Seçimden önce piyasalar koalisyon beklentisi içindeydi. Seçimden kısa süre önce bir koalisyon hükümeti kurulacağı ve bunun da yine sancılı bir sürece gebe olabileceği belirtiliyordu. Ancak böyle olmadı ve AK Parti % 49,5'lik hiç tahmin edilmeyen bir sonuç ile birinci parti oldu. Böylelikle siyasi belirsizlik ortadan kalktı. Siyasi belirsizliğin ortadan kalkması piyasaları sevindirdi ve iktisadi istikrara da kapı araladı.

Borsa İstanbul % 5,40 yükselerek son üç buçuk ayın en yüksek seviyesini yakaladı. Borsada özellikle gayrimenkul, inşaat, güvenlik, savunma sanayii hisselerinde ciddi yükseliş yaşandı.   Dolar 3.000 seviyesinden 2.800 seviyelerine düştü. Avro 3.000 seviyelerine düştü. Altının ONS fiyatındaki düşme ile birlikte, altın fiyatları 101 lira 70 kuruşa kadar geriledi. Bunun da gram başına 5 liralık bir düşüş ifade ettiğini görüyoruz.

Altın ve kurdaki düşüş ve borsa endeksindeki yükseliş piyasalarda bir iyimserlik havası oluşturdu. Altın fiyatları 100 liranın aşağısına düşerse, vatandaşın alım gücü de artar. Seçim öncesi vaat edilenler gerçekleşirse, vatandaşların elindeki para da bollaşır. Bu da esnafın işlerinde bir artışa sebep olur.

Borsanın yükselişinin, Dolar ve Avro'nun düşüşünün devam edeceğini düşünüyorum. Yeni hükümetin kurulması, ekonomi kurmaylarının atanması ve ekonomik programın açıklanması iyimserlik havasını artıracaktır. Tabi ki bu iyimserlik havasında verilen vaatlerin yerine getirilme kararlılığı, yatırımların devam etmesi ve terörle mücadelenin sürdürülmesi önemlidir.

Siyasi belirsizlik ve beraberinde getirdiği iktisadi belirsizlikten en fazla etkilenen Doğu ve Güneydoğu illeri idi. İyimserlik havasından Doğu ve Güneydoğu yatırımcı ve esnafı da payını alacak. Ancak bu Batı illerindeki kadar olmayacak.

Doğu ve Güneydoğudaki yatırımcı ve esnafın ekonomideki iyimserlik havasından maksimum düzeyde faydalanması için Doğu ve Güneydoğu illerindeki güvenlik zaafiyetinin kesinlikle giderilmesi gerekir. Sokaklardaki barikatların kaldırılması, hendeklerin kapatılması, yatırımcı ve esnafın can ve mal korkusundan kurtarılması gerekir. Bu görev de yeni kurulacak hükümete düşüyor elbette.

Seçimden önce, Doğu ve Güneydoğu'da sigorta şirketleri poliçe kesemiyordu. Kaskoculuk neredeyse ölmüş vaziyette idi. Şantiyelerde fiyatları 150 ve 350 bin arasında değişen iş makinaları yakılıyor ve sigorta firmaları kasko yapmaya yanaşmıyordu. Seçimden sonra şantiyeler iş yapamama korkusundan kurtarılacak mı? Poliçelere yansıyan yüksek meblağlardaki terör harcamaları sıfıra düşürülecek mi?

Doğu ve Güneydoğu illerindeki olayların maliyeti her fert ve özellikle her araç kullanıcısının cebine bir şekilde yansıyor. Seçimden sonra Doğu ve Güneydoğu'da gerekli güvenlik önlemleri alınmadığı zaman asgari ücret veya emekli maaşlarına yapılacak zamların da Doğu ve Güneydoğu halkı için çok önemi olmayacaktır. Asgari ücrete ve emekli maaşlarına hükümetin vaat ettiği zamlar batı illerinde vatandaşın cebine direk yansıyabilir. Ancak Doğu ve Güneydoğu'da bu zamlar terör yüzünden vatandaşın cebine tamamen yansımayacaktır.

Doğu ve Güneydoğuda HDP'ye çıkan oylar Doğu ve Güneydoğu halkının yeterince olaylardan ders çıkarmadığını gösteriyor. Halk HDP'ye kendisini kurtaracak bir kurtarıcı gözüyle bakıyor. Bu yüzden halk verdiği oylarla HDP'yi baraj altında kalmaktan kurtardı. HDP barajı az bir farkla aşsa da hendekten çıkmaktan kurtulamadı. Kendisi hendekten kurtulamayan bir parti halkı nasıl kurtarabilir? HDP'nin anlayışına göre halk müreffehlik görmemelidir. Piyasalar rahatlayacağına daha da daralmalıdır.

2019'a kadar ülke seçim havasından kurtuldu. Bu süre zarfında milyar dolarlar seçim harcamalarına ayrılmayacak. Halkın maddi ve manevi açıdan müreffeh olması için adımlar atma fırsatı olacak. Siyasi belirsizliği geride bırakan Türkiye tüm dünya ile beraber uluslararası ekonomi gündemine yoğunlaşacak. Bu yoğunlaşma gerçekleştiği an piyasalar daha da rahatlayacak.

Piyasalar bu haftadan itibaren siyasi gündemi geride bırakıp hem yurtiçi hem yurtdışı ekonomik gündeme odaklanabilecek. Kısır döngü ve politik çekişmelerin yerini halkın maddi ve manevi çıkarlarını savunma alacaktır. İnşaalllah diyor ve sizi Allah'a emanet ediyorum.