Ramazan ayı, Kur’an ve oruç ayı olduğu gibi af ve mağfiret ayıdır da.

İnsan olarak hepimiz bağışlanmaya, temizlenmeye ve arınmaya muhtacız. Bunun yolu tövbeden ve ibadetten geçer. Ramazan ayı tövbe için büyük fırsattır.

Allah Teâla’nın, af ve mağfiretinde kampanya yaptığı, af ve mağfiretini indirime soktuğu aydır.

Allah’ın, geçmişe dair kulun borçlarını sileceğini ilan ettiği aydır.

Başvurmanız halinde devlete olan hayli birikmiş vergi borcunuzun tamamen silineceği veya hakkınızda hükmü kesinleşmiş bir hapis cezanızın affedileceğini düşünün… Bunun için tanınan bir aylık sürede uykudan, yemeden, içmeden feragat eder her gün gider saatlerce kuyruğa gireriz değil mi?

İşte Allah Teâla da birikmiş borçlarımızı ve günahlarımızı tamamen silmek için bize bir aylık olağanüstü bir fırsat sunuyor. Ramazan ayını sadece geçmişimizi temizlemek için değil, geleceğimizi kazanmak için de bir fırsat olarak önümüze seriyor.

Ramazan ayında af ve mağfiret erişmek, cenneti kazanmak ve cehennemden korunmak daha kolaylaştırılmış.

Resulullah (sav) “Ramazan Ayı’na girdiği halde bu aydan bağışlanmamış bir halde çıkan kimseye yazıklar olsun” der.

Yani bağışlanma o kadar kolaylaştırılmıştır ve yakınlaştırılmıştır ki, bu kadar kolaylaştırılmasına ve yakınlaştırılmasına rağmen bundan faydalanmayan, bağışlanmadan uzak kalan kişiye yazıklar olsun!

Bu neye benzer?

Bir insan düşünün; toza toprağa, kire bulanmış, yılların kiri var üzerinde, kirden bedenine koku düşmüş. Bu halde iken, bir ay boyunca ücretsiz hamam imkanı ve hizmetin sunulacağı ilan edilen bir şehre girmiş ve hatta bir ay boyunca da hamamın etrafında dolanmış, hatta hamama da girmiş ama temizlenmeden, oradan çıkmış!...

Ya da günlerce aç ve susuz kalmış birini düşünün, bir ay boyunca ücretsiz yemek veren bir lokantaya uğruyor ve oradan aç çıkıyor, uğradığı çeşmelerden susuz ayrılıyor!...

Bunu akıl alır mı, böyle bir insanın işi akıllıca bir iş olur mu!?

Ramazan ayı, manevi açlık, susuzluğu giderme, manevi temizlenme ve bağışlanmayı sağlarken, bu aya girip bu aydan manen aç, susuz, kirli ve bağışlanmadan çıkmış olmak akıllı kimsenin işi değildir.

Resulullah (sav) buna hayret ediyor ve böyle bir kimseye yazıklar olsun diyor.

Allah samimice yapılmış tövbeleri muhakkak kabul edeceği gibi, kullarının temizleneceği ve arınacağı yollar da göstermiştir.

Tebük Seferi’nden geri kalan üç kişinin tövbesini Allah kabul ettiği zaman Resulullah’a (sav) “onların mallarından sadaka al ve bu sadaka ile onları temizle ve arındır. Ve onlar için dua et…” diye buyuruyor.

Sadaka tövbeyi tamamlayan, temizlenmeyi ve arınmayı sağlayan bir unsurdur.

Ramazan Ayı’nda tövbe eden, bağışlanan ve sadaka ile arınan kula ne mutlu! Rabbim bizi bunlardan kılsın.