Siirt Üniversitesi Aktif Gençlik Topluluğu üyesi öğrencileri, geçen yıl Kutlu Doğum etkinliği çalışmaları sırasında PKK’liler tarafından saldırıya uğramışlardı. Yaşanan olayla ilgili üniversite yönetiminin başlattığı soruşturma neticelendi. Verilen karara göre, saldırıya uğrayan 8 öğrenciye okuldan uzaklaştırma cezası verildi.

Geçen yıl ve daha önceki yıllarda, üniversitelerde düzenlenmek istenen Kutlu Doğum etkinlikleri çalışmaları, bilindiği gibi birçok defa PKK’lilerin saldırısına maruz kalmıştı. Bu saldırılar sonrasında kimi üniversitelerin yönetimleri de yöneşxide PKK’lilerin amaçlarına hizmet edercesine, düzenlenmek istenen etkinlikleri iptal etmişti.

Üniversite yönetimleri, PKK’li öğrencilerin üniversitelerde yapmış olduğu tüm illegal eylemleri görmezden gelirken, diğer taraftan da İslami kimlikli öğrencilerin yasal mevzuat kapsamında düzenlemek istedikleri etkinlikleri özellikle engellemeleri ise dikkat çekiyor.

Başta ODTÜ, İstanbul Teknik Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Siirt Üniversitesi olmak üzere birçok üniversitede İslami kimlikli öğrencilerin Solcu/Kemalist/PKK’li gruplar tarafından saldırıya uğradığı görüntüler çok defa basına yansımıştı.

İslami kimlikli öğrencilerin bir taraftan Solcu/Kemalist/PKK’li gruplar tarafından saldırıya uğramaları, tesettürlü öğrencilerin hakaretamiz sataşmalarla taciz edilmeleri yetmezmiş gibi, bir de söz konusu üniversitelerin yönetimleri tarafından cezalandırılmaları kamuoyu vicdanını rahatsız ediyor.

Son yaşanan olay ise haksızlığın ve hukuksuzluğun boyutlarını gözler önüne seriyor. Siirt Üniversitesinde geçen yıl Kutlu Doğum Etkinliği çalışmaları esnasında Aktif Gençlik Topluluğu üyesi öğrenciler bir grup PKK’linin saldırısına uğramıştı. Üniversite yönetimi tarafından olayla ilgili bir soruşturma başlatılmıştı. Neticelenen soruşturmada ise ilginç olduğu kadar zihinlerde soru işaretleri uyandıran bir karara imza atıldı.

Siirt Üniversitesi yönetimi aldığı kararla, saldırıya uğrayan Aktif Gençlik Topluluğu’nun 8 üyesi ve ayrıca topluluğun faaliyetlerini yasaklama cezası verdi.

Aktif Gençlik Topluluğu üyeleri Üniversite Yönetiminin almış olduğu bu haksız kararı basın açıklamasıyla protesto etti.

Basın açıklamasını okuyan topluluk üyesi Ali Biliz, “Topluluk olarak faaliyet göstermiş olduğumuz ilk günden itibaren toplumun kanayan yaralarına merhem olmaya ve bozulan manevi değerlerimizi onarma adına adımlar attık. Yapılması gereken her fedakârlığı göstermiş gençler olarak okul disiplin kurulu, yönetimi ve rektörlük tarafından üyelerimize verilmiş olan cezalara sesiz kalmayacağız. Bu konuda tüm hukuki yollara başvurarak bu konunun takipçisi olacağız.” dedi.

Geçen yıl Kutlu Doğum etikliğinin el ilanlarını dağıttıkları ve afişlerini astıkları esnada PKK’lilerin, ‘burada el ilanlarını dağıtamazsınız’ diyerek üyelerine saldırdıklarını hatırlatan Biliz, “Yaklaşık 200 kişi tarafından taş, sopa ve bıçaklarla saldırıya uğradık. Peygamberin adının anılmasından rahatsız olup saldıranlar mı suçlu, yoksa biz mi suçluyuz?” diye sordu.

Üniversite yönetiminin, rektörlüğün ve disiplin kurulu üyelerinin bu tavırlarını anlamakta zorlandıklarını dile getiren Biliz, “Bu hukuksuz karara imza atanlar ya PKK sempatizanı ya paralel yapı mensubu ya da peygamberin adının anılmasından rahatsız olanlar kişilerdir.” diye belirtti.

Biliz, üniversite rektörü ve disiplin kurulunun haklı ve haksızın beli olduğu açık tablo karşısında bu olayı Müslüman gençlerin başına yıkıp bu işin içinden sıyrılmaya çalıştıklarını belirterek, “Bu dünya yaptığınız zulmün karşılığının ve zalimin yaptıklarına karşı sessiz kalışınızın yarın Allah’ın huzurunda hesabını vereceksiniz.” dedi.

Hatırlanacağı üzere önceki günde Dicle Üniversitesi (DÜ) Rektörlüğü, Bilge Gençlik Kulübü tarafından üniversitede düzenlenmesi planlanan “Yakın tarihimizin şehadet önderleri” konulu konferansa izin vermemişti.

Son 3 yıl içerisinde birçok etkinlik başvuruları reddedilen Bilge Gençlik Kulübü, daha öncesinden izin dilekçesini verdiği ve bu hafta içerisinde yapmayı planladığı “Yakın tarihimizin şehadet önderleri” konulu konferansa Rektörlük tarafından yine izin çıkmamıştı.

Son dönemlerde üniversitelerdeki İslami kimlikli öğrencilerin farklı saldırı ve tacizlere maruz kalmaları bir tarafa okul yönetimlerinin de öğrencilere karşı anlamsız olumsuz tavırları kamuoyu vicdanını yaraladığı gibi “neden/niçin” sorularını da zihinlerde canlandırıyor. (İLKHA)