Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu tarafından koruma altına alınan 133 yıllık tarihi cami, restorasyon çalışması sonrası ibadete açılmış, daha sonra ise sebebi bilinmeyen bir nedenden ötürü kapısına kilit vurularak ibadete kapatılmıştı.

Siirt Karakol Mahallesi sakinleri, tarihi caminin ibadete açılmasını, çocuklarının ise Kur'an ile buluşmasını beklerken tinerci ve sarhoşların mekânı haline gelen cami, saat 4.30 sıralarında kundaklandı.

Haber verilmesi üzerine olay yerine itfaiye ve polis ekiplerine sevk edildi. Yangın, itfaiye ekiplerinin uzun uğraşları sonrası söndürülürken cami, kullanılamaz hale geldi.

"İbadete açılacağı yerde cami kapısına kilit vuruldu"

Yaklaşık 4-5 yıldır camide ibadet edilmediğini, caminin bakım ve onarımı yapılması sonrasında ibadete açılacağı yerde kapısına kilit vurulduğunu ifade eden Hüseyin İnan, caminin en sonunda tinerci ve sarhoş kişiler tarafından yakıldığına dikkat çekti.

Caminin sabah 4.30 sıralarında kundaklandığını ifade eden İnan, olayı şu şekilde anlattı:

Sabah namazına kalktığında bir duman gördüm, ilk başta bu dumanın bacadan çıktığını zannettim ama daha sonra alevlerin yükselmesiyle caminin yandığını anladım. Hemen itfaiye ve polis ekiplerini aradım. Gelen ekipler tarafından müdahale edildi ve yangın söndürüldü. Cami uzun zamandır kaderine terk edilmiş. Buna devlet veya müftülüğün müdahale etmesi gerekirdi. 200-300 yıllık tarihi bir cami. Normalde Allah'ın evinin kapatılması büyük bir günahtır. Yetişkinlerin ve çocukların burada ibadet etmesi, Allah'ı tanımaları gerekirken, caminin kapısına kilit vuruldu. Devlet yetkilerinin hiçbiri bunu görmüyor mu? Kaç akşam burada tinerciler ve sarhoşların olduğunu gördüm. Polis onları götürüyor ertesi gün yine aynı manzara ile karşılaşıyoruz.

"Caminin yandığını gördüğümde içim yandı, sonuçta Allah'ın evi, yarın huzura çıktığımızda nasıl hesap vereceğiz." diyen İnan, mahalle sakinlerinin, korktukları için sarhoş ve tinercileri şikâyet edemediklerini kaydetti.

"Allah'ın evi sarhoş ve tinercilerin mekânı haline geldi, yetkililer bunu görmüyor mu?"

Caminin en kısa zamanda onarımdan geçirilerek açılması gerektiğini ifade eden İnan, çocukların Allah'ı tanıması ve Hazreti Peygamber'i öğrenmesi gerektiğini söyledi.

İnan, "Allah bize; 'Sen gördüğün halde neden tepki göstermedin?' diye soracak. Peygamberimiz bir Hadis-i Şerif'te 'Bir yanlışı gördüğünde elinle düzelt, elinle düzeltemezsen dilinle, dilinle düzeltemezsen kalbinle buğzet.' diye buyuruyor ama biz bunun hiçbirini yapmıyoruz. Allah'a nasıl hesap vereceğiz? Yetkililer buraya bir bakım ve onarım yapmalı ve görevli tayin etmeli ki çocuklarımız camiye gelip Allah'ı tanısınlar. Zaten ahir zamandayız, cami açılsın ki belki kötü yolda olanlar gelip tövbe eder, doğru yolu bulurlar. Her gece yarısı tinerciler camiye gelip tiner çekiyorlar, 1-2 saat sonra da sarhoşlar geliyor, onlar da içki içiyorlar. En sonunda camiyi yaktılar. Allah bizi seviyor ki caminin yandığını fark ettik, yoksa alevler mahalleyi sarabilir, insanlar zarar görebilirdi. Mahalleli kendilerine zarar gelir endişesiyle şikayetçi olmaktan korkuyor, Allah'tan değil de kulundan korkuyorlar." diye konuştu.

"Milletin bu tür olaylara tepki göstermesi, devletin ise konunun üzerinde durması gerekir"

Caminin tinerci ve sarhoşların mekânı haline geldiğini ve bunu engellemek için de ellerinden bir şey gelmediğini ifade eden Hasan Demir, bunun devletin görevi olduğunu ve bu tür olayları engellemesi gerektiğini söyledi.

Demir, "Cami Allah'ın evidir. Caminin yakılması çok vahim bir durumdur. Eğer devlet, balici ve tinercilere bir baskı uygularsa buraları mesken tutmaz, tahrip etmezler. Milletin bu tür olaylara tepki göstermesi, devletin ise üzerinde durması gerekiyor. Camiyi bu hale getirenlerin Allah cezasını versin. Tinerci ve balicilere karşı elimizden bir şey gelmiyor, devletin bunu çözmesi gerekiyor. Maalesef cami, tinerci ve sarhoşların yeri olmuş, en sonunda da yakmışlar." dedi.