Şahin,“İç güvenlik paketi çıkarsa tek sorumlusu HDP/PKK’dir”

Şahin,“İç güvenlik paketi çıkarsa tek sorumlusu HDP/PKK’dir”

HÜDA PAR Muş 1. Olağan İl Kongresinde konuşan Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, gündeme dair önemli açıklamalarda bulunarak, iç güvenlik paketinin çıkması halinde bunun tek sorumlusunun HDP/PKK olacağını söyledi.

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR)Muş 1. Olağan İl Kongresini gerçekleştirdi. Öğretmen evi Konferans salonunda gerçekleşen kongreye partinin Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri, parti üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

 

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan Kongrede, Merkez İlçe Başkanı Yasin Toplu açılış konuşmasını yaptı.

 

Toplu konuşmasında, HÜDA PAR’ın  davasının parti değil, bilakis, partinin bir dava partisi olduğunu vurguladı.

 

Divan Kurulu seçiminin ardından, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin bir konuşma yaptı.

 

“İç güvenlik paketi çıkarsa sorumlusu HDP/PKK’dir”

Şahin konuşmasında, iç güvenlik paketine karşı endişelerinin olduğunu, bu paketin çıkması halinde tek sorulunun HDP/PKK olacağının altını çizdi.

 

Toplumdan önce meclis için bir iç güvenlik paketi çıkarılması gerektiğini ifade eden Şahin, “Milletvekillerinin birbirini vurmamaları için, birbirinin kafalarını kırmamaları için öncelikle onlar için bir iç güvenlik paketi çıkarılmalıdır. Birbirinin kafalarını kıranların toplumun güvenliğini sağlamaları düşünülemez. Öncelikle kendi emniyetlerini sağlayamamışlar.

Çıkacak paketten endişemiz var. Ama toplumun huzuru için de buna ihtiyaç var. Bunun sebebi de, elinde Molotof, yüzü kapalı 6-8 Ekim olaylarında gördük, insanların can güvenliği kalmamış. Evleri sarıldı, işyerleri sarıldı, halkın malına ve canına kast edildi. Kurban etini dağıtan gençler vahşice katledildi. Cizre’de gerilla kıyafetli, elinde uzun namlulu silahlarla halkın malına ve canına nasıl kast edildiğini gördük. Bir devletin görevi halkının emniyetini sağlamaktır. Ama bu devlet, o devlet değil. Bir güç oldu, halkının başına musallat oldu. En büyük terörizmi bu devlet uyguladı.” şeklinde konuştu.

 

 “Hükümet, paralel sendromu yaşıyor”

Çok yakın bir zamanda STK’lara, İslami kesimlere yönelik olarak çok ciddi mağduriyetler yaşatıldığını ifade eden Şahin, hükümetin, yapılanları Paralel yapıya yığarak işin içinden sıyrılmaya çalıştığına dikkat çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bunlarla alakalı olarak, bizler dosyalar hazırlayarak iktidarın önüne koyduk. Mesela Elazığ İhya-Der dosyası. Yasal izinleri alınmış Filistin’e yardım kermesinden dolayı, Kutlu Doğum Etkinliği düzenlemekten dolayı, Gıyabi Cenaze Namazları kılmaktan dolayı 19 kişiye toplam 150 yıl ceza verildi. Vahdet-Der, Mustazaf-Der dosyaları hakeza. Diğer İslami kesimlere yönelik operasyonlar hakeza.  Biz bu dosyaları o gün hükümetin önüne götürdük. Bu zulmü görün dedik. Ama döndüler bize dediler ki, ‘Yok canım abartıyorsunuz’. Bu ülkenin polisi böyle bir şey yapmaz dediler.17-25 Aralık’ta bu ülkenin polisinin neler yaptığını gördüler. Bu ülkenin polisinin darbe yapabileceğini gördüler. Bu noktada tehlikeyi daha yeni yeni fark ettiler. Ama yine şaşı baktılar ve şaşı bakmaya da devam ediyorlar. Bu defa da, yaşanan her şeyi Paralel Yapıya yıkmaya çalışıyorlar. Bizler siyasette insafla hareket ediyoruz. Bir yapının zulmünü yaşasak da, bir iktidarın zulmünü yaşasak da, bir örgütün zulmünü yaşasak da biz insaf diyoruz. Ama AK Parti, paralel yapı sendromu yaşıyor. Onlar da bir pençe yemişler, oturup kalkıyorlar paralel yapı diyorlar. Kardeşim biz paralelin fena olduğunu biliyoruz. Ama PKK de fana. Ergenekon da fena diyordunuz paraleli görmüyordunuz. Şimdi paralele fena diyor, PKK’yi görmüyorsunuz.

Ne onun yanlışlarını görmezlikten geliriz, ne de onun doğrularını yanlışlarına katarak toptancı bir anlayış sergileriz. Başkalarının yanlışlarını getirip onların üzerine bina etmeyiz, onların üzerine yıkmayız. Paralel Yapı’nın, PKK’nin, Derin Devletin en büyük mağduru biziz. İktidarın sorumluluğu döneminde mağduriyetler yaşayan biziz. Ama ona rağmen hepsini birbirine karıştırmıyoruz. İktidarın doğrularına doğru diyoruz. Yanlışlarına da yanlış diyoruz.” İfadelerini kullandı.

 “Bu ülkede bir seçim barajı birde PKK’nin silah barajı var”

Konuşmasında seçim barajına da vurgu yapan Şahin, seçime bağımsız adaylarla gireceklerini, halkın iradesinin meclise yansımasını engelleyen baraj engellinin kaldırılması gerektiğinin altını çizerek, “ Bakın bir seçim barajı var. Bu, sistemin siyasi alandaki kara deliklerinden bir tanesidir ve baskı unsurlarından bir tanesidir. Bir ülkede seçim barajının olması, o ülkenin toplumsal farklılıklarının temsiliyyetinin önünün alınması demektir. Türkiye’deki seçim barajı da, öyle az buz bir seçim barajı değildir. Yüzde on seçim barajı toplumun faklı kesimlerinin kendilerini idarede temsil etme, ifade etme yolunun tıkanması demektir.

Seçim barajı bu yönüyle başlı başına bir zulümdür. Bizce de bu ülkede hiçbir seçim barajı olamamalı. Otuz bin Süryani ülkenin neresinde olursa olsun temsilcisini meclise gönderebilmeli. Alevi’si, Kürd’ü, Türk’ü gönderebilmeli. Çünkü Allah insanı hür yaratmıştır. İradesiyle, aklıyla da hür bırakmıştır. Yolunu seçmekte hür bırakmıştır. Ancak bu seçim barajı temsiliyyette adaleti ortadan kaldırıyor. O açıdan bu seçim barajının, ortadan kalkması lazım.” ifadelerine yer verdi.

Bu mazlum halk Kemalizm’den ve Apoizm’den çok çekti

 HDP/PKK’nin toplumun inanç değerlerine düşman olduğunu vurgulayan Şahin, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği etkinlikte çarşafın kölelik simgesi olarak gösterilmesine  de sert tepki gösterdi.

 

Çözüm sürecinde çok yanlışların olduğunun altını çizen Şahin konuşmasının devamında, " Kürtler HDP’den ibaret değildir. Kürt halkı HDP’ye mecbur değildir. Kürt halkı, PKK’nin silahları altında dini, ahlakını kaybetmeye mecbur değildir. Çünkü HDP/PKK İslam’a karşı bir projedir. Kürtleri dinsizleştirme projesidir.” İfadesini kullandı.

 

Siyasetteki varlığımız öze dönüştür

Şahin, HÜDA PAR’ın siyasetteki amaç ve hedeflerine de değinerek, “Biz siyasetteki varlığımızı öze dönüş olarak nitelendiriyoruz. İnsanda öze dönüş, toplumda öze dönüş ve devlette öze dönüş. İnsanın fıtrat üzerine formatlanması lazım. İnsanın insani değerler üzerine tekrar formatlanması, fıtratına dönmesi lazım. Toplumun da kardeşlik, birlik, beraberlik, ve huzur üzerine, bütün farklılıklarıyla, bütün renkleriyle beraber yaşayıp özüne dönmesi lazım. Her şeyden önce devletin adalet özüne dönmesi lazım. Çünkü adaletin sağlandığı bir toplumda fertlerin öze dönüşü çok rahat bir şekilde yaşanır. Biz siyasete bu amaç ve hedeflerle  girdik.” dedi.

 

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin’in konuşmanın ardından, tek listeyle girilen seçime HÜDA PAR Muş İl Başkanlığına Mehmet Şirin Çağlayan seçildi.

 

İl başkanlığına seçilen Çağlayan, kısa bir teşekkür konuşması yaptı. Çağlayan, konuşmasında bedeller ödenerek bu günlere getirilen bu davada, kendilerine verilen görevi en güzel şekilde yapacaklarını belirtti.

 

Kongre, yapılan duayla sona erdi. (Şükrü Tontaş-Mustafa Bikeç-İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.