Okullarımızı Devreye Sokamadık
Haliç Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslar arası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Melen, Van'ın depremden sonra büyük bir imtihandan geçtiğini belirterek, "Bana acı veren en önemli konu okullarımızı açamadık, okullarımızı devreye sokamadı
VAN- Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) tarafından organize edilen 'Banka Bölge Müdürleri' toplantısına katılan Haliç Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslar arası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Melen, Van'ın deprem sonrası sürecini değerlendirdi. Van'ın yaşadığın felaket üzerinden 1 yıl gibi bir zamanın geçtiğini hatırlatan Melen, buna rağmen Van'ın kısa sürede ayağa kalktığını söyledi.
Okullarımızın Açılmaması Bana Açı Verdi
Başta ABD olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin kriz içerisindeyken Türkiye'nin ayakta kaldığı söyleyen Melen, deprem sonrası Van için yapılanları hatırlatarak, "Depremde de ayakta kaldık. Bakın 17 bin konut yapıldı. 3,5 milyar lira para aktarıldı. Bu öyle basit bir olay değil. Türkiye bir imtihanı daha geçti. Bütün mesele bundan sonraki imtihanları da en iyi şekilde geçmektir. Bana acı veren en önemli konu okullarımızı açamadık, okullarımızı devreye sokamadık. Bu ilin kadınlarının yüzde 50'si okuma yazma bilmiyor. Okuma oranı bu kadar düşük bir ilin ayakta kalmasını ciddiye alıyorum." ifadelerini kullandı.
"Çok Kanun Çıkarmaya Gerek Yok"
Türkiye'nin önünde 3 önemli sıkıntının olduğunu belirten Melen, Türkiye'nin eğitim sistemini eleştirerek, "Bunlardan birincisi insan kaynakları sıkıntısıdır. Biz insan yetiştiremiyoruz. Örneğin bizim verdiğimiz eğitim değil öğretimdir. 4+4+4 gibi konularla zaman kaybediyoruz. Benim derdim dünya ile rekabet etmek, ayakta kalmak. Dünya ile rekabet edecek insan kaynakları olmasıdır. Ama bu eğitimle bu üniversitelerle olmaz. İkincisi verimlilik sıkıntısı. Verimlilik kavramı hiç yapımızda yok. Hala ezbere dayalı bir araştırma ve sentez yapılıyor. Üniversitelerde öğretim yapılıyor. Eğitim Yapılmıyor. Eğitim niteliği ile uğraşmamız gerekir aksi halde sorunlar çözülmez. Üçüncü konu ise kurumsallaşma konusudur. Devlet de kurumsallaşmasını yapmadı. TBMM de kurumsallaşmasını yapmalıdır. Dünyanın en çok kanununu çıkaran ülke Türkiye'dir. Çünkü araştırma komisyonu yok. Türkiye'de örgütlenme kapsamda en büyük kurum TBMM'dir, ama bir komisyon bile oluşturmuş değil. Çok kanun çıkarmaya gerek yok Araştırarak kanunları çıkartmak gerek. 28 senidir çözemediğimiz terörden mi söz ediyorsunuz. Bu işler uzlaşmayla, araştırmayla oluyor, ezbere dayalı olmuyor. Bu yüzden ezberleri bozmak lazım. Eğitimdeki sorunların ezberlerini de bozacağız. Herkesin kazanacağı, herkesin mutlu olacağı ortak yolları bulmalıyız" dedi.
"Kötü Bir 2013 Yılı Geliyor"
Van'daki bir iş adamının kredi almak için batıdan teminat göstermesi gerektiğini vurgulayan Melen, bunun Türkiye'nin bir ayıbı olduğunu söyleyerek, "Böyle bir şey olabilir mi? Bu toplantıların amacı da sorunları çözmektir. Bakın bu ülke gerçekten büyük potansiyeli olan bir ülke. Ama hep birlikte değişmemiz gerekir. Neden, çünkü dünya statik yapıdan kaotik bir yapıya doğru gidiyor. Artık kaos var. Liderlik artık başka bir yapıda. Şu Van'da kalkınma planının yapılması kaç sene sürdü, 20 yıl çok geç . Böyle toplantılar yoktu, işbirliği yoktu. Siyasete bakın, siyasette kavga vardır. Ekonomi ve siyasi istikrar kadar önemli bir şey var mı? Hep birlikte değişmemiz gerekir. Son zamanlarda siyasi istikrar ve ekonomiyi sağlayan ülke Türkiye'dir, ama bunu bozmak için sürekli bir tahrik var. Umarım Türkiye'yi yönetenlerin aklı sürekli başlarında olur. Devamlı birbirimizle konuşmayı, bir araya gelmeyi, toplantılarda bulunmamız, konuşarak, yönlendirerek, herkesin kazanabileceği bir duruma getiririz. Bakın bankacılık sektörü krizden etkilenmedi. Ama size bir de kötü haber veriyorum. Müjde değil. Kötü bir 2013 yılı geliyor. Bu yıl da sürekli para kaynağını içeride tutmamız gerek." şeklinde konuştu. (Fırat Arslan-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.