Batman Ziraat Odası Başkanı Nizamettin Aydiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın çiftçilere verilecek desteklerle ilgili açıklamalarını İLKHA’ya değerlendirdi.

Hükümetin verdiği destekleri ehil kişilere verip, takipçisi olması gerektiğini belirten Aydiş, aksi halde projelerin faydadan çok zarar vereceğini söyledi.

Çiftçinin mazot masraflarının yüzde 50’sinin devlet tarafından karşılanacak olmasının sevindirici olduğunu söyleyen Aydiş, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çiftçilere mazot desteği çok güzel bir olaydır. Çiftçinin harcadığı mazotun yarısını devlet ödeyecek. Bu babanın oğluna vermediği bir paradır. Hiç kimse kimseye bu kadar bedava para vermez. Onun için bu bedava paraların kıymetini çok iyi bilmemiz lazım. Bir sürü destekler var ve belki bu destekler yeterli olmayabilir ama en azından aldığımız destekleri iyi yerde kullanmamız lazım. Verilecek mazot desteği için hükümetimize teşekkür ediyorum.” dedi.

“Eğer proje gerçek kişilere verilmezse ekonomiye zarardır”

Diğer desteklere de değinen Aydiş, 300 Koyun Projesi’nin önemli bir proje olduğunu belirterek, “Bir hizmet çıktığı zaman her zaman iyi niyetle çıktığını söyleyebiliriz ama bu hayvanlar verildiği zaman kime, nasıl verileceğini, alan insanın alt yapısının olup olmadığını, girdilerini temin edebilecek arazilere sahip olup olmadığı araştırılmadan eğer verilirse yazık olur. Sonuçta eğer bu proje gerçek kişilere verilmezse ekonomiye, o bölgeye ve insanlara zarardır. Para verildiği zaman insanlar bunun sorumluluğunu bilmezi lazım. Para verenler de sorumluluğu bilmesi lazım. Geçmiş hatalar hepimize ders olsun. Hataları tekrarlamaktan kaçınmamız gerekir.” diye konuştu.

“Projeler gerçek kişilere verilmelidir”              

Projelerin güzel olduğunu, hükümet başta olmak üzere destek alan herkesin projelere sahip çıkması gerektiğini aktaran Aydiş, “Projeler gerçek kişilere, sağlam insanlara, bu işi yapabilecek insanlara vermemizin kesinlikle faydası vardır. Etrafımızda savaş var, içimizde sıkıntı var. Bu paralar kolay bir şekilde çıkmıyor. Bu destekler çoğu ülkede yok artık. Bunlara dikkat etmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.

“Destekleri iyi değerlendirirsek dışarıdan et almamıza da gerek kalmaz”

Hayvancılığın çok önemli olduğuna işaret eden Aydiş, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Artık gıdaya ulaşmak dünyada çok zor, gıda çok önemli hale gelmiştir. Dolayısıyla ette bu şekildedir. Biz dışarıdan et getiriyoruz, niye getirelim? Bizim çok iyi meralarımız var. Bu destekleri iyi bir şekilde değerlendirirsek, esasında dışarıdan et almamıza da gerek kalmaz. Hayvancılık Türkiye’de yapılabilir. Şu anda meralar boş, mera demek hayvan demektir. Onun için hem meraları hem de devletin verdiği desteklere çok etmesi lazım. Eğer hayvancılık için para alınıyorsa hayvancılık için bu paralar harcansın. Eğer eski hataları yapmaya devam edersek dışardan et ithal etmeye devam ederiz.”

“Hayvanlar için bir an evvel meralar açılmalıdır”

Yayla yasağının kalkmasının çok önemli bir gelişme olduğunu söyleyen Aydiş, bunun meraya çıkacak hayvanlar açısından iyi olacağını kaydetti. Aydiş, “Bu çok önemli bir adımdır. Çünkü hayvan meraya gitmezse olmaz, yani girdileri temin edemezsin. Girdilerin yüzde 70-80’i meralardadır. Onun için hükümetin bu kararını olumlu karşılıyoruz. Hayvanlarımız için bir an evvel meralarımız açılmalıdır. Bu ülke bizimdir, bu ülkeyi korumamız lazım. Bu gibi desteklere dikkat etmemiz lazım. Devletten ricam, geçmişteki hataları yaparak değil de bundan sonra verdikleri kredileri çok dikkatli vermeleri lazım.”  ifadelerini kullandı.

İLKHA