Şanlıurfa Eyyübiye'de tamamlanmayan kentsel dönüşüm çalışmaları halkı mağdur ediyor

Şanlıurfa Eyyübiye'de tamamlanmayan kentsel dönüşüm çalışmaları halkı mağdur ediyor

Şanlıurfa’nın merkez Eyyübiye ilçesine bağlı Yakubiye Mahallesi'nde kentsel dönüşüm kapsamında başlanılan yıkım çalışmalarının 5 yıldır tamamlanmaması, mahalle halkının mağdur olmasına neden oldu.

Şanlıurfa’nın merkez Eyyübiye ilçesinde yaklaşık 450 evin yıkımı için başlanılan kentsel dönüşümün, 5 yıldır aksatıldığını belirten mahalle halkı ve esnafı, mağdur olduklarını belirterek yetkililerin yaşanan soruna çözüm getirmesini istediler.

Şanlıurfa'nın imar ve çevre ile ilgili kronikleşen sorunlarının çözümü için Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından özellikle Şanlıurfa Kalesi'nin çevresinin turizme kazandırılması için Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında Yakubiye Mahallesi'nde birçok evin yıkımına başlanmıştı. Bu çerçevede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarlarından bir heyet Şanlıurfa'ya gelerek söz konusu yerlerde incelemelerde bulunmuştu.

Geçen zaman zarfında yapılan yıkım işlerinin yarım bırakılması, söz konusu mahallede "savaştan çıkmış şehir görüntüsü" vermesi halkın tepkisine neden oluyor. Yıkılmış evler arasında rahatlıkla gizlenen kötü niyetli birçok insanın evlere girerek hırsızlık yapmaya başladığını belirten mahalleli, İlke Haber Ajansı (İLKHA) muhabirine konuşarak, yıkık evlerin madde bağımlılarının da mekânı haline geldiğini belirttiler.

Yıkıntılar arasından pis kokuların geldiğini belirten mahalle sakinleri, son günlerde evlerini haşerelerin, akreplerin ve yılanların istilasına uğradığını belirterek sorunun giderilmesini istiyor.

"Molozlardan çıkan fareler migrosefel rahatsızlığı olan kızımın ayaklarını kemirdi"

450 evden sadece 14 tanesinin yıkıldığını söyleyen mahalle sakini Çiğdem Bakırcı, “Yakubiye Mahallesi'nin sorunlarını dile getirmek için bir araya geldik. Bundan 3-4 sene önce istimlak çalışması adı altında mahalleye girildi ve evler için fiyatlar biçildi. Bu fiyatlarla bazıları anlaştı bazıları anlaşmadı. 450 ev içerisinde sadece 13-14 ev yıkıldı ve şu halde bırakıldı. Molozlardan çıkan fareler, migrosefel rahatsızlığı olan kızımın ayaklarını kemirdi. Diğer komşularımız da yataklarını kaldırırken bir metre uzunluğunda yılanlarla karşılaşıyorlar. Çocukların park alanı da maalesef bu moloz yığınlarıdır.” dedi.

"Yetkililer 'Bu projeyi kim hazırladıysa gelsin o yapsın' dediler"

Yetkililerle yaptığı görüşme sonucunda skandal sözlerle karşılaştıklarını söyleyen Bakırcı, “Durumu yetkililere arz ettiğimiz zaman bize verilen cevap, buranın yapımını yapmak için ehil olan başkanımız, 'Burayı yapmak bana hiçbir şekilde prestij kazandırmaz. Bu projeyi kim hazırladıysa gelsin o yapsın' dediler. Projenin sahibi şu anki Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanı olan Ahmet Eşref Fakıbaba’dır. Biz Fakıbaba ile de yaptığımız görüşmede buraya ödeneğin geldiğini söyledi. Fakat o ödenek hiç bize uğramadı. Biz sesimizi bir şekilde duyurmak istiyoruz. Yeter diyoruz. Sesimiz duyulsun ve bu sorun artık bir sonuca bağlansın.” ifadelerini kullandı.

“Belediye başkanı olmak demek buraya gelip vatandaşın derdiyle dertlenmek demektir”

Seçim döneminde birinci sınıf insan olarak görüldüklerini, ancak seçimden sonra üçüncü sınıf muamelesi gördüklerini söyleyen Bakırcı, “Bize buraların tamir edileceğini veya düzeltileceğini söylediler. Biz artık düzeltilmesini istemiyoruz. Eğer bir istimlak çalışması varsa bu yapılsın. Millet kandırılmasın. Seçim döneminde hepimiz birinci sınıf vatandaşız diye gelip bize söz veriyorlar, ağzımıza bir parmak bal çalıyorlar ve susturuyorlar. Ama seçim bittikten sonra biz yine üçüncü sınıf vatandaşı oluyoruz. Biz bunu hak etmiyoruz. Bu mahalle eğer 15 Temmuz’da hepsi gidip nöbet tuttuysa, bugün hakkımızı aramaya da hakkımız var. Biz hak ve adalet istiyoruz. Sadece belediye başkanı olmak, o koltukta oturmak değildir. Belediye başkanı olmak demek buraya gelip vatandaşın derdiyle dertlenmek demektir. Bir şekilde gereğinin yapılmasını istiyoruz.” şeklinde konuştu.

“Evlerimizde lağım suları akıyor”

Bir başak mahalleli Türkan Tekçakmak ise mağduriyetlerini şöyle dile getirdi: “Bu nasıl bir mahalle anlamış değiliz. Gelip kırmızı toprak döküp gidiyorlar. Bu kırmızı toprağı biz ne yapacağız. Evlerimizde hep lağım suları akıyor. Fareler, haşereler çıkıyor ve biz pislik içinde yaşıyoruz. Bu sorunumuz 5 yıldır devam ediyor. 2 yılda bir sadece bir ev yıkıyorlar. Bu nasıl oluyor anlamış değiliz. Yarın öbür gün yağmur yağdığında burası hepsi çamur olacak. Bu çamurda oynayan çocuklarımızın hepsi kir içinde kalıyor. Recep Tayyip Erdoğan neden bize sahip çıkmıyor. Oy zamanında gelip oy topluyorlar. Neden şimdi halimizi anlamıyorlar, gelip sormuyorlar. Evimizin kolonları, tavanları çatlamış. Gelip gözlerinizle görebilirsiniz.”

Hansa Çiftçi de “4 yıldır buranın yıkılma raporları gelmiş ama yıkmıyorlar. Artık yıkılma tehlikesiyle karşı karşı kalmış. Artık gelip yıkın buraları. Seçim zamanında gelip kapı kapı dolaşıyorlar. Ama şimdi neden gelmiyorlar. Yılanlardan, akreplerden ve madde bağımlılarından, hırsızlardan artık dayanılacak gibi değil. Yetkililer derhal bir çözüm bulsunlar.” dedi.

“Belediye el değiştirdiğinde kendinden önceki projeleri yapmayacak mı?”

Türkan Özdemir isimli bir başka mahalle sakini, “Bu evlerde yaşamak zorunda kalmışız. Bir de yetkililer gelip yaşasınlar. 3 odamız var ama 2 odamız kullanılamaz durumda olduğu için sadece bir odada yatmak zorunda kalıyoruz. Koku, rutubet ve döküntülerden dolayı oturamıyoruz. Kaç defa yetkililerle görüştük ama dönüş yapılmadı. Hep tamam tamam diyerek söz verdiler, sürekli oyaladılar. Şimdiye kadar da bir şey yapmadılar. Karaköprü ilçesi olsaydı böyle bırakmazlardı ama burası sanki üvey evlat gibi, görülmek istenmiyor. Her belediye el değiştirdiğinde kendinden önceki projeleri yapmayacak mı? Öyle bir durum olamaz.” şeklinde konuştu.

İLKHA





























HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.