Hasan SABAZ
Operasyon Hazırlığı
Suriye'de Amerika ve PYD'nin ortak olarak gerçekleştirdiği Rakka saldırısında sona yaklaşıldığı yönünde açıklamalar yapılırken, Türkiye tarafından da PYD'ye yönelik operasyon hazırlığı yüksek sesle dile getiriliyor.
Rakka'nın yüzde ellisinden fazlasının DEAŞ'ın elinden çıktığı ve şehirde 2000 kadar militanın kaldığı bilgisi Amerika tarafından paylaşılıyor. Bu arada ele geçirilen yerlerde yağma olaylarının vuku bulduğuna dair haberler gelirken; Amerika, PYD'ye farklı bir isim altında Rakka'da yerleşme imkanı tanıyor.
Rakka sonrası PYD'nin İdlib üzerine sürülmesi ve Türkiye sınırlarının denize kadar örgütün kontrolüne girmesi ihtimali Türkiye'yi kaygılandırıyor. Almanya ile süren gerilim, Amerika'nın Türkiye'yi İdlib'deki el Kaide varlığı üzerinden dolaylı olarak “Terörle irtibatlı” olarak göstermesi, Türkiye'nin kaygılarını artırıyor. Tüm bunlar “geciktirilmiş operasyonu” tekrar gündeme getiriyor.
Evet, Türkiye bir operasyon hazırlığında.
Operasyonun “Fırat kalkanı” kapsamında ele geçirilen yerlerden başlatılması hedefleniyor. Bu da ilk hedeflerin Tel Rıfat, Afrin ve Münbic olduğunu gösteriyor. Özellikle Afrin'e yönelik bir operasyonla PYD'nin bölgeden çıkarılması İdlib üzerindeki hesapların bozulmasına ve “Fırat Kalkanı” bölgesinin güvenliğinin sağlanmasına imkan tanıyacağı söyleniyor.
Türkiye'de böyle bir operasyon çok uzun zamandır dillendiriliyordu; ancak şartlar, hedeflerin de söylemin de değişmesine neden oldu. Özellikle PYD-PKK'nin hedef alındığı Sincar ve Karaçok'a yönelik hava saldırısı karşısında Amerika'nın aldığı sert tutum sonrası, Ankara uzun zamandır operasyonu rafa kaldırmıştı. Erdoğan, çok büyük beklentilerin olduğu Washinton ziyareti sonrası yapacaklarının “angajman kuralları” çerçevesinde olacağını söylemişti.
Son birkaç aydır “angajman kuralları” gerekçesiyle Afrin ve Tel Rıfat bölgesindeki PYD mevzileri, topçu atışları ile vuruluyor. PYD'den gelen itirazlar, Amerika'nın tepkileri, topçu atışlarını durduramayınca PYD'nin ağır silahlarla donatılması yoluna gittiler. Amerika'dan PYD'ye kısa süre içerisinde yaklaşık 1000 tır dolusu silah gönderildi.
Sürecin bu şekilde devam etmesi, Amerika'nın Suriye'de PYD haricindeki tüm muhalif unsurları “terörist” kategorisine alması, tablonun Türkiye tarafından “bir PKK devletinin hazırlıkları” olarak okunmasına ve operasyona start verilmesine yol açtı.
Bu son derece kritik bir hamle olacaktır. Türkiye'nin Rusya ile yapılan S-400 füze anlaşması dolayısıyla gerginleşen ABD ile ilişkileri, bir PYD operasyonu ile daha da kötü bir yola girebilir. Herhalde Türkiye'nin Hariciyesi de bunu gördü ve S-400 konusunda ısrarcı oldu. Artık Amerika'nın PYD'yi Türkiye'ye tercih ettiği gerçeğiyle yüzleşen TC Hükümeti, bu kritik adımı atmaya karar verdi.
Tabii bu kararda etkili olan başka etkenlerin varlığı da göz ardı edilemez.
Fırat kalkanı kapsamında ele geçirilen yerlerdeki ÖSO unsurlarının sayısının 20 bini geçmesi, başka yerlerdeki muhalif unsurların da Türkiye'ye yanaşması, eğitime tabi tutulan Suriyelilerin savaşa hazır hale gelmesi, Türkiye'nin elini güçlendiren faktörler.
Bunların yanı sıra Amerika'nın Suriye'de kalıcı olduğunu hissettiren açıklamalarının Rusya'da oluşturacağı rahatsızlıklar da Türkiye açısından uygun bir konjonktür olarak görülebilir. Ayrıca Amerika'nın, İran'ın ve ona yakın milis güçlerinin Suriye'yi terk etmesi gerektiğine dair açıklamalarının da İran ve Baas rejiminin PYD'ye yönelik tutumunda değişikliğe sebep olması da ihtimal dâhilindedir. PYD'nin İran ve Baas'ı karşısına alması bölgenin tüm güçlerinin hedefine oturması ve hızlı bir şekilde zayıflaması anlamına gelebilir.
Öyle görülüyor ki, tüm bu şartlar Türkiye için operasyon zamanının alarmını veriyor.
Alarm diyoruz, çünkü bu coğrafyada zemin son derece kaygan bir hal almış durumda ve dengeler her an değişebiliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.