M. Şerif DURMAZ
Peygamber sevdası umutları yeşertmiştir
Nisan ayında başlayan Kutlu Doğum mevlitleri, yoğun bir katılım ve coşkuyla düzenlenmeye devam ediliyor. Farklı kurumların da organize ettiği etkinliklerin en göze çarpanı, Peygamber Sevdalıları'nın düzenlediği programlar. Etkinliklere yoğun rağbet gösteren peygamber âşıkları, Kutlu Nebi'ye olan aşk ve sadakatlerini bütün benlikleriyle izhar ediyor, okunan mevlit ve ilahilerde aldıkları manevi tattan dolayı kendilerinden geçiyorlar.
Peygamber âşıkları, şiddetli rüzgârın sebep olduğu tozlu hava ve bazı yerlerde ise yağan yağmura rağmen mevlit programlarına iştirak etmeye devam ediyorlar. Şiddetli rüzgâr ve tozlu hava, sevdalarının önüne geçmiyor, Kutlu Nebi'ye olan özlemlerini başka bir zamana ertelemiyor, aşk ve muhabbetlerini köreltmiyor, karamsarlığa ve ümitsizliğe itmiyor, sabır ve takati zorlamıyor, ilahi ünsiyete engel olmuyor.
Peygamber âşıkları mevlit programlarında, ümmet-i Muhammed'in tevhid sancağı altında birleşmesi için dünya Müslümanlarına çağrı yapıyor, Hz. Muhammed'in hak ve adalet anlayışının yeryüzünde hâkim olması için çözüm önerileri sunuyor. Tüm sorun ve sıkıntıların mutlak çözümünün Kur'an ve sünnetin hakemliği olduğunu söylüyor ve saadet-i ebediyenin Kutlu Nebi'yi takip etmede olduğunu her fırsatta dile getiriyorlar.
Saadet-i ebediyenin O'nun (sav) yolundan gitmekle olduğunu bilen peygamber âşıkları, yıllar evvelinden Muhammedî sevdanın gönüllere yerleşmesi için muhkem temeller inşa etmişlerdi. Muhammedî sevdanın merkeze konularak inşa edildiği temeller, umutları yeşertmiştir. İşte son yıllarda bu sevdanın kalplere yerleşip hızlıca yeşermesi, yıllar evvel inşa edilen temeller sebebiyledir. İslami davanın geleceği uğruna eş, akraba ve dostlarını; mal, mülk ve dünyevi kazançlarını geride bırakarak hicret edenlerin gösterdikleri fedakârlıklar sebebiyledir. Gönüllerde peygamber sevdasının yeşermesi için geceleyin yataklarından kalkıp Rablerine niyazlarda bulunan muttakilerin döktükleri gözyaşı sebebiyledir.
O gözyaşı, hesap gününde ateş kıvılcımlarının ümmet-i Muhammed'in üzerine serpilmesinin önüne geçecek. Kutlu Nebi şaşkın bir şekilde soracak, kadeh içinde o suyu takdim eden Cebrail (as)'a; “Ey Cebrail! Serptiğim bu su nasıl bir su ki cehennem kıvılcımlarını birden söndürüverdi? Daha önce ne böyle bir su gördüm, ne de böyle bir suyun varlığını işittim!” diyecek. Cebrail (as) ise şu cevabı verecek Kutlu Nebi'ye; “Bu su, gecenin bir vaktinde Din-i Mûbin'in selameti için ağlayan muttakilerin döktükleri gözyaşıdır. Allah bana o suları/gözyaşını biriktirip muhafaza etmemi ve ümmetinin ihtiyacı olacağı bugüne saklamamı emretmişti.”
Muhammedî sevda bugün yüz binlerce insanın gönlüne nakşolmuş ve umutları yeşertmişse; bu, muttakilerin Rablerine münacatta bulunarak döktükleri gözyaşlarının bereketinden dolayıdır. Kimse bunun aksini söyleyemez, söylememelidir! Zira bunun aksini iddia edenler, o muttakilere haksızlık etmiş olacaklardır. Bu da Allah'ın nezdinde büyük bir mesuliyet, büyük bir sorumluluktur.
Hakkaniyet sınırlarını gözetmeyenler, bu duruma pek dikkat etmezler. Muttakilerin elde ettikleri başarıları görmezden gelirler. Ama olsun! Biz yine de bunları söyleyelim, o düşüncede olanları hakkaniyet dairesine davet edelim. Zira bahse konu o muttakiler de, bu stratejiyi takip etmişlerdi. Kendilerine düşmanlık besleyenlere bile kardeşlik duygularıyla yaklaşmışlardı. Böylece kalplerde İslam'ın ve peygamber sevdasının yeşermesine vesile olmuşlardı.
Bunun en somut delili de, dünyevî hiçbir karşılık beklemeden İslam davasının selameti ve toplumun dünya ve ahiret kurtuluşu için yıllardır mücadele eden Müslümanların oluşturduğu Peygamber Sevdalıları Platformu'nun düzenlediği mevlit programlarıdır; bu programlara yüz binlerce insanın büyük bir şevk ve heyecanla katılmasıdır. Bu da şu anlama geliyor ki, peygamber sevdasını muhkem temeller üzerine inşa eden Peygamber Sevdalıları'nın takip ettikleri strateji, doğru bir stratejidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.