Habere dört farklı açıdan bakmak mümkündür;

1.Açı; Siyasi Manevra: PKK bu yöntemle yaklaşan yerel seçimler öncesi, sözde gençlik yapılanması olarak kendini tanımlayan YDG-H çetesinin yaptığı faaliyetler neticesinde oldukça prestij kaybına uğramış olup kaybettiği bu prestiji geri kazanmak ve objektif bir imaj oluşturmak için bu çeteyi dışlayıcı bir yola başvurmuş olabilir.

Siyasi manevra ile YDG-H çetesinin kendisinden bağımsız olduğunu, bu çetenin bir yılı aşkın bir süredir yol açtığı tahribatlardan, yaktığı iş yerlerinden, kundakladığı araçlardan, yol açtığı huzursuzluklardan beri olduğunu, kendisiyle bir ilişkisinin olmadığını kamuoyuna ikna etmeye çalışmaktadır.

2.Açı; Tabana karşı acziyetin dışa yansıması: PKK’nın yetiştirip piyasaya sürdüğü ve bununla farklı hesaplar yaptığı YDG-H, yaptığı tahribatlar, esnaf ve müteâhhitlerden ve zengin insanlardan aldığı haraçlar ve daha birçok olumsuz faaliyetleriyle artık kontrol edilemez bir hal almıştır. Gerçi PKK, YDG-H’nin yaptığı tahribatlarda sessizliğiyle ve zaman zaman savunma merkezli açıklamalarıyla bu olumsuz tabloya imza attığı kamuoyunun malumu…

3.Açı; Yeni bir Senaryo: PKK, YDG-H aracılığıyla yaklaşan yerel seçimler öncesi Kürt halkına baskı uygulamak, onlara korkuyu aşılamak ve “seçimlerde oyunuz bize gelmezse varın gerisini siz düşünün” algısını oluşturmak ve bu şekilde halkı korkuyla rehin almak istemektedir. Yerel seçimler öncesi kendisine oy vermeyen veya kendisinden ayrılan kesimlere karşı bir saldırıdan kendini aklamayı amaçlamaktadır.

4.Açı; Kendi tabanındaki muhalif sesleri kısma gayreti: BDP’nin Cizre için ithal ettiği belediye başkan adayları Cizre halkının tepkisine yol açtı. Öyle ki iki gün önce BDP tabanı yanlış aday belirlenmesinden dolayı kendi parti binalarına karşı bir saldırı gerçekleştirdi ve şuanda BDP tabanında ciddi anlamda tamir edilemeyecek boyutlarda çatlaklar oluşmuş durumda.

Bu çete kimdir? Kimlerden oluşmaktadır?

Selehattin Demirtaş’ın geçenlerde “önümüzde kontrol edemediğimiz bir gençlik bulunmaktadır” sözünü nereye oturtmak gerek?

Gülten Kışanak’ın Cizre olayında bu çeteyi sahiplenici yorumlarını nereye koymak gerek?

Yaklaşık 15 gün önce Cizre’de yakalanan “çete” elebaşının cebinden çıkan ve HPG’nin mührünü taşıyan haraç listesini neye yorumlamak gerek?

Bu söz konusu “çete” her kimse, bunu oluşturan, piyasaya sürdüren, eylem yaptıran ve bu seviyeye getiren PKK’dan başkası değildir.

Şıvan Perwer’in dediği gibi “PKK öyle terbiyesiz bir gençlik yetiştirmiş ki, gün gelecek bu gençlik onların başına bela olacak” Perwer bu sözleri sadece iki ay önce sarfetmişti.

Ocak yakan, bayram arefelerinde fakir kürt halkının ekmek teknelerini ateşe veren, huzur namına eser bırakmayan, dedeleri, babaları yaşındaki insanlardan hesap soran bu gençliğin PKK’dan uzak bir yanı yoktur. Sadece bir elmanın diğer yarısıdır. Çünkü PKK, bir çok açıklamasında bu çeteyi sahiplenici açıklamalarda bulunmuştu.

PKK, bu haberle kendini bu çetenin yaptığı tahribatlardan uzak tutmak ve bu yapılanların kendisiyle bir alakası olmadığını hesabını yapıyorsa yanılıyordur. Çünkü cümle âlem, bu yapılanların ve bu çetenin PKK bilgisi dahilinde olduğunu bilmektedir.

Haber, siyasi manevramıdır, kendi tabanına karşı acziyetin dışa yansıması mıdır, yerel seçimler öncesi yeni bir senaryonun habercisi midir veya yanlış aday belirlemeden dolayı yükselen muhalif seslere karşı bir ultimatom mudur bilinmez ama bu düğümün önümüzdeki süreçte çözüleceği kesindir.

İşte PKK Halk Savunma Merkez Komutanlığı’nın ANF aracılığıyla yayınladığı mesajın tam metni;

Halk Savunma Merkezi’nden Cizre’deki çete faaliyetlerine karşı uyarı

Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı, Cizre’de çete faaliyetine ilişkin yaptığı açıklamada, gerilla ile bağlantısı olduğunu iddia eden çete grubuna ilişkin, “Söz konusu maskeli grubun hiçbir gerilla birimimizle bağlantısı yoktur. Bu grup, tamamen çete bir gruptur” dedi.

Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı, yaptığı yazılı açıklamada son günlerde maskeli bir grubun, yurtsever, demokratik bazı kurumlara baskın düzenleyerek, yurtsever demokratik mücadelede yer alan bazı insanlara baskı yaparak, ölümle tehdit ettiğini belirtti. Bu grubun gerillaya bağlı olduğu, gerillanın verdiği talimatlarla bu uygulama ve baskıları yaptığını iddia ettiği de belirtilen Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı açıklamasında şunlara yer verildi:

“Söz konusu maskeli grubun hiçbir gerilla birimimizle bağlantısı yoktur. Bu grup, tamamen çete bir gruptur. Yurtseverliği ve mücadeleye bağlılığı güçlü olan Cizre gibi bir kentimizde bu tür faaliyetlerle halkımızın kafası karıştırılmaya, ortam muğlaklaştırılmaya ve önümüzdeki yerel seçim sürecine zarar verilmeye çalışılmaktadır.

Cizre’deki halkımızı ve demokratik kamuoyunu bu çete grubu hakkında bilgilendirmeyi gerekli görüyor ve duyarlı olmaya çağırıyoruz.” (Hüseyin Ebuliz/Hürseda)