Salgınla birlikte art arda gelen zamlara tepkiler artıyor
Coronavirus (Covid-19) salgınıyla birlikte ev kirası, gıda, sağlık, temizlik ürünleri, elektrik ve doğalgaza yapılan zamlara tepki gösteren ve hükümeti eleştiren vatandaşlar, zamsız günün geçmediğine dikkat çekti.
İşçilerin, asgari ücretle çalışanların ve emeklilerin zamlar karşısında çaresiz kaldığını dile getiren halk, salgın sürecinde zenginin daha da zenginleştiğini buna karşılık fakirin ise daha fazla fakirleştiğine vurgu yaptı.
Zamlar nedeniyle eleştirilerin odağı olan hükümet milletvekillerine sitem eden halk, salgın ve açlıkla mücadele ederken vatandaşı sormayan vekilleri milletvekilleri olarak görmediklerini, zamlar karşısında tüm vatandaşların şikayetçi olduğunu ve zamlarla vatandaşı sömürmeye çalışanlara vicdanlı olmaları ve Allah'tan korkmaları gerektiği hatırlatıldı.
Emekli olduğunu ve geçinemediğini dile getiren Nadir Çatar, "Emekliyim ve geçinemiyorum. Zamlar belimizi büktü. İktidar boyuna zam yapıyor ama işçiye emekçiye zam vermiyor. Verdiği parayı geri alıyor ama bu da böyle gitmeyecek. Zengin yine zengin, fakir yine fakir… Ortadirek diye bir şey kalmadı." diye konuştu.
"Evdeki hesap çarşıya uymuyor"
Geçmişten örneklemelerle salgın sürecinde yaşadıkları geçim sıkıntısını anlatan Davut Sivrikaya, Hazreti Ömer'in örnek hayatından kısa bir kesit paylaştı.
Sivrikaya, "Eskiden Padişahlar sabahları bütün bir mahalleyi gezerdi. Aç veya tok olan herkesi sorardı. Hazreti Ömer devletin işleri ile ilgilenirken devletin mumunu yakardı, kendi işlerini hallederken kendi mumunu yakardı. Şu memlekette, Kapalı Çarşı'da bir gram altın, börekçide bir kilo börek, kuruyemişçide bir kilo ceviz ve kasapta bir kilo et eşdeğer. En kötü bodrum katının kirası 2 bin TL olmuş. İnsanların haline bakın. Bunun ötesindekini nasıl sayayım sana. Fırındaki bir poğaça… insanın dişinin kovuğunu doldurmuyor… 2 TL. Zeytin yağı fiyatlarına bakıyoruz, geçen sene litresi 28 TL'ydi bu sene oldu 78 TL. Elektrik, su yine aynı. Bir evde sadece bir buzdolabı çalışıyor 30 TL civarı fatura geliyor. Faturasını ödemek istiyorum almıyorlar, ikinci aya faiz bindirip 90 TL olarak alıyorlar. Cenab-ı Allah memlekete yardım etsin. Büyüklerimizden yardım göremiyoruz ben bunu demek istiyorum." ifadelerini kullandı.
"Her şey pahalı ateş pahası"
Sürekli artan fiyatların kontrol altına alınması gerektiğini ifade eden Hanifi Kaşan, "Yapılan zamlar çok fazla. Devletin kontrol altına alması gerekiyor. Herkes kafasına göre zam yapıyor. Her şey pahalı, ateş pahası." diye konuştu.
"En tepedeki siyasiler birbirleriyle kavgalı"
Zor zamanların yaşandığını ve gidişatın iyi olmadığını aktaran İhsan Baysal, "Biz bu zamlara alıştık. Elektriğe, akaryakıta ve doğalgaza gelen zamlardan haberim var. Şu anda ekmek 10 TL'ye çıktı deseler hiçbir vatandaşın gıkı çıkmaz. Vatandaş uyuşmuş ve o kadar dengesizlik var ki anlaşılmıyor. Gidişat hiç iyi değil, televizyon açamaz hale geldik. Televizyonlarda hiç iç açıcı bir şey yok. En tepedeki siyasiler birbirleriyle kavgalı. Vatandaş ne yapacak?" ifadelerini kullandı.
"Zamlar almış başını gidiyor"
Evine ekmek götüremeyen insanların olduğunu hatırlatan Orhan Gezer, "Zamlar alabildiğine gidiyor. Fakir fukara aç. Ekmek bulamayan insanlar var. Durumlar iyi değil. En güzeli bir seçim olur, yeni bir Cumhurbaşkanı gelir, belki o zaman düzelir. Bu zamlarla fakir fukaranın hali ne olacak? Çoğu insan ekmek bulamıyor. Adam evine ekmek götüremiyor, intihar ediyor. Tamam benim durumum iyi ama sadece benimle olmuyor. Emekli olan insan nasıl geçinecek? Asgari ücret çok az ve bir seçim olsa belki değişir." dedi.
"Emekli maaşına verilen zammın 10 misli diğerlerine geliyor"
Emekli maaşlarının ev kiralarına dahi yetmediğini söyleyen Şeyhmuz Üner, milletvekillerine kızgın olduğunu vurguladı.
Üner, "Ayda 2 bin TL emekli maaşı alıyorum ama kirama yetmiyor. Hükümetin bütün milletvekillerine kızıyorum. Geçinemeyen insanları düşünmüyorlar. Biz bu açlıkla mücadele ediyoruz ama bizi soran ve düşünen yok. Emeklilere güya zam verecekler ama her seferinde ya 100 TL ya da 75 TL zam veriyorlar. Ama emekli maaşına verilen zammın 10 misli diğerlerine geliyor. Gıdaya, elektriğe, suya, doğalgaza her şeye zam geliyor. Bir milletvekili gerçekten dürüstse ve milletin oyu ile milletvekili olmuşsa ve sadece kendisini düşünüyorsa ben bu düzene düzen de demem o kişiye insan da demem." dedi.
"Komşusu açken tok yatan bizden değildir"
Salgın ile birlikte uygulanan fahiş fiyatların ve zamların sömürü olduğunu dile getiren Mustafa Oğul, Allah'tan korkulması gerektiğini söyledi.
Oğul, "Her şeyi devletten beklememek lazım. Müslümana yakışır bir şekilde davranmamız gerekiyor. Allah tekrarını göstermesin 99 depreminde 1 TL'lik bisküviyi 5 TL'ye aldık. Bu tür felaketleri kullanarak insanları sömüren birkaç firma var. Devletin yapacağı ve yapamayacağı şeyleri var. 84 milyon insanın başına polis dikemezsin. Bu tür durumlarda vicdanlı, merhametli olmak lazım, en önemlisi Allah'tan korkmak lazım. Ne buyuruyor Fahr-i Kainat Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz; 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir.' Bu salgın döneminde fahiş fiyat uygularsan olmaz." dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.