Şanlıurfa'da Mevlid-i Nebi etkinlikleri düzenlendi

Şanlıurfa'da Mevlid-i Nebi etkinlikleri düzenlendi

Şanlıurfa'nın Karaköprü ve Haliliye ilçelerine bağlı köylerde Mevlid-i Nebi etkinlikleri düzenlendi.

Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Şanlıurfa'nın Karaköprü ilçesine bağlı Hamurkesen köyünde ve Haliliye ilçesine bağlı Göktepe Köyünde, "Rahmet, Barış ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)" temalı Mevlid-i Nebi etkinlikleri düzenlendi.

Şanlıurfa'nın Karaköprü ilçesine bağlı Hamurkesen köyünde düzenlenen program, köy imamı Fevzeddin Akgün'ün Kur'an'ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından, Molla Müfit Yaray, günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yaptı.

Allah-u Teâlâ'nın Müslümanların kalbine Hz. Muhammed'in sevgisini koyduğunu ifade eden Yaray, "Özellikle şu günümüzde, insanlığa baktığımız zaman insanların her birisinin bir şeye gönül verdiğini görürüz. Her insan, bir şeye tutulmuş, cezp olmuş adeta onun için yaşamaktadır. Kimisi dünya malı ve mülkü için, kimisi her hangi bir mevki makam için, kimisi bir kadın için, kimisi de şan ve şeref için hayatını vakfetmiş, gece gündüz onun peşinden koşmakta ve onu elde etme uğraşı içerisindedir. Kalbinde sadece o vardır. Rabbimize hamt ve senalar olsun ki biz Ümmet-i Muhammed'in kalbine de Hz Muhammed'in sevgisini koymuş. Bu, çok önemli ve farklı bir şeydir. Bu öyle bir farklı bir şey ki emin olun yarın ahirette bizi kurtaracak olan en önemli şeydir." dedi.

Okunan mevlid-i şerifin ve getirilen salavatların ardından program, köy imamı Fevzeddin Akgün'ün yaptığı dua ile son buldu.

Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesine bağlı Göktepe Köyünde düzenlenen Mevlid-i Nebi programı ise köy imamı Mehmet Sarısaç'ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra programda bir konuşma yapan, Araştırmacı-Yazar Nezir Tunç, Hz. Muhammed'in rahmet, barış ve adalet vasıflarına değindi.

Hz. Muhammed'in dünyaya geldiği zaman Mekke'de zulmün ve tuğyanın hâkim olduğunu ifade eden Tunç, "Mekke'de elinde güç ve kuvvet bulunduran, parası çok olan insanlar diğer insanlara zulmediyordu. Mazlumlar, mağdurlar ve kimsesizler ise sessiz sedasız o zulmü izlemek durumunda kalıyor ya da o zulme maruz kalıyordu. Yeryüzünde hiç kimse de 'Ey zalim! Neden bunlara zulmediyorsun?' diyemiyordu. İşte zulmün hâkim olduğu böyle bir dönemde, bütün insanlık bir kurtarıcı bekliyordu. Birileri çıksa da bu mazlumları bu biçareleri bu kimsesizleri bu zalimin elimden kurtarsa diyorlardı. Güçlü ve kuvvetli olanların zulmüne dur diyecek bir hami olsaydı. Bir kurtarıcı çıksaydı. İşte Peygamber Efendimizin de doğacağı o günlerde de bütün insanlık yoldan sapmıştı. Toplumun içerisinde içki, fuhuş, zina, faiz hâkimdi. Güçlü olan zulüm ediyordu. İşte böyle bir ortamda Allah azze ve celle kâinata rahmet olarak göndereceği Hz. Muhammed (sav) gelmiştir." dedi.

 "Resulullah'ın yolundan gidersek, Müslümanlar bu zelilliği yaşamayacaktır"

Müslümanların Hz. Muhammed'in yolundan gitmedikleri için zulme uğradıklarını söyleyen Tunç, "Resulullah (sav), hayatının bütün alanlarında, doğduğunda ve ona vahiy geldiği güne kadar, yine o günden vefat edeceği güne kadar 63 yıl süre içerisinde insanlara hakkı, barışı ve adaleti anlatmıştır. Risalet kitabı kapanmıştır. Bir daha peygamber gelmeyeceğine göre o zaman şuna dikkat etmemiz lazım. Bugün de insanlık yoldan sapmış; haktan, barıştan, adaletten ve insanlıktan uzaklaşmıştır. Bugün de güçlü olan güçsüze zulmediyor. Dikkat edin, bugün İslam âleminin her tarafında kan ve gözyaşı var. Hepimiz televizyonlarda görüyoruz.  Arakan'daki Budistler Müslümanlar diri diri toprağa gömüyor, diri diri ateşe atıyorlar. Küçücük çocukları gözlerini kırpmadan katlediyorlar. İşte bu yoldan sapma değil de nedir?  Veya bugün Suriye'de, bugün Irak'ta, Müslümanların yaşadığı farklı farklı coğrafyalarda, eğer Müslümanlar zulüm altındaysa, eğer Müslümanlar ağlıyorsa, demek ki Müslümanlar yoldan sapmıştır. Hz. Muhammed'in yolundan gitmiyoruz demektir. Eğer biz Resulullah'ın yolundan gidersek, inanın şu anda Müslümanlar bu zeliliği yaşamayacaktır." şeklinde konuştu.

Son olarak ise Tunç, Hz. Muhammed'in insanlık arasında barışa ve adalete çok dikkat ettiğini ifade ederek sözlerine son verdi.

Okunan mevlid-i şerifin ve getirilen salavatların ardından program, köy imamı Mehmet Sarısaç'ın yaptığı dua ile son bulurken, katılımcılara şeker ve lokum ikram edildi.

İLKHA


















































 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.