Bugün Trump denilen şarlatanın dayatması, Netanyahu denilen terörist elebaşının şımarmasıyla Müslümanlar olarak Kudüs üzerinde yoğunlaşmış bulunuyoruz.

Çoğu zaman da siyonist terör devletinin yıkma tehlikesi ve Müslümanların girişlerini engellemesi ve terör estirmesinden dolayı sadece Mescid-i Aksa üzerinde yoğunlaştığımız da oluyor.

Dünya Müslümanlarının bu şekilde sadece Kudüs ve Mescid-i Aksa üzerinde titremelerinin bir takım haklı gerekçeleri olabilir.

Fakat unutmayalım ki bugün Müslümanların en büyük derdi ve davası Filistin'dir, Filistin olmalıdır ve Filistinliler olmalıdır.

Belki birilerimiz, hele önce bir Mescid-i Aksa'yı ve ardından Kudüs'ü kurtaralım bunun arkası gelir diye düşünüyorsa yanılıyordur.

Sadece Mescid-i Aksa ve Kudüs'ü görmek, koskoca bir Filistin ülkesini ve toplam on iki milyon civarındaki Filistinliyi unutmak çok büyük bir hatadır.

Fotoğrafın tamamını, ortadaki cinayetin boyutlarını iyi görelim. Karşınızda işgal edilmiş bir ülke, bu ülkenin sürgün edilmiş milyonları var. Defalarca katliama uğramış bir Filistin halkı durmaktadır karşımızda.

Her ne kadar sembollerimiz olsa da bu davayı sadece Kudüs ve Mescid-i Aksa'dan ibaret görüp onlarla fit olamayız.

Evet, karşımızda terör devleti israilden daha fazla nüfusa sahip Filistinliler vardır. Beş milyona yakını Gazze ve Batı Şeria'da işgal altında, bundan daha fazlası da Ürdün, Lübnan, Suriye'de kamplarda yaşamaktadır. Toplam on iki milyon Filistinli bir gün yurtlarına dönmenin hasretiyle yaşamaktadırlar. Dünya Müslümanları Filistinli kardeşlerinin bu şuurlarını diri tutabilmeleri için destek olmalıdırlar.

Unutmayalım ki Filistin'i siyonist işgal ve istiladan kurtaracak olan, özellikle orada Müslümanca bir hayatı idame ettirecek olan onlardır.

O halde Dünya Müslümanları olarak bu andan itibaren bir bütün olarak Filistin ve Filistinliler üzerinde yoğunlaşmalıyız. En azından şu kısacık tarihini okumalıyız, hani şu siyonist işgali periyodik olarak gösteren yeşil haritayı gözümüzün önünden hiç eksik etmemeliyiz.

Özellikle Ürdün, Lübnan, Suriye ve diğer ülkelerde sürgün hayatı yaşamakta olan Filistinli kardeşlerimiz için yapacağımız en önemli görevimiz; onlara gerçek vatanlarını unutturmamaktır.

Çünkü Amerika ve siyonist rejim onlara Filistin'i unutturup Ürdün'de bir Filistin devletiyle avutmaya çalışmaktadır.

Bu arada Suud köpekleri de Filistinli kardeşlerimizi başkenti Kudüs değil de basit bir köy olacak Filistin devletine razı etmeye çalıştıklarını öğreniyoruz.