Ramazan’ın son cumasında Kadir Gecesi’nin önemine dikkat çekildi

Ramazan’ın son cumasında Kadir Gecesi’nin önemine dikkat çekildi

On bir ayın sultanı Ramazan Şerif’in son cumasında, bu gece idrak edilecek Kadir Gecesi’nin önemine dikkat çekildi.

Mübarek Ramazan ayının son cumasında Mardin’deki camiler doldu taştı. Camilere akın eden Mardinliler, Ramazan ayının sona ermesinin ve Kadir Gecesi’ne ulaşmanın sevinç ve hüznünü birlikte yaşadı.

Merkez Artuklu ilçesindeki Şakir Nuhoğlu Camisi’nde cuma hutbesini okuyan İmam Abdullatif Bilgin, “Ömrümüzü Kur’an ile aydınlatmak ve bereketlendirmek istiyorsak Kadir Gecesi bunun tam zamanıdır.” diyerek kadir gecesinin ehemmiyetine dikkat çekti.

“Ömrümüzü bereketlendirmek istiyorsak Kadir Gecesi bunun tam zamanıdır”

Bilgin, şöyle devam etti: “Ramazan-ı Şerif’in sonuna yaklaştığımız bu mübarek Cuma gününde Rabbimizin şu ayetlerine dikkat kesilelim: ‘Şüphesiz, biz Kur’an-ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Cebrâil o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.’ Bu muazzez Cuma vaktinde Resûl-i Ekrem’in (Sallallahu Aleyhi Vesellem ) müjdesine ümit bağlayalım: ‘Kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ihyâ ederse geçmiş günahları affolunur.’ Bu gece inşallah Kadir gecesini idrak edeceğiz. Kadir gecesi, insanı Rahman’ın affıyla, insanlığı Kur’an’ın aydınlığıyla buluşturan eşsiz bir gecedir. Bu müstesna zaman diliminin kadr u kıymetini bilen ve onu ihya etmek isteyen her mümin, elbette öncelikle Kur’an’a yönelmelidir. Kur’an-ı Kerim’i güzel okumanın, en güzel biçimde anlamanın ve yaşamanın hayatın ana gayesi olduğunu bir defa daha hatırlamalıdır. Ömrümüzü Kur’an ile aydınlatmak ve bereketlendirmek istiyorsak Kadir Gecesi bunun tam zamanıdır. O halde geliniz! Bu gece vesilesiyle Kur’an-ı Kerim’in hidayete ve hakikate davet eden ayetlerinden bazılarını birlikte tefekkür edelim. Bilinmelidir ki hâlis dindarlık yalnız Allah için olanıdır. İnsanın boşuna yaratılmadığı gibi, yaratıldıktan sonra da başıboş bırakılmadığını idrak eden bir Müslüman, yalnızca Allah’a kulluk eder. Her türlü kibir ve gösterişten uzak durur, ihlâs ve samimiyet içinde yaşar. İman ederek verdiği sözü, ibadetleriyle ve Kur’an ahlakıyla hayatına yansıtır.”

“Müslüman; yalanın, iftiranın ve ihanetin imanla asla uyuşmayacağını bilir”

Müslümanların Hazreti Muhammedi (Sallallahu Aleyhi Vesellem) hayatının her alanında örnek ve rol model alarak dürüst olması gerektiğini belirten Bilgin, “İstikametten, hak ve hakikatten asla ayrılmamaya gayret eder. Yalanın, iftiranın ve ihanetin imanla asla uyuşmayacağını bilir. Doğruluktan ödün vermez.  ‘Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.’ Canımız, malımız, ailemiz bize emanettir. Bitkisiyle, hayvanıyla, suyuyla, toprağıyla tabiat bize emanettir. Yeryüzünün adaletle, barışla, iyilikle imarı ve yönetilmesi bize emanettir. Erdemli bir Müslüman emanetleri ehline verir, adaleti ayakta tutar. Mümin, adı üstünde güvenilen kimsedir. Söz verdiğinde sözünde durur. Allah’ın emir ve yasaklarına riayet ettiği gibi insanlarla yaptığı sözleşmelerin de gereğini îfâ eder. Mümin bilir ki, konuştuğunda yalan söylemek, verdiği sözde durmamak ve emanete hıyanet etmek münafığın alametleridir.” diye konuştu.

Müslüman şahsiyetin rızkını helal yollardan temin ettiğini, ticaretine haram buluşturmadığına dikkat çeken Bilgin, ‘Müslüman rızkını helal yollardan temin eder, ticaretine haram bulaştırmaz. Hırsızlık, gasp, rüşvet, faizcilik, tefecilik, kumar, fâhiş fiyat, aldatma gibi bâtıl yollara tevessül etmez. Hani Rabbiniz şöyle bildirmişti: ‘Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.’ Allah’ın sayısız nimetiyle hayatını sürdüren mümin, elindeki imkânları Rabbinin rızasına uygun şekilde kullanır. Servetin şükrü infak etmek, ilmin şükrü bilgiyi insanlığın yararına kullanmak, sağlığın şükrü ise iyilik ve ihsan yolunda hizmet etmekle olur.” dedi.

“Kadir Gecesi’ni ancak Kur’an’ın kadrini bildiğimiz müddetçe ihya etmiş oluruz”

İmam Bilgin, hutbenin devamında şunları söyledi: “Ey iman edenler! Allah’a itaatsizlikten sakının. Herkes yarın için ne hazırladığına baksın. Müslüman, bugün ne ektiyse yarın onu biçeceğini, bu dünyanın bir de ahireti olduğunu bilir. Elinde fırsat varken ahiret yurdu için nasıl bir hazırlık yaptığını kendisine sorar. Ebedi kurtuluşa ermek için Kur’an’ın çizdiği yolda yürürken, hedefini ahiret mutluluğu olarak belirler. Aziz Müslümanlar! Kadir gecesini, ancak Kur’an’ın kadrini, kıymetini bildiğimiz müddetçe ihya etmiş oluruz. O halde Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu bu geceyi fırsat bilerek zihnimizi ve gönlümüzü Kur’an’a bağlayalım. Kur’an’ı daha çok okuyalım, anlamak için emek verelim, yaşamaya ve yaşatmaya gayret edelim. Kadir gecesini kendimizi muhasebe edebileceğimiz, günahlarımızdan af ve mağfiret dileyeceğimiz bir fırsat olarak değerlendirelim. Ömrümüzün tamamını bereketlendirmek için her gecenin kadrini, her nimetin kıymetini bilelim. Böylelikle bin aydan daha hayırlı olan bu lütuf ve ikram gecesinin feyzinden istifade etmiş olalım.”

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.