçıları aktif durumda. Başlangıçta büyük şehir merkezlerinde gerçekleştirilen ve çok sayıda sivilin ölümüne neden olan intihar saldırılarında bu grup sorumlu tutuldu. Daha sonra disiplinli ve silahlı savaşçıları düzenli olarak isyancıların düzenlediği operasyonlarda ve büyük saldırılarda yer almaya başladı. Bugün Suriye'nin kuzeyinde bazı bölgeler bu grubun denetiminde.

ABD Aralık 2012'de El Nusra Cephesi'ni, Irak El Kaidesi'ne bağlı olduğunu söyleyerek terörist ilan etti.

Özgür Suriye Ordusu üyeleri ile yaşanan bazı sıkıntılara rağmen, iki tarafın sık sık hükümet birliklerine karşı birlikte mücadele verdiği biliniyor. Nusra Cephesi savaşçılarının büyük çoğunluğunu "yabancı militanların" oluşturduğu da iddialar arasında..