Diyarbakır merkez Yenişehir ilçesinde bulunan Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanlığı binasında yapılan basın açıklamasını Şube Başkanı Ramazan Tekdemir okudu.

Öğretmenliğin insanlığın en kadim ve önemli mesleklerinden biri olduğunu hatırlatan Tekdemir, kamu sistemi içerisinde tanımlanmış eğitim-öğretim hizmetleri sınıfından müstakil bir meslek kanununa kavuşturulması hususunun artık daha fazla ötelenmemesi gerektiğini söyledi.

Tekdemir, "Mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, sosyal zeminde öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması, yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için meslek kanununun ivedilikle yürürlüğe konulması gerekmektedir." dedi.

Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun olmamasını hukuki açıdan boşluk, mesleki açıdan ise yoksunluk olarak tanımlayan Tekdemir, "Kanun, hedefler ve gerçekler bağlamında uluslararası standartlara uygun bir kariyer mesleği niteliğini taşımalı; öğretmenin etkinliğini artıracak, itibarını yükseltecek hükümler içermelidir. Meslek kanununun yapılması için gereken talep de yazılması için gereken birikim de var. Bundan sonra bir tek şeye ihtiyaç var. O da kanunun çıkarılmasını hızlandıracak irade." ifadelerini kullandı.

"Meslek kanunumuzu istiyoruz, daha fazla beklemek istemiyoruz"

Millî Eğitim Bakanlığı'nın 2023 Eğitim Vizyonunda ve 11'inci Kalkınma Planı'nda Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun çıkarılması hedefine yer verildiğini hatırlatan Tekdemir, "Meslek kanununun çıkarılması noktasında niyet ve kararlılığın kamuoyuna deklare edilmesinin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen, bugüne kadar kamuoyuna net, açık ve kesin bir içerik paylaşımı yapılmış değildir." şeklinde konuştu.

Tekdemir, "Öncelikle resmî veya özel öğretim kurumu ayrımı yapmaksızın bütün öğretmenleri kapsayacak, öğretmenlik mesleğinin bütün boyutlarını ele alacak bir yasal düzenlemeye duyulan ihtiyaç konusunda geniş bir toplumsal mutabakatın varlığı kabul edilmelidir. Bu mutabakatın faydalı bir sonuç doğurması, meslek kanununun 'öğretmenlerin statüsünü, toplumsal itibarını yükseltebilecek, haklarda kazanç sağlayacak, çalışma şartlarını iyileştirecek, şiddeti de önleyecek' türden bir içerikle uygulamaya konulmasıyla mümkündür." diye belirtti.

"Öğretmenlerin mesleki ilerlemelerini sağlayacak basamaklar yeniden hayata geçirilmeli"

Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun eğitimin niteliğinin artmasına doğrudan katkı sağlayacağını belirten Tekdemir, "Biz, meslek kanununda, öğretmenlerin özlük haklarının uluslararası standartlar çerçevesinde tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz. Öğretmenlerin mesleki ilerlemelerini sağlayacak şekilde kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesinin meslek kanunu iddiasının ispatı için şart olduğunu düşünüyoruz. İstihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere zorunlu hizmet gibi dayatmalara son verecek, öğretmeni motive ve teşvik etmeye, imkânlar, fırsatlar ve artırımlı haklarla ödüllendirmeye dair hükümlerin mesleği özendirmeye, mesleği yürütenleri güçlendirmeye ilişkin ön şart olduğunu biliyoruz." dedi.

Öğretmenin itibarının, statüsünün, hak ve imkânlarının, fırsat ve yetkilerinin artırılması gerektiğine vurgu yapan Tekdemir, "Öğretmenlerin ve eğitim kurumu yöneticilerinin mali haklarında, hak, yetki, sorumluluk ve toplumsal beklenti ekseninde gerçekleştirilmesi kaçınılmaz görünen artış gerekliliği, kamu maliyesi dengesi, bütçe olanakları ve bahanelerin arkasına sığınılmadan çıkarılmalıdır." ifadelerini kullandı.

Tekdemir son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Eğitim çalışanlarımız, yılda bir gün övgü cümleleriyle geçiştirilen anma günleri beklemiyor. 24 Kasım'da öğretmenlerimize verilebilecek en büyük müjde haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun TBMM gündemine getirilmesidir. Zaman, vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca ulaştırma zamanıdır. Eğitim-Bir-Sen olarak, bu hususlar temelinde çıkarılacak Öğretmenlik Meslek Kanunu'na katkı ve destek sunacağımızı bir kez daha ifade ediyor; siyasi iradeyi, TBMM'yi ve Bakanlığı bu konuda adım atmaya çağırıyoruz."