Malumunuz son günlerde gündeme gelen çocuk istismarları konusu vicdan sahibi herkesi derinden yaraladı. Peki, bu konu için ne yapılmalıdır? Daha doğrusu bizi bu hale getiren cinsel sapmaların nedeni nedir? Bu mikrobun yaygınlaşması, 1000 yıldan fazladır Müslüman olan bir coğrafyada bu hastalıkların türemesinin müsebbibi kim? Tüm bu soruları cevaplamalıyız.

Öncelikle medyanın bu olayları sürekli gündemde tutmasını iyi niyetli bir iş olarak görmediğimizi belirtmek isteriz. Toplumsal infialler yaratmak isteyen, anne ve babalara kâbuslar gördürtmek isteyen şer odaklarının tuzağına düşmemek gerektiğini hatırlatmak isteriz. Doğrudur, bir sapkınlık var. Ama medyanın her haberde insanın gözüne soka soka anlattığı boyutta değil. Her ne yaptılarsa imanını bırakmamış bir milletin evlatları medyanın gösterdiği kadar sapıtmamıştır. Kimse bu millete iftira atmasın.

Öncelikle 3 yaşındaki çocuğa o kötü eylemi yapan iki çocuklu kişiyi ele alacak olursak; bu adam ifadesinde çok sarhoş olduğunu belirtmiş. Evet, içki tüm kötülüklerin anasıdır diyen peygamberimize iman eden her Müslüman evladı bu ülkede içkinin yasaklanması için elinden gelen mücadeleyi vermelidir. Bu tür iğrençliklerin genelinin sarhoşlardan çıktığını belirtelim. İçkinin erişimi ile ilgili düzenlemeye karşı kimi cephelerin ne kadar itirazlar çıkarttığını hepiniz duymuşsunuzdur. Evet, içkiyi satanlar ve içkinin alenen satılmasını savunanlar şunu bilmeliler ki bu olayda ve bu tür sapkınlıklarda payları var. Öyleyse gerek hükümet gerekse valilikler ve Diyanet, STK ve diğer bileşenler el birliği ile içkiye savaş açmalıyız. Bu ilk vazifemiz olmalıdır.

İkincisi Allah'ın kötü ve iğrenç işlerin toplumda aşikâre edilmesinden hoşlanmadığını milletimize ve yetkililere hatırlatmak isteriz. Kur'an'da, pis ve iğrenç fiillerin duyurulmaması gerektiğini belirten Yüce Allah'a iman eden bir milletin evlatları tarih boyunca kötü fiilleri gizlemiş ve kötülüğü umumileştirmemişiz. Yani kötü iş sadece sahibi ile ilgilidir tüm millete duyurup da insanların dünyasını karartmak ve kalplere korku salmak aklı başında kişilerin işi olmasa gerek. Bu gün medya özellikle toplumsal kaosa ve güvensizliğe sebep olabilecek sansasyonel haber yapma peşinde. Hatta TRT dahi bu kendini rüzgâra kaptırıyor. Mesela 3 kız öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu için ceza verilen öğretmeni gündem yapmak hangi amaçladır? Sormak istiyoruz. Bu tür haberlerle hem hayatın en önemli rol modelleri olan öğretmenler zan altında bırakılarak toplumun bilinçaltında sizin çocuğunuza da böyle bir iş yapılabilir algısı oluşuyor. Bu algı belki haberi yapanlarca oluşturulmak istenmese de psikoloji ve sosyolojiden anlayan her okumuş kişi; bu tür haberlerin çok ciddi yıkımlara ve itibar zedelenmelerine neden olduğunu bilir. Yani ey medya! Sana deriz ki haber yaparken dikkat et! Habercilerin dikkat etmesi için de haber kanallarının başına; Kur'an'ı hayat tarzı edinmiş iyilerin getirilmesi gerektiğini belirtmek isteriz.

Gelelim cezalara ve yetkililerin açıklamalarına… İnsanı yaratan Allah ve Yüce Allah'ın Resulü'nün hayatın tüm alanlarındaki sorunlara yönelik çözümler sunduğunu herkes biliyor. Ve ülke 1000 yıldan fazla, Kur'an ve sünnetin çözümleri ile afiyetle yaşadı. Bizim nesil ise son 100 yıldır Kur'an ve sünnetten uzaklaşmanın bedelini çok ağır ödedik ve ödüyoruz da… Çözüm ne kimyasal yolla hadım etmekle olur ne de hapsetmekle… Bu konuda Allah ve resulünün bir de İslam alimlerinin fetvalarına başvurmak gerektiğini hatırlatmak isteriz.

Gerçekten de zina ve içki şeytan işi birer pisliktir. Devletin özüne dönmesini bekliyoruz. İnanıyoruz ki bu ülkenin Müslüman evlatları insanlığı ve milletimizi kötülüklerden kurtaracaklardır. Avrupa'nın nizam dediği olgunun insanlığa yıkım getirdiğini acı çeke çeke anlamamız gerçekten de yürek yakıyor. Neyse… Allah akıbetimizi hayreylesin. Şerleri bertaraf eylesin. Tüm insanlığı bu şeytani tezgâhta Cehenneme sunulmaktan Rabbi rahimim kurtarsın.

Selam ve dua ile…

Görüş ve Önerileriniz için... [email protected]