Saadet Partisi Diyarbakır 7'nci olağan il kongresi yapıldı
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun katılımıyla gerçekleşen Saadet Partisi Diyarbakır 7'nci olağan il kongresinde il başkanlığına Abdurrahman Ergin seçildi.
Partisinin Diyarbakır 7'nci il kongresine katılan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi, Kürt meselesi, parti kapatma ve tarım ile hayvancılık sektörüne yönelik destek konularına değindi.
Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan'ın yaptığı açılış konuşmasıyla başlayan kongre, Diyarbakır İl Başkan adayı Abdurrahman Ergin'in teşekkür konuşmasıyla devam etti.
Partililere hitapta bulunan Karamollaoğlu, toplumun büyük bir kesiminin İstanbul Sözleşmesi üzerinde durduğundan dolayı hassas bir konu olduğunu belirterek İstanbul Sözleşmesinin feshinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
İstanbul sözleşmesinin amacına hizmet vermediğini söyleyen Karamollaoğlu, "Çünkü İstanbul Sözleşmesi, kadına şiddeti önlemeyle ilgiliyken bu sözleşmenin imzalanmasından bu yana kadına şiddet 10 misli artmış. Kadına şiddet konusunda tedbir alacaksak psikolojik, sosyolojik ve eğitim boyutunu ele alacağız. Burada asıl mesele ailenin korunmasıdır. Aileyi koruyabilmek için elimizden gelen tüm gayreti göstermeye ve tedbir almaya mecburuz. Bu devletin ve toplumun en önemli görevidir." dedi.
"Zihniyet değişikliği parti liderlerinin lisanlarına hâkim olmaktan geçer"
Konuşmasında Kürt meselesine de değinen Karamollaoğlu, bir problemi çözmenin ilk şartının sorunun var olduğunu kabul etmekten geçtiğini belirterek "Problem yok derseniz çözemezsiniz. Ülkemizde de böyle bir problem var ve bu da hak ve adalet ekseninde olmalıdır. Burada da zihniyet değişikliği gereklidir. Bu da kanunlarla, kurallarla olmaz; yapısında olmalıdır." ifadelerini kullandı.
Bir problemin kabul edilmesi durumunda çaba sarf edilmesi gerektiğine vurgu yapan Karamollaoğlu, "Böyle bir durumda farklı öneriler gündeme gelebilir. Ama şuna inanıyoruz ki bir ülkede zihniyet değişikliğinin başlangıcı özellikle parti liderlerinin, siyasilerin lisanlarına hâkim olmaktan geçer. Karşıdaki insana 'Sen hainsin' diye söze başlarsan orada müzakere yapma ortadan kalkar. Şu anda maalesef bazı parti liderleri kendileri gibi düşünmeyen herkesi hain ilan ediyor. O zihniyet düzelmeden problemler düzelmez." şeklinde konuştu.
"Halkın tercihine itibar etmezseniz ayrımcılığı bilerek veya bilmeyerek körüklemiş olursunuz"
Prensip itibariyle parti kapattırılmasına karşı olduklarını dile getiren Karamollaoğlu, "Millî görüşçüler olarak bunu en çok biz yaşadık. Çeşitli vesilelerle 4 kez partimiz kapandı. Elbette ifadelerimizde birtakım değişiklikler var ama adalette, fikir-düşünce hürriyetinde ve temel ilkelerde bir değişikliğimiz yok. Ondan dolayı bir ülkede halkın tercihine itibar etmezseniz maalesef ayrımcılığı bilerek veya bilmeyerek körüklemiş olursunuz." diye belirtti.
Tarım ve hayvancılık sektörlerinde yaşanan sıkıntılara da değinen Karamollaoğlu, "Dışarıdan ithal edilen mallar çiftçimizin ürettiğinden çok ucuza gidiyor. Tohumda, gübrede, ilaçlamada ev enerjide akıl almaz vergiler var. Bunların tamamının ortadan kalkması lazım. Bu destek verilmeden bölgede tarım olmaz. Şimdi hasat zamanı gelmiş ve verim yüzde 70 düşük. Besicilerde aynı şekilde, bu Kurban Bayramı'nda besledikleri hayvanların çoğunu kesmeye niyetlenmişler. Ne süt ne de et onun ihtiyacını karşılamıyor. Buna rıza gösteremeyiz." dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.