2 Kasım günü Batman’ın İpragaz (Petrol) mahallesinde seçim çalışması için broşür dağıtarak parti tanıtım çalışması yapan HÜDA PAR üyeleri PKK/BDP’lillerin engellemeleriyle karşılaşmış ve iki taraf arasında kısa süreli bir gerginlik yaşanmıştı. Bunun üzerinden yarım saatlik bir zaman geçmeden PKK/BDP’lilere ait bir düğüne silahla ateş edilmiş ve Özcan Temel hayatını kaybetmişti.  Bunun üzerine Batman Polis’i 14 kişiyi gözaltına almış ve yaklaşık 2 günlük gözaltı sürecinin ardından mahkemeye dahi sevk edilmeden gözaltında olanların tamamı serbest bırakılmıştı. Olayın üzerinden yaklaşık 1 hafta geçtikten sonra da HÜDA PAR üyesi V.G.’nin gözaltına alınarak mahkemeye sevk edildiği ve tutuklandığı bilgisi basına yansımıştı.

Önce Kaçırmaya Çalıştılar Başaramayınca Polisiz Dediler

Sağlam kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre, geçtiğimiz Pazar günü işyerinden evine gitmek üzere aracına doğru yaya olarak giden V. G., Çarşı Mahallesi Ara caddede kimliği belirsiz kişiler tarafından durdurulur ve kendisine hiç bir şey söylenilmeden her iki yanından kıstırılarak kaçırılmaya çalışılır. V. G’yi sıkıştıran şahıslardan biri cebinden araba anahtarını alarak onun arabasını kaçırır.

V.G. durumun normal olmadığını fark ederek, ‘Beni kaçırıyorlar’ diye mahalle arasında bağırınca etraftaki halk koşarak onu kaçırmak isteyen kişilere engel olmaya çalışır. Kimliği belirsiz karanlık kişiler civardaki halk tarafından çevrelendiklerini ve kaçış yolunun olmadığını fark edince silahlarına davranırlar buna rağmen etraftaki insanların kaçmadıklarını ve üzerlerine doğru geldiklerini gördüklerinde biz polis’iz deyip kimliklerini gösterirler.

Halk Kirli Planı Deşifre Etti

90’lı yılların kirli JİTEM ve Ergenekon olaylarını yakından bilen ve tanıyan Müslüman Kürd halkının V.G.’nin normal bir şekilde gözaltına alınmadığını görmesi üzerine V.G.’yi kaçırmaya çalışanlara engel olmaya çalışması, üzerinde durulması gereken çok önemli bir hadise. Ancak bu konuyu toplum bilimcilerine bırakarak edindiğimiz bilgileri paylaşmaya devam etmek istiyoruz.

Kendisini 90'lı yıllarda sanan karanlık odaklar V.G.’yi kaçıramayınca gözaltına almak zorunda kalıyorlar. Artık karanlıkta olmadıklarının bilincinde olmayan fakat kim oldukları ve neyi amaçladıkları açıkça bilinen odaklar bunun üzerine de basın kuruluşlarına ulaşarak “V. G.’yi gözaltına aldık. Özcan Temel’in katil zanlısı V.G.’dir.” şeklinde haber veriyorlar.

Halbuki hukuki olan hiçbir gözaltı işleminde basın kuruluşlarının arandığı ve kendilerine gözaltına alınan kişilerle ilgili bilgiler verildiği vaki olmamıştır.

HÜDA PAR üyesi olduğu bilinen ve Batman’nın saygın ailelerinden birine mensup olan V.G.’nin arabasıyla beraber sessiz sedasız gizlice mahalle arasından kaçırılmak istenmesi akıllara birçok soru işareti getirdi.

Gıyaseddin Barlak Olayı Hatırladınız Değil mi?

Bölgemizde bu olaya benzer bir çok hadise yaşandı. Bizim aklımıza gelen ilk olay Merhum Gıyaseddin Barlak olayı oldu. "Neden Gıyaseddin Barlak olayı?" diye sorulacak olursa; Çünkü eğer V.G'yi -Allah muhafaza- kaçırmayı başarsalardı, infaz edip olayı "İntikam" naraları atan PKK'lilere üzerine yıkacaklardı. Böylece kirli planın asıl can yakıcı bölümlerini uygulama başlayacaklardı. Tıpkı Şehid  Gıyaseddin Barlak olayında olduğu gibi... (Merak edenler Gıyaseddin Barlak olayını bu siteden okuyabilir.)

Medya Aracılığı ile Komployu Örtbas Etme Çabaları

Olayın bir diğer yönü ise medyadır. Derin merkezden yönetilen komplo da bir yandan basın ve medya mensuplarına yalan haberler servis edilirken diğer yandan da ayyuka çıkan derin komplolarını örtbas etme adına yine medyayı aracı kılmaya çalışmaları sizce de medyanın ne denli güçlü bir "silah" olduğunu ortaya koymuyor mu?

Öte yandan PKK’nin yayın organlarının sıksık birilerine hedef göstermesi ve isim vererek bazı insanları hedef tahtasına oturtmasının arkasında hangi sebebin yattığı da ayrı bir soru işareti olarak önümüze çıkıyor.

Özellikle son zamanlarda HÜDA PAR’a yönelik farklı itham ve iftiraları gündeme taşıyarak, uzman ve akademisyenlere de basın ve medya yoluyla bu konuyu işlemelerini istiyorlar. Yani bu propaganda hep aynı merkezden yönlendiriliyor ve işleniyor.

PKK/BDP’de Tezgahlanan Kumpasın İçinde

PKK ve yan kuruluşları da aynı konuyu işliyor.  PKK medyası, HÜDA PAR’ın itibarını düşürmek ve halkın nazarında şüpheli bir konuma sokmak için devlet destekli, devlet kaynaklı ve PKK/BDP’ye karşı kullanmak maksadıyla kurulduğu ithamında bulunuyor kamuoyunda bu şekilde propaganda yapmaya çalışıyor.

HÜDA PAR’ın yerel seçimler öncesi ciddi bir teveccüh gördüğünü fark eden bu güruhlar “çamur at, tutmazsa izi kalır” prensibi gereği HÜDA PAR’lıları karalamaya, türlü türlü iftiralar atmaya başladılar. Bölge genelinde aynı merkezden çıkma yalan ve iftira kampanyaları sıkça dillendirilmeye çalışılıyor.

Görünen o ki, Hür Dava Partisi’ni karalamak ve milletin gözünden düşürmek için her türlü itham ve karalama yöntemine başvurulacak ve kirli oyunlar tezgahlanmaya devam edecektir. (Hürseda Haber)