Rusya bir taraftan dev tatbikatlar yaparken, NATO diğer taraftan buna mukabil cevaplarla Baltık Denizi gibi patlamaya meyilli bölgelerde tatbikat yapmakta. Ortadoğu ve İslam Coğrafyası bunu tatbikatlarla değil gerçek bir savaş makinasının dişlileri arasında yaşamaktadır.

Her gün İHA'larla bombalanan çocuk cesetleriyle haberini aldığımız ve İkiz kulelerle başlayan ve 17 yıldır savaşta olan Afganistan'da çatışmalar ve kazanımlar yeni bir boyuta doğru gitmektedir. Savaşın ağır yıkımından sonra özellikle kırsalda kendini toparlayan Taliban, hükümet güçlerine ağır darbeler vurmaktadır. Savaş ortamından dolayı Üç yıl önce yapılması gereken milletvekili seçimleri birçok patlamayla birlikte Eylül ayında yapıldı. Taliban'ın boykot ettiği seçim sonuçları kasım ayında açıklanacak.

Musul ve Rakka operasyonlarında şehri terk etmeleri karşılığında DAEŞ'e koridor açılmış Filipinler'de, Afganistan'da ve Sina çölünde DAEŞ yapılanmaları görülmüştü ve hatta Filipinler'de yıllardır mücadele veren MILF ile Filipin hükümeti arasında yapılacak olan barışı sabote etmek amacıyla Malawi kentini ele geçirmiş ve kanlı çatışmalar aylarca sürmüştü.

DAEŞ'in, çatışmaların yıllardır devam ettiği Afganistan'a gelmesi örgütsel ve yapısal olarak Taliban'ı yetersiz görmesi ve ayrıca elbette ki koridorun açılma bedelini de göz önünde bulundurmak gerekir. DAEŞ'in bölgeye yerleşmesinde en çok Rusya ve Çin rahatsız oldu. Çin Bir Kuşak Bir Yol üzerinde stratejik olarak önemli bir boğaz özelliği taşımasından ve ayrıca kendi Müslüman nüfusu etkilemesinden dolayı, Rusya ise zaten sorunlu olan Suriye ve Kafkas bölgelerine yeni bir sorunun çıkması ve çatışmaların Rus topraklarına sıçraması, ayrıca eski Sovyet ülkelerine bu düşüncenin taşınması büyük sorun olacaktır.

 DAEŞ'in gelmesiyle birlikte ABD, Afganistan'da asker sayısını sürekli arttırdı. Çin, Wakhan Koridorunda askeri üs kurma hazırlığına girdi. Koridor hem Çin'e komşu dar bir koridor olması hem de Sincan'a yakın bir bölge olmasıyla dikkat çekiyor. Rusya ise Afganistan savaşı başlar başlamaz Kabilde askeri üssü kurmuştu ve bölgeden hiç eksik olmadı.

Taliban, tüm ülkede ilerlemekte ABD himayesinde ki Hükümet şehirlere hapsedilmiş durumda ve durumu ABD etkisinden kurtarıp kendi lehine çevirmeye çalışan Rusya iki kesim arasında görüşme düzenledi. Konferansa ABD dolaylı, Hindistan, İran, Çin, Pakistan ve eski Sovyet Ülkelerinden Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan katıldı. Afgan Hükümeti resmi olarak katılmamakla birlikte görüşmelere bir heyet gönderdi. Görüşmeler beklenen sonuç; herhangi bir anlaşma yapılmadan bitti fakat verilen mesajlar adreslere tek tek iletildi.

ABD, Suriye'de düştüğü konuma Afganistan'da da düşmek üzere, Suriye'de PYD üzerinden, Afganistan'da ise Hükümet üzerinden ayakta kalmaya çalışmakta. Taliban ilk defa bölge ülkeler tarafından muhatap alındı ve bunun devamı gelecektir. Çin ve Rusya bölgeyi yalnız bırakmayacaklarını ve Afganistan'a Türki Cumhuriyetleri de dahil ederek bölgesel bir konsorsiyum oluşturarak ABD'yi dışarda bırakmaya çalışmaktalar.

ABD, İran ve Pakistan'da oluşturduğu ekonomik bunalımla birlikte Afganistan, Pakistan, İran, Irak ve Suriye ile çatışmalı ve güvensiz bir set oluşturmaya çalışmaktadır.