ÖNDER Malatya İl Başkanı: “Zihni hastalıklı bu kesimlerin derdi Ali Erbaş değildir”
İmam Hatipliler Derneği Başkanı Abdurrahman Taşkesen, Ali Erbaş şahsından İslam’a ve İslam’ın değerlerine saldıran çevrelerin, Allah’ın kitabı ve Peygamberin sünnetiyle buluşmaya karşı öteden beri düşmanlık yaptıklarını söyledi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın, cuma hutbesinde eşcinsel sapkınlık, zina ile ilgili sarfettiği sözleri hakkında suç duyurusunda bulunan sözde İnsan Hakları Derneği (İHD), Ankara Barosu ve bazı çevrelerin saldırılarına tepki gösteren Taşkesen, Erbaş’ın yanında olduklarını belirtti.
Taşkesen, Bir kısım sapık zihniyetli insanlar mutlu olacak diye aziz İslam’ın bu konuya bakışını ve bu konudaki mesajını tağyir etmenin ve üstünü örtmenin kimsenin haddi olmadığına dikkat çekti.
Taşkesen, “Bazı marjinal çevreler, bu durumu fırsat bilerek toplumumuzun kültürel yapısına ve ahlaki değerlerine ters düşen, aile müessesesine zarar veren, zikredilmesi bile iğrendiren birtakım çirkin kavramları medya üzerinden özellikle gençleri ve ergenlik çağındaki çocukları hedef alarak toplumsal ahlakımızı zedelemeye çalışmaktadır. Ali Erbaş'ın, Kur'an-ı Kerim kaynaklı açıklamasında da belirttiği gibi bu yaşam biçimi, İslam dininde 'haram' olarak kabul edilmekte ve insan sağlığını tehlikeye atmaktadır.” dedi.
“Sözcüsü Ali Erbaş olan sözün sahibi, Allah (Celle Celaluhu)’dur”
İHD ve Ankara, İstanbul, İzmir, Diyarbakır Barosu gibi kimi kuruluşların, görevinin Müslümanları aydınlatan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a, mezkûr konu üzerinden saldırmaları ve suç duyurusunda bulunmalarının din düşmanlığı olduğuna vurgu yapan Taşkesen, Ali Erbaş üzerinden dine saldırdıklarını ve aziz İslam'ın bu konudaki mesajını boğmak istediklerini ifade etti.
Taşkesen, şunları söyledi: “Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın da dediği gibi,’ eşcinsellik bir cinsel tercih ya da anomali değil, sapıklıktır.’ Bu sapıklığı besleyen, destekleyen, onlara hukuki kılıf hazırlayan mahfiller de halkımızca çok iyi bilinmektedir. Açık söylemek gerekirse Sayın Ali Erbaş, bulunduğu makam gereği, İslam'ın bu konudaki bakışını ortaya koymasaydı görevini ifa etmemiş olurdu. Diyanet'in teşkilat olarak varoluş sebebi, Türkiye toplumuna dini öğretmek, bu kabil sapıklıklardan toplumu uzak tutmak ve bunun dindeki karşılığını ortaya koymaktır.”
“Toplumumuzun yapı taşı olan aile ve ahlakî değerlerimize ters düşen bu sinsi faaliyetleri lanetliyoruz”
Taşkesen, “Ahlaksızlığın kitleselleşmesini, hatta kurumsallaşmasını isteyen İnsan Hakları Derneği (İHD), bazı illerin baro başkanları bu olay üzerinden geçmişte yaptıkları gibi ‘Yüzyıllar öncesinden gelen ses’ diyerek aziz İslam'ı sözde istisgal edecek bir aşağılığa soyunmuşlardır. Bu mihraklar, Müslüman halkın inançlarını hiçe sayarak anayasa suçu işlemektedirler. Hatta dini değerlerimize dogma diyecek kadar da haddi aşan bir dil kullanarak İslam'a olan düşmanlıklarını açıkça ortaya koymaktadırlar. Son yıllarda çeşitli söylem, eylem, faaliyet ve gösterilerle toplum ve aile yapısını hedef alan sinsi projelere şahit olmaktayız. Bizler, Malatya’da faaliyet gösteren duyarlı tüm sivil toplum kuruluşları olarak insanlığın Coronavirus (Covid-19) ile mücadele ettiği, şu mübarek Ramazan ayında, kötü hastalıkların nedeni olan çarpık ilişkileri sürdüren, savunan ve yaymaya çalışanların, ‘azgınlık ve haddi aşmada sınır tanımamalarını’ hayretle ve ibretle izliyor, gençlerimizi hedef alarak yapılan bu propagandayı kınıyoruz. Toplumumuzun yapı taşı olan aile ve ahlakî değerlerimize ters düşen bu sinsi faaliyetleri lanetliyoruz.” dedi.
“İslam ve İslam’ın mukaddesatına yapılan her saldırının karşısında olacağız”
İslam’ın aile yapısını korumaya yönelik emirlerine karşı alınan bu tavır, aile yapısını bozmaya, toplumu ahlaken çökertmeye çalışmaktan başka hiçbir amaç taşımadığının altını çizen Taşkesen, İslam ve İslam’ın mukaddesatına yapılan her saldırının karşısında olacaklarını söyledi.
Açıklamasının devamında Taşkesen, şunları söyledi:
“Bilinmelidir ki, ahlaksızlığı lanetleyen Ali Erbaş'a yönelik saldırılar, Diyanet İşleri Başkanımıza değil, Kur’an ayetlerine ve İslam dinine karşı saldırılardır. İslam’ın aile yapısını korumaya yönelik emirlerine karşı alınan bu tavır, aile yapısını bozmaya, toplumu ahlaken çökertmeye çalışmaktan başka hiçbir amaç taşımamaktadır. Devletimiz aile yapısını, toplum sağlığını ve geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin korunmasını anayasal düzende teminle sorumludur. Bu bağlamda asıl amaçları İslam düşmanlığı olsa bile bu tür sapkınlıklarında dayanak olarak gördükleri ve görecekleri aynı zamanda aileleri parçalayan İstanbul Sözleşmesi’nin bir an önce devreden çıkarılmasını, aileyi ve nesli koruyacak yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesini bekliyoruz.”
Son olarak Ali Erbaş’ın yanında olduklarını vurgulayan Taşkesen, “İslam dininin mensupları olarak, dinimize karşı saldırı niteliği taşıyan bu eylemlerin karşısında, Diyanet İşleri Başkanımızın yanındayız. Allah’ın kesin bir şekilde yasakladığı, hatta lanetlediği, insanlığın ahlak yapısını dinamitleyen sapkınlıklar karşısında tavrımız nettir. Ahlaki değerleri savunan Ali Erbaş yalnız değildir. Bireysel ve kurumsal olarak, manevi değerlere bağlı Malatya'da faaliyet gösteren tüm sivil toplum kuruluşları, oda, dernekler ve temsilcileri, bu tür sapkınlıkların yayılması için çabalayanları, onlara destek verip lobi oluşturanları, ahlaksızlığın bir normallik olarak kabul edilmesini isteyenleri, her şeyden öte Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın görevini yapmasını engellemeye çalışanları şiddetle kınıyoruz.” diye konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.