M. Ziya GÜMÜŞ
Ramazan iklimi
Ramazan ayının manevi bir iklimi olduğunu ve Ramazanda olumlu anlamda farklı bir havayı teneffüs ettiğimizi hepiniz fark etmişsinizdir. Bunun ilimsel (ilmî) bir açıklaması da peygamberimizin şu hadis-i şerifi olsa gerek; “Ramazan ayı girince Cennet kapıları açılır, Cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur.” (Buhari Hadisi). Demek ki Ramazan ayında farklarına vardığımız ve hava kirliliğine yol açan şeytanlar varmış. Bunlar zincirlere vurulunca bizler de o farklı havayı teneffüs ediyoruz işte…
Farkın farkına varmamız için sonraki aya bakmamız yeterli. Ramazan ayından sonra Şevval ayı gelmektedir. Şevvalden de altı gün oruç tutuyoruz. Kimimiz bir günlük Ramazan bayramı arası verdikten sonra -ki bayramda oruç tutmak haramdır- altı gün üst üste şevval ayı orucunu tutmaktadır. İşte tam da burada Ramazan ikliminin kaybolduğunu hemen fark ederiz.
Ramazan iklimine renk veren olgulardan bir tanesinin de “Sizden kim o aya erişirse oruç tutsun” ayeti kerimesi olduğunu da söyleyebiliriz. Çünkü biz Müslümanlar bu emrin gereğini yaşamanın mutluluğunu da yaşıyoruz, kulluğun tadını da çıkarıyoruz. Böylesi ilahi bir emri yerine getirebilmenin gücünü-kuvvetini kendimizde bulmamız da ayrıca bir şükrü gerektirmektedir. Elhamdülillah…
Her iklimin kendisine has özellikleri vardır. Kimi iklimde ekim, kimisinde gübreleme, kimisinde de hasat vardır. Ramazan ikliminde sevaplarımız, yaptığımız her iyiliğimiz bambu ağacı misali kısa zamanda kat kat büyüyor.
Ramazan ikliminin bir faydası da bu iklimde aylandızları, ayrık otlarını, zararlı otları fark etmemizdir, tanımamızdır. Yine Ramazan iklimi sayesinde bizdeki nefsin varlığını bir kez daha hatırlıyor oluşumuzdur.
Ramazanda oruç tutmak İslam’ın beş şartından birisidir. Yine İslam’ın beş şartından birisi olan zekâtın, daha fazla sevap umularak Müslümanlar tarafından bu mübarek aya taşınması bu aya adeta gül suyu sıkmaktadır, Ramazan iklimine ayrı bir renk vermektedir.
Tatlı su sorunları misali, Ramazan iklimindeki açlık da bildiğimiz açlıktan farklı tatlı bir açlıktır.
Yazımızın başında Ramazan ayında şeytanların bağlandığını belirttik. Onları bağlayan meleklerin bize şöyle fısıldadıklarını da bilmem duyuyor musunuz?
1-Sıradışı bir iklimde ve zaman diliminde bulunuyorsun, zikrini çoğalt.
2-Şuan manevi bir iklimde bulunuyorsun. Bir yıla kadar böyle bir hava yok. Ciğerlerini derin nefeslerle doldururken, oksijen tüplerini de doldurmayı unutma!
3-Hayatın sert havası, merhamet ve hoşgörü duygularının paslanmasına neden olmuş, onları yağla!
4-Bu aydaki ibadetler ile diğer aylardaki ibadetlere farklı puanlar verilecektir. Puanlarını arttır! Yılda bir kez elinize geçen bu fırsatı değerlendirerek ibadetlerin tadını çıkarın!
5-Hırsızlar bile faaliyetlerini ya sonlandırıyor ya da minimize ediyor. Hırsızların bile aldığı mesajı sen de al!
6-Bazen mağazalar müşterileri için kampanyalar düzenlemektedir. Ramazanda da senin için düzenlenen kampanyalar vardır. Bu kampanyalardan yararlan! Gaflete düşme!
7-Tevbe gibi bir karara imza at, günahlardan uzaklaş!
Fısıltılar elbette ki bunlarla sınırlı değil. Sizin de aldığınız fısıltılar vardır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.