Psikolog Sinan Sayar: Sürekli yalan konuşmak kişilik bozukluklarının belirtisi olabilir
Patolojik yalancılık ile ilgili açıklamalarda bulunan Psikolog Sinan Sayar, Mitomani denilen durumun sürekli ve hayatın büyük bir çoğunluğunu kapsayacak şekilde yalan söylenmesi bazı kişilik bozukluklarının belirtisi olarak da görülebileceğini söyledi.
Mitomani hakkında aile ve eğitimcilere tavsiyelerde bulunan Sayar, kişinin hayatında yalan söylemek alışkanlık haline geldiği taktirde kesinlikle psikolojik destek alınması gerektiğini belirtti.
Sayar, ailelerin ve eğitimcilerin bu gibi durumlarda psikologlardan destek almalarınındaha doğru olacağını ifade etti. Mitomani kişinin söylediği yalana ilk önce kendisin inanmasıyla başladığını belirten Sayar, süreç içerisinde kişilik bozukluğuna sebep olduğunu belirtti.
"Kişinin psikoterapi alması gerekir"
Patoloji yalancılıkla ilgili İLKHA muhabirini değerlendirmelerde bulunan Sayar, "Patolojik yalancılık psikiyatri ve psikoloji biliminde 'Mitomani' olarak adlandırılır. Kişinin söylediği yalanların çok fazla oluşu, hayatının tamamında yer alması aynı zamanda bu kişinin söylediği yalanlara önce kendisin inanması daha sonra başkalarını inandırması devam eder. Mitomani dediğimiz durum sürekli ve hayatının büyük bir çoğunluğunu kapsayacak şekilde yalan söylemesi bazı kişilik bozukluklarının belirtisi olarak da görünebilir." dedi.
Patolojik yalancılığın farklı sebepleri olduğunu vurgulayan Sayar, "Mitomani'nin tedavisi tabi ki var. Mitomani olan kişi bunun farkındadır ama az önce bahs ettiğim gibi kişi söylediği yalan ilk önce kendisi inandığı için, tabi kişinin bunu fark etmesi ve kabul etmesi veya etrafındaki insanlar tarafından fark edilmesinden sonra biraz farkındalık olması açısından kişinin psikoterapi alması gerekir. Yalan söylemenin altında yatan bir sebep de vardır muhtemelen. Kişilik bozukluğu bunun bir göstergesi olabilir yâda kişinin travmalarından kaynaklı cezalandırma korkusundan dolayı yalan söyleyebilir. Kişinin psikiyatri konsültasyonla beraber bazı hafif dozlu ilaçlar kullanarak psikoterapiden geçmesi önemlidir." diye konuştu.
"Mitomani olan kişiler söyledikleri yalana ilk önce kendileri inanıyor"
Mitomani çocuklarda farklı yetişkinlerde farklı ilerleyen bir süreç olduğunu ifade eden Sayar, "Ebeveynlerin ve eğitimcilerin bir öğrencinin veya bir çocuğun çok fazla yalan söylediğini fark ediyorlarsa, söylenilen yalanlar kişinin hayatında çok fazla yer kapladığını fark ederlerse, kesinlikle bir uzman görüşü almaları gerekiyordur. Mitomani dediğimiz hastalık, çocuklarda farklı yetişkinlerde farklı, çocuklarda daha farklı ilerleyen bir süreç. Çocuklarda Mitomani görülmesi dâhilinde çocuğun yalan söylemesinin altında yatan alt nedeni bulmamız gerekiyor ilk önce, alt nedenini bulduktan sonra bunun bir tramvaya bağlı olup olmadığını yada çocuğun nasıl bir sosyal çevrede yada aile ortamında büyüdüğü çok önemli bizim için. Bundan dolayı ilk önce bir uzman görüşü alınmalı daha sonrasında zaten bunun için psikoterapi yöntemleri bulunmaktadır." ifadeleri kulandı.
Eğitimci ve ebeveynlerin bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Sayar, şunalrı söyledi:
"Ebeveyn ve eğitimciler bunu fark ederse, çocuğa destek olmaları gereken konu bir uzmandan yardım almaları olacaktır. Uzmanlar bunun altında bir travma, kaygı temellimi veya depresif temellimi bunların hepsinin öncelikle incelenmesi gerekiyor. Bunlar incelendikten sonra uzman görüşüyle beraber zaten aile bilinçlendirilecektir. Mitomani olan kişiler söyledikleri yalana ilk önce kendileri inanıyor daha sonra etrafındakileri inandırmaya başlıyor. Kişi buna kendisi inandığı için zaten yalan olarak betimlemiyor, kendi hayatında onu doğru olarak betimliyor. Onun için ailenin ve eğitimcilerin bunu fark etmesi durumunda ilk önce uzman görüşüne ihtiyacı olacaktır. Psikologlara geldiğiniz taktirde aile yapılanması, eğitimciler ve sosyal çevresi ile ilgili kendisine görüş bildiriyoruz."
Bu ve bunun gibi durumlarda uzmanından destek alınması konusunda tavsiyelerde bulunan Sayar, "Psikopatolojik olarak bakarsak duruma kişide kişilik bozukluğu varsa, bunun altında yatan sebeplerden biri bu olabiliyor. Kişi farkında değildir ama kişilik bozukluğuyla beraber bu sorun seyir edebilir, bu durumu uzmanıyla paylaşması gerekiyor ve kişilik bozukluğunun tedavisine başlanması gerekiyor. Sonraki süreçte mitomani'nin yavaş, yavaş terapi esnasında kişide oluşan etkiyi kaldırıyoruz. Her psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi kişi ve vatandaşlarımız herhangi bir duygu problemi sonrasında bize başvurabilirler. Artık psikologlar olarak toplum tarafından bilinen ve halk tarafından kabul gören bir meslek. İnsanlar herhangi bir sorun yaşadığında etrafında veya kendisinde bir uzmana danışmaktan hiçbir zaman kaygı duymasınlar. Uzmanlara danışın zaten uzmanlar sizi doğru bir şekilde yönlendiriyor olacaktır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.