Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi'nin başkenti Erbil'de (Hewlêr) temaslarını sürdüren HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, Irak Kürdistanı'nda irşat ve eğitim çalışmaları yapan Jiyar Eğitim ve Kişisel Gelişim Enstitüsü'nü ziyaret etti.

Ziyarette Sağlam ve beraberindeki heyet, Jiyar Enstitüsü Genel Başkan Vekili Doktor Şêrzad Abdulvahab ve yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılandı.

Samimi bir ortamda geçen ziyarette Jiyar Enstitüsü yetkilileri, çalışmaları hakkında HÜDA PAR Genel Başkanı Sağlam’a bilgi verdi.

Ziyarette İslam ümmetinin yaşadığı sorun ve sıkıntılar dile getirildi.

Müslümanların parçalanmışlığından yakınan Sağlam, bu durumun ümmet için hiç iyi olmadığını, Müslümanların İslam için ortak bir şekilde hareket edip çalışması gerektiğini söyledi.

"İslam için çalışmalıyız"

Müslümanların birliklerini sağlamasının şart olduğuna işaret eden Sağlam, "İslam için çalışmamız gerek. Bizim eksikliğimiz var. Endonezya’dan Balkanlara, Rusya’dan, Güney Afrika’ya kadar Müslümanlar çalışıyorlar fakat birlik içinde değiller. Hepsi kendisi için çalışıyor, kendi bölgesinde çalışıyor. Hepimizin derdi birdir. Eğer herkes kendi bölgesinde ümmetin birliği için çalışırsa gücümüz daha da büyük olur. Her birimiz kendi memleketimizde çalışıyoruz. Bu uğurda eziyet çekiyor, bedel veriyoruz. Şehid ediliyor, zindanlara atılıyoruz. Dava böylece gelişiyor fakat faydası başka yere olmuyor. Böyle olunca ümmetin birliği de olmuyor." dedi.

"Müslümanların birlik olması gerek"

Ümmetin birbirinden ayrı İslami faaliyet yürüttüğü için çok fazla bir başarı elde edemediğini vurgulayan Sağlam, "İslam’ı isteyenler İslam için çalışanlar çoktur. Bazıları siyasi alanda, bazıları ilmi, bazıları da kültürel alanda çalışıyor. Kendi yerlerinde güzel bir İslami çalışma da yapıyorlar. Fakat faydaları başka yerlere dokunmuyor. Faydanın çoğalması ve ümmetin bundan istifade etmesi için yardımlaşmaları gerekiyor. Gidiş gelişler ile birbirimizi tanırız. Eksikliklerimizi anlarız. Birbirimizde gördüğümüz güzellikleri kendi memleketimize de taşırız. Aynı sesle konuştuğumuz zaman dünya ümmetin bir olduğunu görür. Dertlerinin bir olduğunu ve birbirlerini kollayıp arka çıktıklarını görürler. Birbirlerine destek verdiklerini görürler. Şu anda parçalanmış olup birbirlerine silah doğrultan ümmet bu durumdan kurtulur. Bu da çalışmadan olmaz. Müslümanların birlik olması gerek. İnşallah öyle umut ediyoruz ki; gelecekte İslam daha da güçlenir ve ümmetin çektiği eziyet ve zorluklar ortadan kalkar." diye konuştu.

"İslam’ın bir güç olmasını istemiyorlar"

Dünyanın İslam rengiyle şekilleneceği ümidini taşıdıklarını ifade eden Sağlam, şunları söyledi:

Birinci Dünya Savaşı yıllarında meydana gelen gelişmeler neticesinde İslam ümmeti parçalandı. İslam coğrafyasına yönelmelerinin nedeni ümmetin birliğini yok etmekti. Şu anda öyle bir durumdayız ki dünya yeni bir şekil alıyor. Öyle umut ediyoruz ki bu dünyadaki var olan düzen değişir ve İslam âlemi birleşir. Artık büyük küçük bütün parti ve gruplar, Avrupa, Amerika ve İslam düşmanlarının tek derdinin İslam’ı yok etmek olduğunu görüyorlar. İslam’ın bir güç olmasını istemediklerini görüyorlar. Eğer ümmet, İslam düşmanlarının bu amacını tam manasıyla idrak ederse gücün birlik ve beraberlikte olduğunu görür.

Emperyalistlerden İslam ümmetine hiçbir faydanın gelmeyeceğini kaydeden Sağlam, İslam düşmanlarının kendi uşakları eliyle zihniyetlerini Müslümanlar üzerinde empoze etmeye çalıştığını ifade etti.

"Kürdler Batı ideolojileri ile değil İslam ile birleşmeli, bir araya gelmelidir"

İslam sancağının daha ileriye gitmesinde Kürdlerin üstleneceği role değinen Sağlam, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

İslam düşmanları kendi uşakları eliyle ihtilafları, İslam'ın kendilerini geride bıraktığı gibi söylemleri İslam ümmeti arasında yaymış. Özellikle de Kürdler arasında bu düşünceyi tamamıyla yaymak istiyorlar. İslam'ın, Kürdleri geride bıraktığını söylüyorlar. Bu da İngilizlerin bir oyunudur. Kaç yüzyıldır bunu İslam ümmeti ve Kürdler arasında yerleşmesini istiyorlar. Onların bizim dostumuz olmadığını ve bizim için istedikleri şeylerin bizim menfaatimize olmadığını anlatmak da bizim görevimizdir. Kürdlerin sıkıntı yaşadığı dönemler Müslümanların İslam ahlakından ve İslami ilkelerden uzaklaştıkları dönemlerdir. Bu dönemde yaşananlar İslam ve Müslümanlara yüklenemez. Özellikle Kürdler ve Kürdistan halkı birlik ve güçlü olmanın İslam ile mümkün olacağını bilmelidir. Aynı şekilde kurtuluşun da İslam’da olduğunu bilmelidir. Bizler bunu dile getiriyoruz ve inşallah geleceğimiz güzel olacak. Kürdler ümmetin merkezindedir. Kürdler olmadan sorunlar çözülmez. Kürdler Batı ideolojiler ile değil İslam ile birleşmeli, bir araya gelmelidir. İslam bayrağını dalgalandırmaları lazım. İnşallah Selahaddin Eyyubi gibi onlar da İslam bayrağını yüceltirler ve ümmet bu hastalıktan kurtulur.

Konuşmaların ardından Sağlam, Jiyar Enstitüsü binasını gezerek incelemelerde bulundu.

İLKHA