Adnan Oktar suç örgütüne yönelik yapılan operasyon, oldukça geciktirilmiş bir operasyon oldu. Bu adam ve organizasyonu yıllardır, güya İslami bir söylem ve kimlikle büyük bir ifsat çalışmasını sürdürüyordu. Son dönemde A9 televizyon kanalıyla bu tahribatını bütün toplum kesimlerine ulaştırıyordu. Bu sapkın güruh her türlü melaneti işlemekten geri durmuyordu.

Resmi makamlar bu güruhun sapkınlıklarını, tahrifatlarını ve tahribatlarını bir gün olsun engellemeye kalkmadılar. Herhangi bir müeyyideye tabi tutmadılar, hatta birçok yerde belki de kendilerinin maddi imkân ve devşirdiği bazı insanlarla önü bile açılmaya çalışıldı. Bugün onu yerden yere vuranlar da bu süreç içerisinde bu sapkınlıklarına ses çıkarmadılar.

Ama ne zaman casusluk iddiaları, kara para aklama işin içine girdi, resmi makamlar olaya el attı. Daha yeni yeni sapkınlıkları konuşulmaya başlandı. Hatta bu iğrençlikleri askeri casusluk iddialarını da geride bıraktı. Öyle ki sanki etrafına topladığı kediciklerden dolayı derdest edildi. Oysa işlediği askeri casusluk iddiaları olmasaydı, binlerce kediciği daha istismar etseydi, belki de hiçbir takibata uğramayacaktı. Hele İslam'a ve dindarlara yapmış olduğu hakaretleri kimse duymayacaktı bile.

'Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz' denilmiş ya; bu adam ve şebekesinin yaptığı tahribat ve onun eliyle uygulamaya konulan ifsat projesinin bütün iğrençlikleri ortadadır. Hoca lakabı olmasaydı ve yaptıklarını İslam'a mal etmeseydi, yaptığı iğrençliklere lanet okur geçerdik. Tıpkı onun gibi benzer birçok yapının kurumsal olarak yaptıkları iğrençlikler gibi. Ancak bu şahsın yaptıkları İslam'a ve dindarlara açıkça hakaretler içermektedir. Bunun hukuk önünde cezalandırılması gerekiyor. Hatta İslami STK'lar ve kanaat önderleri uğradıkları hakaret ve haksızlıklara karşı bu davaya müdahil olmalıdırlar.

İşin daha iğrenç tarafı ise sırtlanlar gibi pusuda bekleyen bazı karanlık mihrak sözcülerinin, bu sapkın yapı üzerinden bütün İslami cemaatleri suçlu gösterme hokkabazlığıdır. 'Hele sırada hangi cemaat var' şeklinde adeta resmi makamlara ellerini çabuk tutmalarını ima ederken, öbür tarafta sapkın Adnan Oktar ve çetesini İslami bir cemaat olarak nitelendirme cambazlığını sergilemektedirler. Oysa gerçek niyetleri bu sapkın güruh üzerinden İslami cemaatleri suç örgütleriymiş gibi bir algı oluşturmaktır.

Oysa 15 Temmuz gecesi İslami cemaatlerin tamamının meydanlara indiğini; ihanet, işgal ve darbe girişimine imanla dolu göğüslerini kurşunlara karşı siper ettiklerini bütün millet canlı yayınlarda gördü. 250'den fazla vatan evladının şehit olduğunu ve bu şehit olanların tamamının İslami camialara mensup yiğitler olduğunu ehli insaf olan herkes net olarak bilmektedir. Ve yine biliyoruz ki, bu yiğit insanlar kurşunlara hedef olurken, bazılarının da korkakça ATM kuyruklarında para çektiklerini, AVM'lerde makarna kuyruklarında tir tir titrediklerine de şahit olduk.

Bugün İslami camialara Oktarcılar üzerinden saldıranların, 15 Temmuz gecesi makarna kuyruklarında bekleyenler olması bizi şaşırtmamalıdır. Zira 15 Temmuz'un hemen ertesinde FETÖ üzerinden de yine dindar insanlara sistematik bir saldırı başlatılmıştı bu 'ATM kuyrukçuları' tarafından.

Bugün İslami camiaları hedefe koyanların, FETÖ, Adnan Oktar ve çetesi kadar karanlık dehlizlerin beslemeleri olduğunu bu dindar halkın unutmaması gerekmektedir.