Özbekistan İslami Muhalefeti Baskı Altına Aldı
Özbekistan`da, yönetim, ortaya çıkabilecek Arap Baharı benzeri bir İslami muhalefet hareketini sıkı biçimde baskı altında tutuyor.
Orta Asya uzmanları "Arap baharı" sürecinin Özbekistan`da da etkili olabileceğini öne sürüyor. Özbekistan yönetiminin öncelikleri arasında ``aşırılık`` yanlısı dini siyasi akımların faaliyetlerinin kısıtlanması da yer alıyor. Ülkedeki İslami muhalefete karşı özel bir sistem kuruldu ve bu sistem geliştiriliyor. Bu sistemde savcılık, Ulusal Güvenlik Birimi, içişleri bakanlığı ve diğer önemli devlet birimleri yer alıyor. Bu durumda medyaya da özel görev verilmiş halde... Sistemin temel hedefi ise iç ve dış dini akımların ülke genelinde etkisinin önceden ortaya çıkarılması... Dini teşkilatlar, din adamları ve onların yandaşları bu maksatla takip altında tutuluyor.
Özbekistan`da 1990`lı yılların başlarında daha önce gizli olarak faaliyet gösteren İslami eğitim merkezleri yasallaşmaya başlamıştı. Bunların Suudi Arabistan, Mısır, İran, Pakistan ve Afganistan gibi ülkelerin ``radikal`` akımları ile bağlantısı olduğu belirtiliyor.
Ülkedeki din adamları gelenekçiler ve reformcu selefiler diye iki gruba bölünmüş durumda. Bunlardan reformcu selefi gruplar "Adalet", "Tevbe" ve "İslam Leşkerleri" gibi siyasi teşkilatları kurdu. İslami hareketler şeriat devletinin kurulmasını talep ediyor. Ayrıca çeşitli bölgelerde silahlı gruplar oluşturulmaya başlandı. Bağımsızlık sonrasında ülke yönetiminde yer alamayan şahıslar da onlara destek verdi. 1992`de Özbekistan yönetimi İslam devleti kurma talebi ile ortaya çıkanlara karşı önlemler almaya başladı. Bazı muhalif partilerin ve teşkilatların faaliyetleri yasaklandı. Bunların arasında İslam Yeniden Oluşum Partisi de bulunuyordu. Partinin önde gelenleri gözlatına alındı, kayboldu veya yurt dışına çıkmak zorunda kaldı.
1992 yılının 8 Aralık tarihinde Anayasa kabul edildi. Anayasaya göre laik düzene paralel kurumların oluşturulması yasaklandı. Ayrıca Bakanlar Kurulu`na bağlı olarak Din İşleri Birimi kuruldu. Birim, ülke genelindeki dini akımları kontrol altına almaya başladı. Din adamları için seminerler düzenleniyor ve yurt dışına öğrenciler gönderiliyordu. Merkez Camii imamlarının eğitimini ilerletmek maksadıyla 2008`de İmam Buhari Uluslararası Merkezi kuruldu.
Başkent Taşkent`te yaşanan 1999 olaylarından sonra ise dini akımlara karşı önlemler sertleştirildi. Hatırlanacağı üzere başkentin altı noktasında patlamalar olmuş ve saldırılarda Devlet Başkanı İslam Kerimov`un hedef alındığı öne sürülmüştü. Bundan önce ise Özbekistan İslam Hareketi kurulmuş ve üyeleri laik rejimi yıkmak için silahlı mücadeleyi önermişti. 1999 yılının Ağustos ayında grubun silahlı üyeleri Tacikistan`dan gelerek Kırgızistan üzerinden Özbekistan`a geçmeye çalıştı. Örgüt, Devlet Başkanı İslam Kerimov`un istifasını, gözaltında tutulan din adamlarının serbest bırakılmasını, ülkeden kaçmak zorunda kalan vatandaşların geri dönüşüne izin verilmesini, şeriat yasalarının uygulanmasını talep etti. 2000 yılının Ağustos ayında silahlı eylemciler tekrar Kırgızistan ve Özbekistan`a girdi. İki ay devam eden çatışmalardan sonra da tekrar ülke sınırlarından çıkmak zorunda kaldılar.
Şu ana kadar Özbekistan`da ``aşırı`` akımların listesi oluşturulmuş değil. Ancak 1992-2013 yılları arasında Özbekistan İslam Harekatı (Türkistan İslam Harekatı), Hizbu`t-Tahrir el-İslam, İslami Cihad Konseyi, Nurcular, Selefiler ve diğer grupların faaliyetleri kısıtlandı. İslami gruplar 2005 yılının Mayıs ayında Andican`da isyan çıkardı. Bunun yanı sıra Hanabad karakoluna saldırı düzenlendi.
Bakanlar Kurulu`nda faaliyet gösteren Din İşleri Birimi, ülke genelindeki dini edebiyatın yayımını kontrol altında tutuyor. İslami edebiyatın yayımlanması, taşınması ve yaygınlaştırılması yetkileri Özbekistan Müslümanları Din Kurumu, Taşkent İslam Üniversitesi ve Taşkent İslam Enstitüsü`ne veriliyor. Yasaklanan müelliflerin eserlerinin ülkeye getirilmesi, müelliflerinin gözaltına alınmaları ve soruşturma başlatılması ile sonuçlanabiliyor.
Devlet Başkanı İslam Kerimov`un 1999 yılı Nisan ayındaki talimatından sonra ise ``aşırılıkla`` suçlanan şahısların yakınları da gözaltına alınmaya başladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.