Özel Sınıf Öğretmeni Melikşah Terdek: Disleksi bir hastalık değildir
Bursa Disleksi Eğitim Merkezi Özel Sınıf Öğretmeni Melikşah Terdek, çocuklarda en sık rastlanan öğrenme bozukluklarından biri olan dislekside ailelere önemli görevler düştüğünü belirtti.
En sık rastlanan öğrenme bozukluklarından biri olan disleksi hakkında farkındalık oluşturulması amacıyla 1-7 Kasım tarihleri Disleksi Farkındalık Haftası olarak anılıyor.
Öğrenme güçlüğü/bozukluğu olarak da bilinen disleksi, bir bireyin normal zekâ düzeyinde olmasına rağmen dil, okuma ve yazma becerilerinde sorunlar yaşamasına neden olan bir özel öğrenme bozukluğudur.
Disleksi ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Bursa Disleksi Eğitim Merkezi Özel Sınıf Öğretmeni Melikşah Terdek, Çocuğun bilerek okumadığı ya da isteksiz olduğu yönündeki yanlış algılar nedeniyle disleksi tanısının geç konulabildiğini belirterek erken tanı ve özel eğitime dikkat çekti.
"Genelde okuma üzerine bir güçlük oluyor"
Disleksi çocukların normal veya normalüstü zekâya sahip olmalarına rağmen matematikte okumada, yazmada, aritmetikte ve sosyal becerilerde akranlarına belirgin oranda gerilik gösterme durumu olduğunu belirten Terdek, "Dikkat edilmesi gereken husus, disleksi de normal zekâ olacak yâda normal üstü zekâ diğer insanlardan daha zekalı olmaktadırlar. Ama buna rağmen bu çocuklarda yapmakta zorlandığı bazı şeyler vardır. Genelde okuma üzerine bir güçlük oluyor. Okurken hata yapıyorlar. Okuduklarını anlamıyorlar. Sıralı okumada problem yaşıyorlar. Matematikte dört işlem problemleri yapamıyorlar. Disleksi tam olarak böyle bir şeydir." dedi.
"Bütün emekleyen çocuklar disleksi değildir"
Okul öncesinde aslında çocuklarda disleksi belirtileri olduğunu söyleyen Terdek, "Çocuklarda ilk olarak emekleme belirtisi çıkıyor. Bütün emekleyen çocuklar disleksili değildir. Belirli oranda gözle görülür bir farkla disleksili çocuklar bebeklik döneminde emeklemeden yürürler. Türkiye'de resmi olarak çocuklar okula başladıktan sonra tanı ve rapor alabiliyorlar." diye belirtti.
"Aileler çocuklara inanmalı ve güvenmeleri lazımdır"
Disleksi çocuklara aileler nasıl bakmalı gerektiğini dikkati çeken Terdek, "Disleksi, çocuklarda birinci sınıfın ikinci dönemi veya ikinci sınıfın başında ortaya çıkıyor. Disleksi çocukları olan ailelerin şunu bilmesi gerekiyor. Okuma hatası yaptığında çocuk okumada kaçtığında, okurken başım ağrıyor midem bulanıyor denildiği zaman bu çocuk gerçekten yalan söylemiyor. Çocuklara inanmalı ve güvenmeleri lazımdır. Bazı disleksi çocuklar metinleri bizim gibi görmeyebiliyorlar. Flu titreşimli, nehir etkisi, aralarında boşluklu heceleri bizim gibi ayıramayabilirler. Dolayısıyla böyle gören çocukta bizim gibi okuma performansı sergilemesi beklemesi vicdansızlıktır. Okulda belki akran zorbalığına uğramışlar. Okulda öğretmeni tahtaya kaldırmış, okuyamamış öğretmen ve sınıf gülmüş yapmış olabilirler. Böyle durumlar olduğunda 'hadi oğlum, hadi kızım' sesli oku dediğinizde sürekli korkuyu tetikliyorsunuz. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.