Ruhani'den ilk açıklamalar
İran'da cumhurbaşkanlığı seçimini kazandıktan sonra ilk kez basının karşısına çıkan Ruhani, "Nükleer programdan vazgeçmemiz mümkün değil. Fakat bu konuda daha şeffaf olacağız" dedi.
İran'da cuma günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan reformcu kesimin desteklediği aday Hasan Ruhani, seçildikten sonra yaptığı ilk açıklamada, nükleer programın İran'ın "en doğal hakkı" olduğunu, nükleer programdan asla vazgeçmeyeceklerini fakat bu konuda daha "şeffaf" olacaklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ilk kez başkent Tahran'da basının karşısına çıkan Ruhani, ülkesinin nükleer programı, dış politika ve Batı ile ilişkiler konularında açıklamalar yaptı.
İran'ın dünya devletlerinin talep ettiği gibi uranyum zenginleştirme programından vazgeçmeyeceği vurgulayan Ruhani, fakat bu konuda daha şeffaflaşarak, İran'a yeni yaptırımlar uygulanmasını engelleyip mevcut yaptırımları hafifleteceklerini söyledi.
Önceliğinin ekonomi olduğunu ifade eden Ruhani, seçim kampanyaları boyunca vaadettiği şeyleri gerçekleştireceğini ancak bunun zaman alabileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı görevini teslim alacağı ağustos ayına kadar mevcut yönetimle işbirliği içerisinde çalışacağını dile getiren Ruhani, "İlk hedefimiz, Ramazan ayı yaklaşırken ekonomiyi dengeli hale getirmektir" dedi.
Konuşmasını "ılımlılık" kavramı üzerine kuran Ruhani, "Seçimlerde ılımlı olanı tercih eden seçmenleri ayrıca kutluyorum" ifadesini kullandı, ılımlılık kavramını radikalizm ve "aşırılıktan" uzak durmak olarak tanımladı. Ekonomide, komşularla ilişkilerde, iç meselelerde ılımlı olacaklarını belirten Ruhani, "Ülke içinde her kesimi kapsayacak, bir araya getirecek bir yönetim oluşturacağız" diye konuştu.
Ruhani, "Bu sadece seçim değildi, aynı zamanda İran halkının rejime güveninin beyanıydı. Seçimlere gösterilen yoğun katılım, İran'daki yeni dönemin deklarasyonu oldu. Eski dönemin acıları ve aşağılamaları sona erdi" ifadelerini kullandı.
"Suriye'de dış müdahaleye karşıyız"
Hasan Ruhani, dış politikada ise önceliklerinin komşu ülkelerle dostça, karşılıklı çıkarların gözetildiği, yakın ilişkiler kurmaya yönelik olacağını belirtti.
"Suriye konusunda son sözü söyleyecek olan Suriye halkıdır" diyen Ruhani, "Tabii ki Suriye'de terör ve iç savaşa karşıyız ama dış müdahaleye de karşıyız. Suriye'de barış, bölge ve dünya ülkelerinin desteğiyle tesis edilecektir" şeklinde konuştu.
Ruhani, bir süredir gergin olan Suudi Arabistan'la ilişkiler konusunda ise yeni dönemde iyileşme olacağı mesajını verdi ve "Suudi Arabistan'la benzer kültürel değerlere sahibiz" dedi.
İran’ın tüm faaliyetlerinin uluslararası kanunlar çerçevesinde olduğunu dile getiren Ruhani, "Ülkemize uygulanan zalimane ambargoların hiçbir kanuni dayanağı bulunmuyor. Ambargolar İsrail dışında başka kimseye fayda sağlamıyor" ifadesini kullandı.
ABD ile ilişkiler konusuna da değinen Ruhani, söz konusu ülkeyle müzakere edebilmek için öncelikle uygun şartların oluşturulması gerektiğini belirtti. Ruhani, "Öncelikle ABD, İran'ın içişlerine müdahale etmeye son vermeli ve İran halkının tüm kanuni haklarını özellikle nükleer faaliyet hakkını resmen tanımalı" dedi.
Ruhani, Washington yönetimine, "müzakerelerde tek taraflı politikalardan vazgeçip, karşılıklı saygı ve çıkar temeline dayanan müzakerelere yoğunlaşma" çağrısı yaptı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.