Malumunuz bu Cuma günü Oruç ayına, kıyam ayına, zekât ayına, iyilik ayına giriyoruz. Peygamberimiz Ramazan ayı yaklaştığında bir hutbe vermiş ki şöyle başlıyor:

“Ey insanlar! Allah’ın ayı; bereket, rahmet ve mağfiret ile size doğru gelmekte; öyle bir ay ki Allah katında en üstün aydır. O’nun günleri, en faziletli günler, geceleri en faziletli geceler ve saatleri en faziletli saatlerdir. Bu ayda siz, Allah’ın ziyafetine davet edilmiş ve Allah’ın değer verdiği kimselerden sayılmışsınız. Nefesleriniz bu ayda tesbih (zikir) ve uykunuz ibadet sayılır. Amelleriniz kabul ve dualarınıza icabet edilir. O halde doğru niyetler ve temiz kalplerle Allah’tan isteyin ki bu ayın orucunu tutmaya ve kendi kitabını (Kur’an’ı) okumaya muvaffak eylesin; zira hiç şüphesiz gerçek bedbaht kimseler bu yüce ayda Allah’ın mağfiretinden mahrum kalan kimselerdir. Bu ayda açlık ve susuzluğunuzla kıyamet gününün açlık ve susuzluğunu hatırlayın. Fakir ve düşkünlerinize sadaka verin. Büyüklerinize saygılı ve küçüklerinize karşı şefkatli olun; yakınlarınıza sılayı rahim yapın! Dilinizi koruyun, gözlerinizi haram olan şeylere yumun ve kulaklarınızı haram olan şeylere tıkayın! Halkın yetimlerine karşı şefkatli davranın ki sizin yetimlerinize de şefkatli davranılsın! Günahlarınızdan Allah’a tövbe edin! Ve namaz vakitleri en faziletli vakitlerdir; o vakitlerde Allah, kullarına rahmet gözüyle bakar. O’nunla münacat ettiklerinde cevap verir; O’nu çağırdıklarında lebbeyk der ve O’na dua ettiklerinde icabet eder…”

Bu hutbenin devamı var. Allah resulünün, Ehli Beyti’nin ve Ashabı’nın tutum ve davranışlarını sürekli gündemimizde tutmalıyız. Ramazan ayından istifade edebilmek için Onların sözlerini, tavsiyelerini okumalıyız.

Müslüman ülkelerde, Ramazan ayı gelmeden önce çarşı pazarlarda hareketlilik olur. İnsanların kalpleri oruç ile yumuşar. Yardımlaşma, ihsan ve ikram bu ayda çoğalır. İftar yemekleri verilir, seher cüzlerine gidilirdi. Sanki bu bulaşıcı hastalıktan dolayı bu güzelliklerden mahrum kalacağız gibi. Bu yüzden bu hastalığın olduğu şu günlerde Ramazan ayında neler yapabiliriz? Bu süreçte Oruç ayını nasıl bereketli geçirebiliriz? Konuyla ilgili okumalar yapmalıyız.

Öncelikle insanlar hele ki dar gelirli kimseler çok sıkıntı çekiyorlar. Ramazan ayının ilk günlerinden itibaren fitrelerimizi verelim. Daha Ramazan ayına bir gün sonra gireceğiz! Malum salgın nedeniyle insanımızın zor durumda oluşundan dolayı Ramazan ayının ilk günlerinde Fitrelerimizi versek iyi olur inşallah! Ayrıca zekâtlar! Zekât ibadeti İslam’a ait aslında siyasi yönü olan bir ibadettir. Her önüne gelen zekât toplayamaz. İslam’ın kanunlarını ve hükümlerini kabul edip uygulayan İslam devleti toplar. Ve halka dağıtır. İslam’ın uygulanmadığı ülkelerde veya Yezit gibi geçmişte İslam devletine çöreklenmiş şer kimseler olduğu zamanlarda İslam toplumu bu ibadeti rabbani alimler aracılığı ile ifa etmeye çalışmıştır. Aynı Emevi Devleti zamanında Yezid’ten sonra başa gelen Ömer Bin Abdulaziz zamanında halk yöneticiye güvendiği için zekâtlarını devlete vermiştir. Ve o dönemde İslam ülkesinde bir tek fakir kalmamıştır.

Zekât konusu çok önemlidir. Zekât toplayan İslami kurum ve kuruluşlar, cami imamları veya İslam âlimleri çok dikkatli ve hassas olmalıdırlar. İnsanlardan toplanan, zekât, sadaka, infak niyetiyle bir habbe bile telef olsa bunun hesabı çok ağır olur. Nitekim Allah resulü ile beraber Hayber Yahudilerine karşı savaşmış ve düşman tarafından öldürülmüş bir kişi için Peygamberimiz; ‘Hayır ben onu aşırdığı bir hırka veya yağmurluktan dolayı Cehennemde gördüm!’ demiş. Ashab-ı Kiram, bunun üzerine çok korkmuşlar. Hatta bir iki kişi ben şunu aldım diye tövbe etmiş, itirafta bulunmuştur.

Evet, bu konu çok önemlidir. İnsanlardan toplanan gıdalar stok yapılıp dağıtılmıyor ve küfleniyorsa acaba Kıyamet günü ne cevap verilir? Bir habbe bile telef edilmeden fakir fukaraya dağıtılmalıdır. Bu konu zengin ve fakir arasında aracı olan her kurum ve kişiyi ilgilendiriyor. Bu vesile ile rabbim oruçlarımızı, zekâtlarımızı, hayır ve iyiliklerimizi kabul eylesin.Selam Sen’sin ve esenlikte Sen’dendir ALLAH’IM!