Yok, aklınıza şöyle bir ihtimal gelmesin; “Savaş bundan sonra Avrupa topraklarında” derken, Türkiye, Akdeniz’de verdiği mücadeleyi Avrupa’nın içlerine veya bir bölümüne kadar götürecek diye bir düşüncem yok.

Ne bileyim, hamasi duyguların zirve yaptığı şu günlerde benim de böyle bir heyecana kapıldığımı düşünenler olabilir.

Fakat ben söyleyeceğimi yine söylüyorum; savaş bundan sonra Avrupa topraklarında.

Siz buna ister başarı deyin ister iblisçe bir taktik deyin, ikinci dünya savaşından sonra Batı Emperyalizmi artık savaşı kendi topraklarının dışına taşımıştı.

Altmış milyona varan can kaybı ve yerle bir olan şehirlerden sonra biraz akıllanmışlar kendi aralarında savaşa artık son vermişler, başta Avrupa Birliği olmak üzere ciddi kurumlar oluşturmuşlardı.

Savaşı kendi topraklarının dışında yapmaya özen göstermişler hatta kendi aralarındaki hesaplaşmaları bile başkalarının topraklarında yapmışlardır. Tabii bu arada olan hep Avrupa’dan binlerce kilometre uzaklıktaki mazlum ülkelere olmuştur.

İşte bundan sonra Avrupa savaşı kendi evinde bulacaktır ve bulmuştur da.

Avrupa’nın bundan sonraki bir numaralı düşmanı ülkelerindeki yabancılardır, mültecilerdir, çoğunluğu da Müslümanlardır.

Belki bazılarımız bunun adına savaş denilemeyeceğini, söz konusu yabancıların “rakip” sayılamayacağını, Avrupa’nın kendi faşistlerini kışkırtarak bir katliam veya sürgünle bu işin bitirileceğini söyleyebilir.

İşte bu zannedildiği kadar kolay değildir. Avrupa için bunun tahminlerin ötesinde bir bedeli vardır.

Her şeyden önce dünyada yabancı düşmanlığına karşı direnen en aktif kesimler de Avrupa’da bulunmaktadır.

Hem ben savaş artık Avrupa topraklarında derken illa ki yabancıların galip geleceği iddiasında değilim, isterse mağlup olsunlar. Ama şu bir gerçektir ki onlar şu ana kadar Avrupa’nın kendi topraklarında buldukları en güçlü rakipleridir.

Daha da önemlisi; söz konusu mültecilerin ve yabancıların hepsinin Avrupa üzerinde analarının sütleri gibi hakları vardır.

Onlar ülkeleri işgal edilenlerdir, onlar ülkelerinin yer altı ve yer üstü zenginlikleri yağmalananlardır hem de Avrupa tarafından yağmalananlardır.

Onlar, ülkelerinin Batı taşeronu diktatörlerin baskılarına tahammül edemeyenlerdir.

Ve şimdi bu milyonlar artık Avrupa’dadır.

Avrupa’nın mağlubiyetini öyle dışarıdan gelecek düzenli ordulardan beklemeyin, şimdilik ufukta böyle bir şeyin göründüğü yok.

Evet, bundan sonra savaş Avrupa’dadır, hem de Avrupa’nın göbeğinde, Paris’te, Berlin’de, Londra’dadır.