VAN - Mazlum-Der Van Şubesi, geçen sene TSK'ya ait uçaklardan atılan bombalarla Roboski'de katledilen 34 vatandaş için bir basın açıklaması yaptı.

Van'ın Cumhuriyet Caddesi Sanat sokağında gerçekleştirilen basın açıklamasına Mazlum-Der üye ve günülüleri katıldı. Açıklamayı okuyan Mazlum-Der Van Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yıldırım Bozkurt, katliamın 360. Gününe girdiğini hatırlatarak, Roboski için adalet arayışlarının devam ettiğini belirtti.

"Zilan, Dersim ve 33 Kurşun Olayının Son Halkası Roboski Olmuştur"
Olayın ardından ciddi bir yargılama sürecinin başlatılmadığını ifade eden Bozkurt, "Yaşanan bu katliamın ardından etkili ve ciddi bir yargılama süreci ne yazık ki başlatılamamış ve Bir katliamlar zinciri olarak 1930 Zilan, 1938 Dersim ve 33 Kurşun Olayı olarak bilinen Özalp katliamlarının son halkası da Roboski olmuştur" dedi.

"AKP Yaşanan Katliamın Üzerine Gitmek Yerine Olayı Örtbas Etmeye Çalışıyor"
Yıllardır Kürt Sorunu kaynaklı olarak bölgede yaşanan şiddetin bu tür sonuçlar doğurduğunu ve samimi bir barış sürecine girilmediği takdirde bu katliamların yaşanmaya devam edeceğini belirten Bozkurt, sözlerini şöyle sürdürdü: "1943'te yaşanan ve 33 kişinin kurşuna dizilerek öldürüldüğü olayda, tek partili düzenin hâkim olmasına, demokrasiye dair bir emarenin görülmediği zamanlarda dahi dönemin bölgedeki komutanı Mustafa Muğlalı, olaydan sorumlu tutulmuş, yargılama süreci gerçekleşmiştir.

Bugün demokrasinin ilerlediğinden dem vuran, kendisini demokrasiyi özümsemiş ve bu ülkeye yerleştirmiş bir parti olarak ifade eden AKP, yaşanan katliamın üzerine gitmek ve yargı sürecini başlatmak yerine "yatıp kalkıp Uludere diyorsunuz", "Tazminatsa tazminat" gibi müstehzi ve aşağılayıcı ifadelerle olayın üzerini örtecek, kamuoyunun algısını değiştirecek söylemlerde bulunmaktadır."

"Başbakan Olayı Örtbas Etmek İçin Terörle İlişkilendirmeye Çalışıyor"
Başbakanın katliamın örtbas etmek için terörle ilişkilendirdiğini savunan Bozkurt, "Katliamın yıldönümünün yaklaştığı bugünlerde Başbakan'ın bir gazeteye bu elim katliamla ilgili görüşlerini bildirirken, açıkça "onlar teröristti" diyemese de ima yoluyla "sivil görünümlü terör unsurları" ifadesiyle hükümetin kendi içindeki duyarlı çıkışlara rağmen meseleyi nereye bağlamak istediğini göstermeye kifayet etmektedir. Kendi halkını ve çocuklarını bombalayan bir devletin, bu operasyona vaziyet eden generali madalya ile taltif etmesi de kanayan bu yaranın kurumaması için operasyonun psikolojik ayağının devam ettiğini akla getirmektedir. Bırakın özür dilemeyi, acılı aileleri tahkir ve taciz eden umarsız ve sorumsuz beyanatlarla yaralamayı, onları da kriminalize eden bir perspektifi sürdürmeleri trajik olduğu kadar insaniyetten de uzak bir durumdur" şeklinde konuştu.

"34 Sivil Vatandaş Neden Öldürüldü"
Yaşama hakkına yapılan bu saldırının kabul edilemez olduğunu aktaran Bozkurt, "En temel insan haklarından olan yaşama hakkını ön planda tutarak 19'u çocuk yaşta olan 34 sivil vatandaşın, neden öldürüldüğü? Emir-komuta zinciri içinde hareket eden bir teşkilatta bombalama emrini kimin verdiği? Neden ya da nasıl öğrenilemediği? Sorumluları yargılama sürecinin neden başlamadığı? Gibi olayı aydınlatacak soruların derhal, vakit kaybetmeksizin cevaplanmasını bekliyoruz" diye konuştu.

"Sanat Sokağı'nda Roboski İçin İmza ve Görüş Defteri Açılıyor"
"Suçluyu bulmak kadar önemli olan bir başka şey de, suçluyu saklamanın suça ortak olmak demek olduğudur" diyen, Bozkurt, "Roboski failleri ortaya çıkarılmadıkça, bu fatura hükümetin alnında bir kimlik gibi asılı duracak. Çünkü Roboski unutulmayacak. Bizler Roboski İçin Adalet talebimizdeki ısrarımızı sürdürüyoruz" ifadelerine yer verdi.

Ayrıca Yıldırım Bozkurt Roboski için Sanat Sokağı'nda bir imza kampanyası ve Roboski ile ilgili görüş defteri açacaklarını söyledi. (Murat Dalgın - İLKHA)