"Olaylardan HDP ile Devlet sorumludur"
Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim tarihlerinde PKK/HDP yandaşları tarafından çıkarılan olaylarla ilgili bir basın açıklaması yapan Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, basın açıklaması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı.
DİYARBAKIR – Kobani bahanesiyle yandaşlarını sokağa çağıran HDP Eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın son olarak basına yaptığı, “Olayların bu denli büyüyeceğini ve HÜDA PAR’a yöneleceğini tahmin edemedik” yönündeki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını dile getiren Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, meydana çıkan olaylardan ve olayların bu noktaya gelmesinden HDP ile Devlet’in sorumlu olduğunu ve tarafların bu sorumluluktan kaçarak kendilerini temize çıkarma telaşına girdiklerini ifade etti.
Çözüm sürecinde sizde taraf olmak istiyor musunuz?
Çözüm sürecinde bir bütün olarak Kürd halkının muhatap alınması gerektiğinin altını çizen Yapıcıoğlu, sürecin 2 boyutu olduğuna dikkat çekti.
Yapıcıoğlu, “Bu sürecin birinci boyutu, silahların susmasıdır. İşin bu boyutu elinde silah olanlarla, müzakereler yürütülecektir. Bu konuda PKK ile devlet muhataptır. Buna itirazımız yoktur. Ancak işin ikinci boyutu ise Kürtlerin temel haklarının ihlali sorunudur. Bu sorun da elinde silah olan gruplarla çözülemez. Bu konuda muhatap bir bütün olarak halkın kendisidir. Bizde HÜDA-PAR olarak Kürt halkının bir kesimi olduğumuz için elbette ki muhatap alınmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Son günlerde HDP’den yumuşama gördük. Selahattin Demirtaş medya da HÜDA-PAR’a yönelik saldırı olacağını öngöremedik sözlerini kullandı. Medya üzerinden gelen bu söylemler dışında sizinle bir ilişki kuruldu mu?
HDP ile kendi sorumluluklarını kabul etmedikleri için hiçbir görüşme yapmadıklarını belirten Yapıcıoğlu, “Hatalarını ve sorumluluklarını kabul etmediler. Ama Sayın Hatip Dicle bu olayları kınadığı için arkadaşlarımız 21 Ekim Salı günü kendisiyle bir görüşme gerçekleştirdiler. Bu görüşmeden 1 gün sonra 22 Ekim günü Karlıova’da Fethi Yalçın kardeşimiz uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Biz bu yumuşama mesajlarının çok ciddi olmadığını düşünüyoruz. Çünkü görüşmeden sonra saldırılar devam etti. Eğer onlar hatalarını kabul edip yumuşarlarsa görüşme yapılabilir.” ifadelerini kullandı.
Toplumsal olaylarda gözaltına alınmalar oldu. Ama öldürülen olaylarda kimse gözaltına alınmadı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Olaylarda kendilerine yönelik yapılan saldırılarda bu güne kadar basit bir olay hariç diğer hiçbir olayda failin yakalanmadığını dikkat çeken Yapıcıoğlu, bu güne kadar yapılan saldırılar hakkında da bir tutuklamanın olmadığını söyledi.
Selahattin Demirtaş bazı Televizyon kanallarında HÜDA PAR ile DTK üzerinden görüştükleri söyleminin de doğru olmadığını söyleyen Yapıcıoğlu, “Bizim Hatip Dicle’nin şahsı dışında hiç kimseyle bir görüşmemiz olmadı. Görüşmeden sonra da kardeşlerimize saldırılar devam etti.” dedi.
Siz olaylarda ABD ve İsrail’in parmağı var dediniz. Bunu biraz açıklar mısınız?
Diyarbakır başta olmak üzere bölgede yaşanan olayların İsrail ve ABD’den bağımsız olmadığına dikkat çeken Yapıcıoğlu, İsrail’in tüm bölge uyguladığı politikasının kendisini güvende his etmek üzerine kurulu olduğunu söyledi.
Yapıcıoğlu, “İsrail’in etrafındaki tüm ülkeler karışmış durumda. İsrail burayı da karıştırmak istiyor. Bunu görüyoruz. ABD ‘de İsrail’in en büyük hamisidir. Ortadoğu’da ortak hareket ediyorlar. HDP eş başkanının ABD ziyaretinden hemen sonra saldırılar başladı. Bunları alt alta koyduğumuzda olayların arkasında ABD-İsrail gibi ülkelerin olduğunu bunu açıkça görebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Bütün yaşananlara rağmen toplum sizden bir barış istiyor. Siz HDP kanadı ile nasıl barışırsınız. Hangi koşullar oluşmalı?
Sağlıklı bir diyalog’tan önce diyalog ortamının elverişli bir ortam olması ve HDP kanadından HÜDA PAR’a yönelik yapılan hakaret ve saldırıların bitmesi gerektiğine vurgu yapan Yapıcıoğlu, “Öncellikle bu dil terk edilmelidir. Bu işin sorumluluğunu kabul etmelidirler. Böylesi olayların yaşanmaması için çağrılarda bulunmaları lazım. Maalesef bunları yapmadılar. Eğer bunları yaparlarsa diyalog ortamı oluşur ve barış sağlanır. Sadece Ekim ayında bize yönelik 75 saldırı yapıldı. Bunun dışında partimize yönelik 300’ün üzerinde saldırı oldu. Bütün bunlara rağmen toplumun huzuru bozulmasın diye sabrettik. Aynı tavrın karşı taraftan da gelmesi lazım.” şeklinde konuştu.
Bu olaylarda devletin aksaklıkları oldu. Bazı partiler dışında hiçbir yer korunmadı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz. Siz olaylarla ilgili suç duyurusunda bulundunuz mu?
Yaşanan olayların tüm halkın gözlerinin önünde olduğu için ayrıca bununla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunma ihtiyacı hissetmediklerini söyleyen Yapıcıoğlu, “Çünkü yaşanan olayların büyük bir çoğunluğu kameralar tarafından açıkça kaydedildi. Hükümet yetkilileri ve kolluk kuvvetleri, ölen 10’larca kişinin polis ve asker tarafından öldürülmemesini başarı vesilesi saydılar. Vatandaş birbirini kırsın da devlet bu işe bulaşmasın. Bu durum onların umurunda değil. İdari makamı işgal edenler bu olumsuzluklardan kendilerini temize çıkarma gayreti içine girdiler.” dedi. (Fikret Özkan-Ali Fidancı/İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.