​Seçimi boykot eden Ovabaşı köylüleri İLKHA’ya konuştu

​Seçimi boykot eden Ovabaşı köylüleri İLKHA’ya konuştu

​Mardin’in Midyat ilçesinde hizmet alamadıkları gerekçesiyle 24 Haziran seçimlerini boykot ederek sandığa gitmeyen Ovabaşı sakinleri, İLKHA’ya konuştu.

Mardin’in Midyat ilçesi Şenköy Mahallesi muhtarlığına bağlı Ovabaşı (Qastalunê) köyü sakinleri yıllardan beri altyapı, çevre temizliği, sağlık ocağı, yol, su gibi zaruri ihtiyaçlarının karşılanmaması ve hizmet alamadıklarından dolayı 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve 27'nci Dönem Milletvekili seçimlerini boykot ederek sandığa gitmemişlerdi.

50 haneli 350 nüfuslu köyün son seçimde 170 seçmeni bulunmaktaydı. Bu seçmenden çok azı hariç köylülerin çoğunluğu seçimi boykot ederek sandığa gitmediler.

Mağduriyetlerini İLKHA mikrofonuna anlatan köy sakinleri, seçimi boykot etmelerinin tek sebebinin hizmet alamadıklarından olduğunu söylediler.

"Sadece seçim zamanı gelip söz veriyorlar, sonra hiç uğramıyorlar"

Köyün eski muhtarlarından Hıdır Deniz, seçimi boykot etmelerinin tek sebebinin hizmet almamaları ve verilen sözlerin tutulmaması olduğunu söyledi.
Deniz, "Seçimi boykot etmemizin sebebi, cumhurbaşkanımız veya devletimize bir tepki değildir. Bizim tepkimiz buradaki yetkilileredir. Tek sıkıntımız Şenköy’den ayrıldıktan sonra herhangi bir hizmet almadık. Köy sorunlarımız çoktur, her zaman söz verip yapmıyorlar. Köyümüzün kanalizasyon sorunu vardır, çöplerimiz köy içine dökülüyor, çöplerimiz toplanmıyor, bu çöpler yüzünden hayvanlarımız öldü. Bu yüzden bizde seçimi boykot edip sandığa gitmedik. Şenköy’den tekrar ayrılıp kendi başımıza muhtarlarımız olsun, köyümüzün hizmetini köyümüzde yapalım. Sadece seçim zamanı gelip bir söz veriyorlar ondan sonra uğramıyorlar." dedi.

"Köyümüze hizmet gelmeden boykota devam edeceğiz"

"Köylerine sağlık ocağı, yol, kanalizasyon, çöp konteynırları, okul ve cami lojmanı gibi hizmetlerin yapılmayana kadar seçimleri boykota devam edeceklerini belirten köy sakinlerinden Yahya Deniz şunları söyledi:

"Köyümüzde seçimi boykot etmenin sebepleri seçimlerden önce vaatlerde bulundular ve hiçbir vaat yerine getirilmiyor. Eskiden köyümüz kendi başınaydı ve daha iyi hizmet alabiliyordu. Şenköy Mahallesi’ne (belde) bağlandıktan sonra hiçbir çalışma olmadı. Köyümüzde görmüş olduğunuz gibi her tarafı çöp götürüyor, kanalizasyon şebekemiz patlamış durumda, vaatlerde bulunup yollarımızı yapmıyorlar. Bu nedenlerden dolayı köyümüz cumhurbaşkanımıza başbakanımıza herhangi bir tepkimiz yok ama bizim tepkimiz buradaki yetkilileredir. Önem verilmiyor bizim köye. Mahalle olduktan sonra il başkanı, belediye başkanı ve milletvekillerine başvuru yapıldı ona rağmen hiçbir hizmet görmedik. Özellikle belediyelerimizden hizmet görmedik. Şöyle bir sıkıntımız var vergiye tabiyiz, buna rağmen hiçbir hizmet görmüyoruz. Bundan dolayı köyümüz bir olup seçimi boykot ettiler. Yetkililere tekrar sesleniyorum seçimlerden önce yapılan vaatlerinizi niye yerine getirmiyorsunuz. Köyün son durumunu görüyorsunuz, gelip burayı kazdılar ve öylece bırakıp gittiler. Seçimden sonra hiçbir iş yapılmıyor. Her zaman halimiz budur. Yıllardır bu şekilde devam ediyor. Ayrıca su depomuz su kaçırıyor. Açıldığı zaman su israfı oluyor evlere ulaşmıyor. Her taraftan patlak su dışarıya akıyor. Yetkililerden bir an önce köyümüze bir hizmet bir yardım eli uzatılmasını istiyoruz ve şunu söylüyoruz köyümüze hizmet gelmeden seçimlere girmeyeceğiz boykota devam edeceğiz. Köyümüze hizmet istiyoruz fazladan bir şey istemiyoruz. Köylümüzdeki pisliklerden dolayı hayvanları telef oldu, yollarımız hakeza bozuktur. Çöplerimiz toplanmıyor, köy sorunlarımız saymakla bitmez. Ayrıca köyümüzde hiçbir sosyal yardım yapılmıyor yardımlar Şenköy’de takılıyor. Hasta vatandaşlarımız var, hizmet görmüyoruz okulumuz çöplüklerle yan yanadır. Bu pislikler yüzünden öğrencilerimiz hastalanıyor." diye konuştu.  

Köy sakinlerinden engelli Şehmus Deniz de "30 yıldır köyde yaşıyorum hiçbir hizmet yapılmıyor. Engelli olarak Belediye ve İŞKUR’a başvurdum bana yardımcı olmadılar. Kendi adamlarına iş veriyorlar." iddiasında bulundu.

Samet Bahtiyar ise "Arkadaşlarımın dediği gibi köyümüz mağdur durumdadır. Bizim köy ile Şenköy arasında 6 kilometre yol var ama bizim muhtarımız bir. Yetkililerden köyümüzün Şenköy’den bağımsız kılınıp sorunlarına el atılmasını istiyoruz. Köylümüzde engellilerimiz, yaşlılarımız var hepsi de mağdur durumdadır. Bize hiçbir yardım ulaşmıyor, hepsine el koyuyorlar. Yollarımızın halini zaten gördüğümüz hepsi bozuk, etraf çöp içinde haftada bir, bir inek telef oluyor. Çocuklarımız hastalanıyor kimsenin de bu duruma el attığı yok. Hepsine de başvurduk belediye, İl Meclisine Kaymakama başvurduk, hepsine tek tek başvurduk ama hiç kimse yok yetkililerden yardım bekliyoruz." dedi.

"Köyümüze 'tınne' muamelesi yapılıyor"

Yetkililerin ilgilenmemelerinden dolayı köylerine Midyat’ta çekilen filme konu olan 'tınne' (yok) adını da verdiklerini belirten Şehmus Akman, "Kaç yıldır köyümüzde hiçbir hizmet gelmiyor. Seçim zamanında geliyorlar, söz veriyorlar. Seçim bittikten sonra yine aynı. Gelen giden yok. İşte gördüğünüz gibi caminin lojmanı yok, imam her ay bir evde duruyor. Her taraf çöp görüyorsunuz anlatmaya gerek yok. Sorunlar çok. Sağlık ocağı yok, öğretmen burada kalmıyor. Bizim istediğimiz köyümüzü Şenköy’den ayırsınlar. Başka bir şey istemiyoruz. Bizim adımıza gelen bütün yardımlar Şenköy’de takılıyor. Bizim köyü yok sayıyorlar. Zaten tabelaya yazdık, burası 'tınne' diye. Muhtar hayatında bir defa gelmemiştir. Köyün sorunu var mı yok mu demiyor. Sadece seçim zamanı bizi hatırlıyorlar. Seçimden sonra 'tınne' köyüyüz." ifadelerini kullandı.  

Köylerinin başlıca sorunlarını anlatan Abdullah Kurt, "Ben de bu köyün bir sakiniyim, gördüğünüz gibi her çöp, çöpün vergisini veriyoruz çöpümüzü temizleyip kaldıran yok. Şenköy’e bağlıyız bir an önce Şenköy’den ayrılmak istiyoruz. Özgür olmak istiyoruz. Elektriklerimiz kesiliyor 20 defa arıyoruz bir ekip gelene kadar. Ama Şenköy’de saniyesinde ekip geliyor. Sokak lambalarımız 20 gün bozuk kaldı, kanalizasyonlarımız patlak. Suyumuz adamakıllı gelmiyor. Yollarımız zaten berbat. 6 kilometrelik yoldur. Şenköy’ün dağlarına bile beton asfalt yaptılar. Gördüğünüz gibi bizim yollarımız bozuk ve yarım bırakılmış. Arabalarımız gelemiyor. Camii ve okul lojmanımız yok. Öğretmen saat 9.00’da geliyor, 14.00’de gidiyor. Burada kalamadığı için. Mağduruz ve yetkililerden bir ricamız var destek bekliyoruz. Yıldan yıla kendi menfaatleri için geliyorlar. Bizleri her zaman hatırlamalarını istiyoruz. Köyümüzde engelli, ihtiyar ve muhtaç ailelere yardımları gelmiyor ulaşmıyor. Kendi akrabalarına dağıtıyorlar bir şey artarsa artık buraya gönderiyorlar." şeklinde konuştu.

Abdülmecit Can," 74 yıldır seçim günleri gelip gidiyorlar. Seçimden seçime… sonra kimsenin uğradığı yok. Cumhurbaşkanı 'köyleri iyileştirin onlarda çalışma yapın' diyor. Ama kimsenin bir çalışma yaptığı yok. Cami, okul ve çöp bir arada, biz ne yapalım?" diye sordu.

Mehmet Deniz, "Köyümüz Şenköy’e bağlı olduğu için hizmet alamıyoruz. Altyapı sistemimiz hepsi bozuk, çocuklarımız zehirleniyor, hayvanlarımız ölüyor, 10 yıldır hiçbir fayda görmüyoruz. Önceden daha iyi hazmet alıyorduk. Yollarımız bozuk, altyapı hiç yok. Gördüğünüz gibi yollar bozuk."

"Bu nasıl bir devlet anlayışıdır anlayamadık"

Bu aksaklıklardan en çok etkilenen kadınlar ise hizmet alamadıklarından şikâyet ettiler özellikle sağlık ocağı, su ve kanalizasyon sorununun çözülmesini istediler.

Şükran Deniz," Çok şikâyetlerim var. Geçen hafta benim oğlum düştü. Yola kadar yürümek zorunda kaldım. Köyde sağlık ocağı yok. Kendi kendimize tedavi yapıyoruz. Hizmet alamıyoruz. Nasıl bir devlet anlayışıdır anlayamadık. Hiçbir hizmet alamıyoruz. Artık güzel şeyler görmek istiyoruz. Çok bir şey istemiyoruz. Hak ve hakikat neyse onu bekliyoruz, ne olur rica ediyoruz. Artık şu pislikleri görün. Kanalizasyon kokusundan duramıyoruz. Lütfen artık bir şeyler yapalım. Biz de insanız kendileri gelip bu durumda yaşayabiliyorlarsa bizde yaşarız. Devlet ne içindir, bizim için değil mi? Niye oya gelince, bir oy bir oydur deyip oy istiyorlar. Biz de hizmet istiyoruz. Tek ricamız şu durumdan artık bizi kurtarın." dedi.

Diyaliz Hastası Nurcan Deniz de "3 yıldır diyaliz hastasıyım. Köyümüze gelip yollarını bozdular. Çöp konteynırları yok, her yer çöp dolu ve hayvanlar ölüyor. İnsanlarımız zehirleniyor. Mesela benim enfeksiyon kapma ihtimalim var. Doktorum bu tür ortamlarda yaşamamam gerektiğini söyledi. Yollarımız çok bozuk. Gidip geldiğimde beni çok rahatsız ediyor. Mide bulantısı geçiriyorum. Sağlık ocağı istiyoruz. Yollarımızın yapılmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.

Abdulkerim Aktürk, "Bu köyde yaşıyoruz her yer çöp. Çöpler içinde yaşıyoruz. Zehirli atıklar var. Köy çok kötü kokuyor." ifadelerini kullandı.

İLKHA

 



































































HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.