Prof. Dr. Nebahat Taşdemir, 29 Ekim Dünya İnme Günü dolayısıyla inme hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Taşdemir, sağlıksız bir hayat sürdürmek, zararlı yiyecek ve içecekler tüketmek, sigara kullanmak, hipertansiyon ve fazla kilo almanın inmeyi tetiklediğine dikkat çekti.

Taşdemir, inmeyi önlemenin yollarını beslenmeye dikkat etmek, sigara-alkol kullanımını ortadan kaldırmak, kilo alımına dikkat etmek ve fiziki egzersizler yapmak şeklinde sıraladı.

İnme serebrovasküler hastalıklar, beyin damar hastalıkları olduğunu belirten Taşdemir, beyin damar hastalıklarının başta gençler olmak üzere her yaşta görülebildiğine dikkat çekti.

Taşdemir, "Bu nedenle beyin damar hastalıklarından korunma amacıyla öncelikle beslenmemize dikkat etmemiz gerekir. Yani kolesterol yükseltici nedenler beyin damarlarının yapısını bozar. Bunun yanında beslenmemiz ve sigara önemli bir rol oynar. Beyin damar hastalıkları meydana gelmesinde beyin damarlarının yapısını bozarak beyin fonksiyonunun kaybına sebep olur. Bu nedenle daha çok sebze ağırlıklı yiyecekler, kolesterolden uzak, sigara bu bölgemizde çok yaygın, sigara kullanımı alışkanlığından vazgeçilmesini öneriyoruz. Bunun dışında tabii ki hipertansiyondan korunmak gerekir. Hipertansiyonda tuz tüketiminin azaltılması, yağ tüketiminin azaltılması, sigaranın kullanılmasıyla yaşam kalitesini arttırmak için fizik egzersizler, yürüyüşler, açık havada yürüyüşler, obezite kilo alımına dikkat etmek beyin damar hastalıklarının gelişimini engelleyecektir." dedi.

"Kolesterol yüksekliği erken yaşta inme hastalığının oluşmasına sebebiyet verebilir"

Beyin damar hastalıklarının, beyin damarlarının çatlamasına ve damarlarda kanamaya sebebiyet verebileceğine dikkat çeken Taşdemir, "Genç yaşlarda da olabilir. Neden? Damarlarda bir anomal vardır, anevrizma yani balonlaşma yahut da arteriovenöz malformasyon denilen damar anomalileri, damar değişiklikleri beyinde kanamalara sebep olabilir veya ailesel kolesterol yüksekliği bunlarda yine erken yaşta strokla inmeyle gelebilir." ifadelerini kullandı.

Beyin damarlarında tıkanıklık olması durumunda kişide felç meydana gelebileceğini söyleyen ve oluşan felç hastalığı sonrasında oluşan kayıplara değinen Taşdemir, "Eğer beyin damarlarında bir tıkanıklık meydana gelirse beynin o bölgesi ile ilgili fonksiyon kaybı görülür. Hemiplejiler yani felçler ortaya çıkar veyahut da omurilikte kanama meydana gelebilir. Omurilikte meydana gelen bir kanamada yine bacaklarda güç kaybı ortaya çıkabilir. Bu durumda tabii kalıcı sekel olabilir." diye konuştu.

"Bacaklarda oluşan güç kaybı için fizik tedavilere başvurulmalıdır"

Kişilerde inme gibi hastalıklara karşı uygulanan yöntemlere de değinen Taşdemir, "Sekellerde fizik egzersizlere önem veriyoruz. Buralarda tabii ki spastisite katılıp meydana geliyor. Bu katılıkları önlemek için çeşitli tedaviler alınabilinir. Bunlara önem vermek gerekiyor. Kalıcı bir sekel meydana geldikten sonra da fizik tedavileri fizik egzersizlerinin yerini alıyor. Konuşma bozukluğu meydana getirebiliyor, sağda ya da solda felçler meydana getirebiliyor veya bir kanama ya da tıkanıklık varsa bacaklarda güç kaybı zaaf meydana gelip getirebiliyor. Bunları önlemek için de fizik tedavilere başvuruyoruz. Önleyici cerrahi tedaviler de vardır. Mesela damarda bir anomali anevrizma dediğimiz bir şey varsa veya arteriovenöz malformasyon diye bir damar yapısal anomalisi varsa bozukluğu varsa onlar da cerrahi girişimlerle endovasküler girişimlerle ortadan kaldırılabiliyor günümüzde." dedi. (İLKHA)