Prof. Dr. Tarhan: Yaratıcıyı alternatif olarak görmeyen bakış tükendi
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Beyin fonksiyonları incelendiğinde ‘İnsan nasıl karar veriyor?’ sorusuna aranan cevaplarda yaratıcıyı alternatif olarak görmeyen ve önemsemeyen bakış tükendi." dedi.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu yıl 3’üncüsü Iğdır’da gerçekleştirilen Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi’ne konuşmacı olarak katıldı.
"Yaratılış Bilimsel Bir Kategori mi?" başlıklı sunum yapan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, konuşmasının başlangıcında bilimsel bilgide 1990’lardan sonra bir devrim yaşandığına dikkat çekti.
Tarhan, "Bilimsel bilgide 1990’lardan sonra bir devrim yaşandı. Daha önce pozitivizmin atası olarak kabul edilen Descartes’in 'Düşünüyorum o halde varım' sözü yeni beyin buluşları ve bilgilerinin anlaşılması ile sorgulandı. Nörobilimci Damasio’ nun Descartes’in Yanılgısı isimli kitabı ezberleri bozdu. 'Hissediyorum o halde varım, inanıyorum o halde varım' tezleri bilimsel dünyada bilimsel metodolojinin test edilebilirlik, tekrarlanabilirlik, doğrulanabilirlik, yanlışlanabilirlik gibi yöntemleri ile anlaşılmaya başladı." şeklinde konuştu.
"Beyin, bilimin yeni uzayı oldu"
"Beyin nasıl çalışıyor?" sorusuna cevap aranmasıyla birlikte beynin bilimin yeni uzayı olduğunun anlaşıldığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, "Bu projeyi 2013’te ABD Beyin İnisiyatifi başlattı, 2015’te 10 yıllık projeye dönüştü. İnsan Beyin Projeleri 2018 yılında Davos’ta Dünya Ekonomi Formu toplantısında yapay zekâ, otonom robotlar ve Endüstri 4.0 olarak gündeme geldi. Beyin fonksiyonları incelendiğinde ‘İnsan nasıl karar veriyor?’ sorusuna aranan cevaplarda yaratıcıyı alternatif olarak görmeyen ve önemsemeyen bakış tükendi." diye konuştu.
"Beyin bir köprü vazifesi görüyor"
Konuşmasında enerji tabanlı evren modeli, entropi yasası ve kuantum temelli düşünce konularına değinen Tarhan, "Beyin madde ile mana dünyası arasındaki bağlantıyı sağlıyor." dedi.
"Yeni süper bilgisayarlar geliştirilecek"
"Hesaplamalı nöropsikiyatri" kavramına da dikkat çeken Tarhan, "Mavi Beyin Projesi ile mikroelektriğin gücünü, genetik algoritmayı ve nöral network’ün özelliklerini insan zekasınınn kıvraklığıyla birleştirerek yeni süper bilgisayarların geliştirilmesinin önü açılacaktır." dedi.
"Beynin üstünde bir karar verme mekanizması var"
İnsan beyninde karar verildikten sonra aktif hale gelen P300 adında aksiyon potansiyeli olduğunu belirten Tarhan, "İnsan, karar verdikten sonra beyinde açıklama bekleyen P300 aksiyon potansiyeli var. Bu durumda karar veren organ beyin değil, beynin üzerine bir beyin, bir mekanizma var. Buradan hareketle nörokuantoloji bilim dalı üzerinde durulmaya başlandı. Yani evren madde tabanlı değil enerji tabanlı. İnsan evrende farklı bir enerji bandında yaşıyor. Karar veren kuantum bir beyin var ve bu da evrensel enerjinin bir parçası. O halde kendini göstermeyen bir gerçeklik var. Akıl yürütme ile böyle bir gerçekliğin dinlerdeki tek Tanrı inancına örtüştüğünü tez olarak kabul etmek gerekmektedir." dedi.
"Yaratılış kavramı bilimsel olarak ele alınmalı"
Tarhan, "Yaratılış" kavramını bilimsel bir tez olarak ele almak gerektiğini ifade ederek, "İşte bu yeni bilimsel kanıtlarla hareket ettiğimizde yaratılışın artık bilimsel bir tez olarak üniversiteler tarafından ele alınması gerektiği anlaşılıyordu. Yaratılış Kongresi yaparak bu ihtiyacı karşılamak bizim için mesleğimizin bir gereği olarak ortaya çıkmıştı." şeklinde konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.