PKK KİMLERE SALDIRMIYOR?
Saldırıya uğramayanların PKK'ye haraç ödediği ve bundan dolayı saldırıya uğramadığı yönünde ciddi iddialar var. Hatta karakol inşaatı yapan bazı firmaların bile haraç ödediği ve PKK'nin saldırısından bu şekilde korundukları söyleniyor.
Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Haber Yorum
PKK'nin kimlere saldırdığı biliniyor.
Bazı inşaat firmaları, resmi kurumlar, kendilerine muhalif siyasi oluşumlar, STK'lar…
Araçlar yakılıyor, iş makineleri tahrip ediliyor, binalar yakılıyor.
Yolları kazıyorlar, bazı karakol inşaatlarına saldırıyorlar.
Bu arada bazılarına hiçbir saldırı söz konusu olmuyor.
Saldırıya uğramayanların PKK'ye haraç ödediği ve bundan dolayı saldırıya uğramadığı yönünde ciddi iddialar var. Hatta karakol inşaatı yapan bazı firmaların bile haraç ödediği ve PKK'nin saldırısından bu şekilde korundukları söyleniyor.
Tabii bazı saldırılarda da örgüte yakın isimlerin firmalarının önünün açılması hedefleniyor. Birbirlerine rakip olan bazı firmalara baskı uygulayarak bölgeyi terk etmesi sağlanıyor, örgüte yakın isimlerin alana girmesi sağlanıyor ya da sadece örgüte yakın isimlere ait firmaların faaliyet göstermesi sağlanıyor.
Kirli bir ilişki, kirli bir savaş…
PKK'nin bu tutumu birçok alanda kendini gösteriyor.
Ağustos 2012 tarihli Fatih Altaylı'nın programından söz edersem çok şey anlaşılır aslında.
Altaylı'nın programının konuğu, dönemin BDP milletvekili, şimdinin HDP'lisi Hasip Kaplan.
Altaylı, PKK'nin iş makinelerine zarar vermesinden, mühendislerin kaçırılmasından, sanayi yatırımlarının engellenmesinden söz ediyor.
Hasip Kaplan araya giriyor ve aynen şunları söylüyor:
“Sayın Altaylı, Sayın Altaylı! Bak, senin program yaptığın televizyonun patronu var ya, Ciner'in Şırnak'ta, Cudi Dağı'nın tam tepesinde termik santrali var. Cudi Dağı'nı delmiş, 800 metreden de kömür taşıyor. 15 senedir bunu yapıyor. Yapan yapıyor demek ki, kim engel oluyor!?”
Evet, Cudi Dağı'nın zirvesinde Ciner'e ait bir termik santral varmış ve kimse karışmıyormuş.
Hasip Kaplan'ın dedikleri doğru ki, Altaylı hiç itiraz etmiyor.
Peki, bu ne anlama geliyor?
Ciner Grubu da rahat çalışabilmek için PKK'ye haraç mı veriyor?
Tabii, PKK böyle bir fırsatı yakalamışken sadece haraç ile yetinmez. Fırsat dediğim ise Ciner'e ait bir medya grubunun da olması.
Tabii şimdi birçoğunuz, HaberTürk kanalında nedense PKK aleyhine bir haber yapılmadığını, onlara yakın birileri televizyona çıkarıldığında çanak sorularla kendilerini anlatmalarına fırsat verildiğini söyleyecek ve bu anlattıklarımızla bir bağ kurmaya çalışacak.
Hatta bazılarınız Doğan grubuna ait olan CNN'i de o gözle değerlendirecek.
Ben ise bir şey söylemiyor, yorumu okuyuculara bırakıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.