Abdullah ASLAN
Parti Değil Hareket
Geçtiğimiz hafta Diyarbakır İstasyon (Mevlit) Meydanı tarihi bir güne daha tanıklık etti. Mustazaf-Der’in kapatılmasını kınayan yüz binlerce insan Mevlit Meydanı’nda tepkilerini ortaya koydu.
Gelinen noktada, bir sivil toplum kuruluşunun tasfiye edilmesinin yerleşik sisteme fayda sağlayamayacağı görülmüş oldu. Hatta daha da güçlü bir hamleye sebebiyet verdiği böylece kanıtlanmış oldu.
Her seferinde önü kesilen ve provoke edilmeye çalışılan sivil toplum kuruluşu, kapatma kararıyla, düşünülenin aksine bir atak yaptı ve artık ‘siyasi bir hareket’ olarak yola devam etme kararını aldı.
Kapatma kararı verenlerin niyetlerini yüzde yüz elbette bilemeyiz, ama bunun Mustazaf-Der camiası lehine hayra dönüştüğünü okumak için, illa da akademisyen veya siyaset kurdu olmaya gerek yok.
Mahkemelerin, artık haksızca verdikleri kararların prim yapmadığını, o ideolojik ve haksızca kararların gerisin geriye kararı verenlerin aleyhine bir halk tepkisine dönüştüğünü anlamaları gerekir. Bunun kanıtı İstasyon Meydanı’dır. Ayrıca ekonomik olarak da bundan böyle alınan yanlış kararların sorumluları o yanlış kararları verenlerin kendileri olacaktır. Hatırlatılmasında dünya ve ahiret faydası vardır.
Peki, sadece mahkemeler mi artık yanlış karar verme huylarından vazgeçmeliler? Tabii ki, hayır! Aynı zamanda kolluk kuvvetleri ve yerel yöneticiler de verecekleri kararlarda adil ve tarafsız olduklarını, kararlarıyla ispat etmek zorundadır.
Mesela, kapatılan derneğin binlerce gönüllü ve sevdalısı bir araya gelip “demokratik hakları”nın icrası için toplanmışken orada bile zaman daraltılması yoluna gidilmiş ve konuşmacı Av. Mehdi Oğuz’un ifadesine göre, ezan saatiyle bile oynanmıştır. Alınan bu kararın nasıl bir faydası oldu? Gerçekten merak ediyorum. Orada Av. Mehdi Oğuz’un bütün söyleyeceklerini bir başkası zaten söyledi. Zamanı kısıtlayıp da nasıl bir yarar sağlandı? Yetkililerce sorgulanması gerekir.
Bu gibi önlemlerin kin ve nefrete sebebiyet vermekten başka bir faydası yoktur ve olamaz da. Toplanan binlerce insana biraz saygı, biraz hürmet de “demokrasinin gereklilikleri”nden hatta olmazsa olmazlarından değil midir?
Kapatma ve kapatmanın getirdikleriyle ilgili birkaç kelamdan sonra şimdi de kapatılan Mustazaf-Der Genel Başkanı Av. Hüseyin Yılmaz’ın açıklamasına gelelim. Başkan Yılmaz, bundan böyle kaldıkları yerden “Hareket” olarak yola devam edeceklerini açıkladı.
Bu yepyeni ve yerinde bir atak oldu. Olumlu bir karar oldu. Başka bir dernek adı altında hizmete devam edecekleri tahmin ediliyordu. En azından birçok kişinin zihninde bu vardı. Fakat öyle olmadı. Ve adeta “artık hareket zamanı” dendi. Av. Hüseyin Yılmaz’ın bu açıklaması halktan olumlu cevap aldı ve bu açıklamayla halkın sevinç naraları görülmeye değerdi.
Hareket, elbette dernek çalışmalarının üst kademesi olarak değerlendiriliyor. Ülkenin ve halkın idaresiyle ilgili söz söyleme ve faaliyete geçme hususunda bir misyon taşıma yönü vardır. Bu hareketin, siyasal alanda bir parti kurma ihtiyacı duyup duymayacağını zaman gösterecek. Tabi partiye gitmeden de kimi yerlerde belediyecilik gibi yerel idareciliğe el atması da muhtemeldir. Bütün bunlar, zaman içinde hareketin stratejisi ve yol haritasıyla belli olacak. Şimdilik en azından çalışmaların ‘Hareket’ yoluyla sürdürüleceği aşikâr oldu. Altı çizilerek ifade edilmesi gereken şey, açıklananın “parti” değil, “hareket” olduğu hususudur. Bu hareketin kendini bir partiyle sınırlayacağını da sanmıyorum. Bir camia ve hareket olarak partiler üstü ama partileri ve tabanlarını etkileyen bir oluşum…
Burada, harekete muhalefet edeni de çekemeyeni de çok olacaktır. ‘Elinize gözünüze bulaştırırsınız…’ diyerek ye’se sürüklemek isteyenler çıkabilir. Bunlara aldırış etmeden, gereksiz yere de muhalefetler sergilemeden bütün grupların tabanlarının desteğini alma anlayış ve refleksiyle umut ve ihlasla yola girmek lazım. İyiye iyi, kötüye kötü demek boynumuzun borcu olmalı.
Bu yolda insî ve cinnî şeytanların tuzak ve desiselerine pür dikkat edilmesi gerekir. Sağlam adımlarla, sulh ve selametle sıratel müstakimden sapmadan yola devam edenlerin Allah yardımcısı olsun. Ayrıca, harekette bereket vardır; bu yeni oluşum, yeni hareket hayırlı olsun ve bereketli olsun, İnşallah.
Selam ve dia ile.
Doğruhaber Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.