Hüseyin KAYA
Putin öyle diyor: Komünizm bir dindir
Rusya Devlet Başkanı Putin ilginç bir çıkış yapmış:
"Belki şimdi bazılarının hoşuna gitmeyecek bir şey söyleyeceğim; ama söyleyeceğim... Militan ateizm yıllarında rahipler yok edildi, kiliseler yıkıldı. Ama aynı zamanda yeni bir din yaratıldı. Komünist ideoloji aslında Hıristiyanlığa benziyor. Özgürlük, kardeşlik, eşitlik ve adil düzen tüm bunlar ‘Kutsal Kitap'ta da (İncil) var. Komünizmin kurucuları da yeni bir şey icat etmediler, İncil'den basit alıntılar yaptılar"
Tabii bunlar ilginç şeyler…
Evet, ilginç; ama aynı zamanda tamamlanmamış bir tablo havası var bu açıklamalarda.
Komünist ideolojinin Hıristiyanlığa benzemesi sadece taleplerle mi sınırlı?
Kurumlar ne olacak?
Ya da tamamlayıcı bir soru soralım:
Hristiyanlıktaki kilisenin yerini Komünist Parti mi aldı?
Güçlü, kutsal ve dokunulmaz…
Kilise otoritesi, Komünist parti otoritesi…
Tanrının vekili kilise, proleter sınıfının vekili Komünist parti…
Kilise kendisini eleştirenlere, “sapkın”, “dinsiz”, “büyücü” derken, Komünist Parti kendisini eleştirenlere “revizyonist”, “Troçkist”, “Burjuva kalıntısı” diyordu.
Hem kilise hem de Parti feci şekilde işkenceci ve katildi.
İşte şimdi biraz daha oturdu, değil mi?
Ritüelleri, azizleri, türbeleri ile bir ideoloji…
Hatta tevbe etmenin bile Komünizmde bir karşılığı var: Özeleştiri.
Evet, gerçekten de komünizm bir din imiş.
Bu arada Putin sözleri içerisinde bir de itiraf var:
“Militan ateizm yıllarında rahipler yok edildi, kiliseler yıkıldı.”
Bunu söyleyen kişi Vladimir Putin. Yani bu işin en fazla içinde olan biri… Adı işkence ve infazlarla anılan Sovyetlerin gizli servisi KGB'nin içinde yıllarca çalışmış, servisin yöneticisi olmuş biri.
Hani bazıları bu aralar “Komünizm”i şirin ve sempatik göstermeye çalışıyor ya…
***
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, krizde olan ülkenin kredi ihtiyacını karşılamak için başvuruda bulununca önüne yapılacaklar listesi koymuşlar. O da bu düzenlemeleri parlamentoya getirmiş ve kabul ettirmiş. Düzenlemenin işçi haklarına kısıtlama getirdiğine yönelik eleştirilere itiraz eden Çipras, "Grev hakkı işçi sınıfının kutsal hakkıdır" dedi.
Sendikalar Çipras gibi düşünmüyor tabii.
İşçi temsilcilerinin açıklamasında protesto çağrısı var: "Hilkat garibesine benzeyen bu yasa tasarısı sosyal devletin son zerrelerini de silip süpürüyor. Hazırlanan tasarı, Anayasal bir hak olan grevi bile kısıtlamayı amaçlıyor. Bütün çalışanları hükümetin halk karşıtı politikasını protesto etmeye çağırıyoruz."
Çipras ve dünya komünizmi açısından dramatik bir hal!
Çipras bir komünist ve Türkiye dahil birçok ülke komünistlerinde büyük heyecan uyandırmıştı.
ÖDP, HDP, CHP… Alper Taş, Selahattin Demirtaş, Kemal Kılıçdaroğlu… her biri “en hakiki Çipras benim” havasında mesajlar verdiler bir süre; ama rüya çok kısa sürede kabusa döndü.
Ve şimdiki manzara…
Marx şöyle demişti:
“Dünyanın bütün işçileri, birleşin! Zincirlerinizden başka kaybedeceğiniz bir şeyiniz yok!”
Şimdi Yunanistan işçileri ne yapsın? Birleşip yönetimdeki Komünist partiyi devirseler yerine ne getirecekler?
Komünist literatürde “Partiye karşı çıkmak” ne anlama geliyor?
Tam bir dram, öyle değil mi?
***
Aşağıdaki sözler Devlet Bahçeli'nin bir konuşmasından alınmıştır.
Hayır, sizi temin ederim ki, öyle bağlamından kopan, anlamı değişen alıntılar değil. Konuşmanın tümü bu minvalde.
“Bazı makale başlıklarına dikkat ediniz. 'Kürtler Adalet ve Kalkınma Partisi'ne küser mi?' '2019'un anahtarı Kürt seçmen'. Bunların Kürt kökenli kardeşlerimizi umursadıkları yoktur, yaptıkları fesatlıktır.”
“Ahlaklarının çivisi çıkmış bu eyyam ağaları, milli ittifakı yaralamak için gözlerini açmıştır.”
“Korku dağları sarmıştır. Bunların sicilleri kabarıktır. MHP'yi kim Kürt düşmanı gösteriyorsa bilinmelidir ki alçaktır, haindir, sütünde haram kanında irin vardır.”
“Sözcü gazetesinin soytarıları kuduruyor. Aşıları İnşallah 2019'da sandıkta yapılacaktır.”
Şimdi benim merak ettiğim şu: Kavgada bile söylenmeyecek bu sözlerin metin yazarı kim ve ne yapmak istiyor?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.