On bir ayın sultanı Ramazan'ın feyiz ve bereketinden mahrum olunmaması için önemli tavsiyelerde bulunan Bitlis İl Müftüsü M. Faysal Geylani, bu ayın gündüzlerinin oruç, gecelerinin de ibadetle geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Geylani, "Ramazan ayının gece ve gündüzünü güzel bir şekilde geçirelim. Nitekim Allah, Kur'an-ı Kerim'de 'Ey iman edenler! Oruç sizden evvelkilerin üzerine farz olduğu gibi sizin üzerinize de farz olmuştur. Ta ki sakınabilesiniz.' diye buyuruyor. Oruç bizi günahlardan, haram olan ve nefse hoş gelen şeylerden koruyan bir ibadettir. Ramazan ayında elimizden geldiği kadar gündüzleri oruçlu, geceleri de teravih namazları ve kaza namazlarını kılarak, Kur'an-ı Kerim okuyarak, Peygambere salat ve selam getirerek, günahlarımızı hatırlayıp pişmanlık duyarak bu mübarek ayı değerlendirebilirsek ne mutlu bizlere." dedi.

"Bu Ramazan'ı ömrümüzün son Ramazan'ı olacak şekilde değerlendirmemiz lazım"

İnsanların bu ayı yaşadıkları son Ramazan ayıymış gibi değerlendirmeleri tavsiyesinde bulunan Geylani, "Bu Ramazan'ı ömrümüzün son Ramazan'ı olacak şekilde değerlendirmemiz lazım. Geçen yıl Ramazan ayında aramızda olup, bugün olmayan birçok akrabamız, komşularımız ve tanıdığımız insanlar var. Onun için bu Ramazan'ın günlerini ve gecelerini iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Başlangıcı rahmet, ortası mağfiret ve sonu ateşten kurtuluş olan bu ayda küskünlüklerimizi ortadan kaldıralım. Küskün olan kardeşlerimizin aralarını yapalım. Onları barıştıralım. Bu ayın içinde bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilen Kadir Gecesi'ni fırsata çevirelim." ifadelerini kullandı.

"Bu ayda fakiri gözetleyip, iftar sofralarımıza davet edelim"

İhtiyaç sahibi, yetim ve öksüzlerin gözetlenip, iftar sofralarına davet edilmeleri gerektiğini sözlerine ekleyen Geylani, "Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu yıl Ramazan ayının teması 'Üzerinde Her Canın Hakkı Var' olarak belirlendi. Akrabalarımızın, komşularımızın, çoluk çocuğumuzun hakları üzerimizde var. Bu hakları unutmayalım. Yetime, yoksula, mağdur olanlara elimizden geldiği kadar sahip çıkmaya çalışalım. Fıtır sadakalarımızı elimizden geldiği kadar bayram namazından önce vermeye çalışalım. Önceden fakir ve mağdur olanlara zekâtımızı ve sadakalarımızı vererek sevindirelim. Bu ayda yetimi, öksüzü, fakiri görüp gözetelim. Onları iftar sofralarımıza davet edelim. Hz. Muhammed bir hadisi şeriflerinde 'Kim bir Müslüman kardeşine iftar vakti yemek yedirirse onun sevabı kadar da kendisine sevap yazılır. Yemek yedirdiği kimselerin sevabından da hiçbir şey eksilmez.' buyuruyor. Elimizden geldiği kadar sofralarımızda fakir ve fukaralar olsun." şeklinde konuştu. (İLKHA)