Sadak'ın İtirafı ve ''Güven'' ...
Kamuoyunda uzun bir süreden beri Siirt Emniyet Müdürlüğünden tayini Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne çıkan Recep Güven'in yaptığı açıklamalar tartışılıyor...
Kamuoyunda uzun bir süreden beri Siirt Emniyet Müdürlüğünden tayini Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne çıkan Recep Güven'in yaptığı açıklamalar tartışılıyor...
Özellikle şu iki cümlelik bölüm...
''Dağda ölen Teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz. Ama eline silah alıp çoluk çocuk demeden katleden canavarlaşmış bir teröristi de enterne edemiyorsanız devlet değilsiniz. Ben bu iki cümle arasında gidip geliyorum. ''
Devletizm ile İnsanizm arasında med-cezir hali yaşadığını itiraf ediyor aslında...
Bu aynı zamanda şu demek...
Devleti kutsuyorsanız gündeminizde insan yok, İnsanı kutsuyorsanız gündeminizde Devlet yok...
Çok acaib ve garaib bir zihinsel keşmekeş hali söz konusu...
Bir insanın hem Devletçil olup, hem de İnsancıl olması mümkün değil...
Aynı zamanda bir insanın hem İnsancıl olup, hem de Devletçil olması da mümkün değil...
İşte Recep Güven'in iç dünyasındaki yoğun çelişkiler yumağının esas noktası...
Devletçiliğin Kürt-Kürdistan toplumunun başına getirdiği felaket ve helaketleri Diyarbakır İstihbarat'ta görev yaptığı yıllarda çok yakından müşahade etmiş anlaşılan...
Derin Devlet infazlarının vahşiliğinden habersiz olamaz...
Bölgede yaşananlara dair tanıklıkları İnsancıl yönünü! biraz arttırmış gibi!..
Bunu Siirt Emniyet Müdürlüğü görevine getirildiği günlerdeki uygulamalarından anlayabiliyoruz...
Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak Taraf'a yaptığı açıklamada ''Daha önce gelen Emniyet Müdürüne tebrik amaçlı gönderdikleri Hoşgeldin çiçeğinin geri iade edildiğini, ancak Güven'in Siirt'e geldiği ilk günlerde Belediye'yi ziyaret ettiğini ve Newroz'unu kutladığını'' aktardı...
Hatta Siirt Newrozu'na katılacak olan Ferhat Tunç'tan ''Dersim Dört Dağ İçinde'' parçasını söylemesini rica ettiğini ve bu isteğinin yerine getirildiğini, aynı zamanda Ferhat Tunç'a eşlik dahi ettiğini belirterek aradaki sıcak diyaloğu açığa vuruyor...
Selim Sadak daha sonra ise farkında olmadan bir itirafta bulunuyor...
Siirt'te bir Emniyet Komiserinin PKK tarafından öldürülmesinden sonra Polisin baskı ve şiddetinin arttığını, hatta cenazelere ve taziye çadırlarına saldırdığını söylüyor...
Selim Sadak'ın farkında olmadan bir itirafta bulunduğunu, kendisinin Siirt Emniyetinin her BDP kitlesine ve hatta cenaze merasimlerine dahi saldıracak kadar şiddete yönelmesine anlam verememesinden anlıyoruz...
Selim Sadak'ın bu ''Gaf/let'' ürünü itirafı, aslında bizim uzunca bir zamandan beri üstüne basa basa belirttiğimiz bir gerçeğin de PKK/BDP içerisinden ifşasıdır...
Selim Sadak ile Recep Güven, BDP ile Emniyet arasındaki sıcak ilişki ve irtibatın PKK tarafından provoke edildiği ve Devletin baskıcı ve yasakçı şiddet yüzünü Sirt’te göstermeye başlamasının asıl nedeninin, üst düzey bir Emniyet Amirinin PKK tarafından öldürülmesiyle başladığı gerçeği...
Açıkça görünen başka bir gerçek var ki; Recep Güven'in Devletçilik hassasiyeti, İnsancıllık hassasiyetinden daha fazla...
BDP ve Selim Sadak'la geliştirdiği Newroz kardeşliğine dayalı İnsancıllık ilişkisi ''Dağda ölen Teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz'' cümlesinde saklı...
Aynı şekilde Emniyet Komiserinin PKK tarafından öldürülmesi sonrası Recep Güven ve Siirt Güvenlik Bürokrasisinin BDP/PKK kitlesine yönelik sert şiddet politikası izlemesi de ''Ama eline silah alıp çoluk çocuk demeden katleden canavarlaşmış bir teröristi de enterne edemiyorsanız devlet değilsiniz'' şeklindeki ifadesinde gizli...
Yani Recep Güven'in ağzından çıkan tartışmalı sözler ''Siirt yaşanmışlıklar''ının özetidir...
Dağda ö(dürül)len PKK'liye ağlayan Recep Güven'in, İstihbarat Literatürü ve jargonunda ''etkisizleştirmek'' anlamına gelen ''Enterne''cilik sevdalısı Recep Güven'e uzanış hikâyesi...
''Dağda ölen Teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz. Ama eline silah alıp çoluk çocuk demeden katleden canavarlaşmış bir teröristi de enterne edemiyorsanız devlet değilsiniz. Ben bu iki cümle arasında gidip geliyorum. '' sözleri Recep Güven'in Siirt realitesidir...
Ve açıkça ortaya çıkmıştır ki; Recep Güven, PKK'nin Devleti 90'lı yıllara sürükleme tuzağına Siirt'te düşmüştür...
PKK Recep Güven'in bu açığının farkındadır ve bunu Diyarbakır'da büyük ihtimalle kaşıyacaktır...
Umarım Recep Güven PKK'nin Amed'ten tüm Kürdistan'a yaymaya çalışacağı ''Kaos Çağrısı''na ''Lebbeyk'' deme kötülüğünü yapmaz...
Yoksa hem PKK'nin ekmeğine yağ sürmüş olur, hem de Kürt halkına yeni bir 90 Sendromu daha yaşatır...
Rabbimizden temennimiz Mustazaf halkımızın tepesinde dolaşan karanlık bulutları dağıtmasıdır... (Hürseda Haber)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.