Otomobil sahibi olduğum ilk günlerdi. Ehliyetimi üniversite yıllarında almıştım ama asıl şimdi bir takım pratik bilgilere ihtiyacım olduğunu fark ettim. Usta bir şoför dostumuzun tavsiyelerini dinliyordum.

Bir sürücü olarak yapmamız gereken ne varsa hepsini fazlasıyla anlattıktan sonra; “fakaaat” dedi ve arkasına yaslandı. Bizim görevimizi yapmamızla her şeyin bitmediğini, bizim dışımızdan kaynaklanan, üzerimize gelen kaza ve belâları yaşadıklarından örnekleriyle anlattı da anlattı.

Evet, siz güzel bir sürücü olabilirsiniz, mükemmel bir insan olabilirsiniz, örnek bir komşu olabilirsiniz.

Ammaaaa... Eğer potansiyel katillerle birlikte yaşıyorsanız, Allah korusun bir gün onların kurbanı olabilirsiniz. Trafikte pimi çekilmiş patlayıcılar arasında seyrediyorsanız, arkanızdaki, önünüzdeki hatta öteki yolda seyreden eğer bir sarhoşsa veya azgın bir magandaysa siz istediğiniz kadar güzel insan olun hiç bir işe yaramaz.

Eğer yolda bir uyuşturucu bağımlısı önünüzü kesmişse bazen ne merhametiniz ne efendiliğiniz size hiç bir fayda sağlamaz.

Binanızdaki komşularınızdan, altınızdaki, üstünüzdeki veya yanınızdaki potansiyel bir katilse, bir sarhoşsa, öfkesine tapan bir magandaysa, siz istediğiniz kadar örnek komşu olun, boşunadır. Haberlerde izlemişsinizdir, ceviz kırdığınız için çocuklarınızın gözleri önünde can verebilirsiniz.

Potansiyel katillerden kurtulmak görüldüğü gibi kolay olmuyor. Veya şöyle diyelim; bireyler olarak potansiyel katiller karşısında yapabileceğimiz şeyler pek az.

Ya devlet? Devlet potansiyel katiller karşısında insanını vatandaşını koruma adına bir şeyler yapamaz mı? Hem de çok şey yapabileceğine inanıyoruz.

Gördüğümüz kadarıyla devlet potansiyel teröristlere karşı birçok şeyler yapabiliyor.

Devlet kendisini ve sahip olduğu rejimi koruma adına eylem yapma ihtimali olan herkesi önceden izleyip henüz eylem safhasına geçmeden derdest edebiliyor.

Devlet insanını da potansiyel katillerden korumalıdır, mademki potansiyeldir, o halde katil olmasına fırsat vermeden önünü almalıdır.

“Hele bir eylem yapsın da ondan sonra gerekeni yaparız bakalım” diye bekliyor mu teröristleri?

Daha önce de dile getirdim. Sarhoşların evlenmesine müsaade edilmemeli, sarhoşlara kadın teslim edilmemeli, sarhoşlara çocuk teslim edilmemeli, sarhoşlara araç teslim edilmemeli, daha baştan direksiyona geçmesine müsaade edilmemeli, teknolojinin böylesine geliştiği bir dönemde sarhoşlara kontaklar kilitlenmeli, evlerinin kapıları açılmamalı.

Sadece sarhoşlar değil, öfkesinden kuduranlar için de bu halleriyle evlerine girdiklerinde, araçlarına bindiklerinde otomatik olarak engelleyen veya ihbar eden teknoloji geliştirilmeli.

Benim aklıma gelen bunlar, elbette daha etkin tedbirler neyse yetkililer daha iyi bilir.

Kısacası ben potansiyel katillerle birlikte yaşamak istemiyorum. Nasıl ki devlet potansiyel teröristle birlikte yaşamak istemiyorsa.