Geçen yazımızda seçimleri HÜDA PAR açısından değerlendirmeye başlamıştık ve HÜDA PAR’ın 10 sebepten dolayı başarılı olduğunu söylemiş ve bunlardan ilk beşini yazmıştık. Bu gün geri kalan beş maddeyi yazalım.

6. Kürtler açısından yakın tarihimizin en acı yılları hiç şüphesiz 1990’lı yıllardır. Cumhuriyet Türkiye’sinin en çok faili meçhul olayı bu yıllarda yaşanmıştır. 1990’ların başından 2000’e kadar, bölgede bu çatışmalardan bir şekilde zarar görmeyen, canı yanmayan, bir yakınını kurban vermeyen hiç bir Kürt yok gibidir. Ancak seçim öncesi, Kürt’lerden rahatsız olan derin devlet ve PKK/BDP sürekli olarak PKK-Hizbullah çatışmasını tekrar başlatabilecek provaktif olaylar geliştirdi. PKK/BDP hal ve hareketleriyle derin devletin ekmeğine adeta yağ sürdüler. Vahşi kurtların kirli oyunlarını sergileyebileceği puslu bir hava oluşturdular. HÜDA PAR seçim büroları, parti binaları, üye ve gönüllülerine 200 den fazla fiili saldırıda bulundular.

Ancak bütün bunlara rağmen HÜDA PAR oynanmak istenen oyunu gördü ve aklıselimini muhafaza ederek, Kürt halkını yeniden yaşanabilecek birçok acıdan kurtardı. Sizce bu HÜDA PAR’ın başarısı değil de nedir.

7. Halkın İslami değerlerden ve İslami yaşamdan olabildiğine uzaklaştığı günümüzde net İslami söylemlerle halkı ikna etmenin güçlükleri elbette vardır. Bu nedenle Pakistan, Endenozya, Malezya ve Bangladeş gibi birçok halkı Müslüman devletlerde İslami Partiler muhalefette kalıyorlar. Ancak şu unutulmamalıdır ki bu ülkelerde bile İslami Partiler, aldıkları oy oranıyla kıyaslanamayacak bir “baskı grubu” oluşturarak toplumun ve siyasetin dindarlaşmasına ciddi katkılar sağlıyorlar. Bu durum gösteriyor ki İslamî partiler iktidara gelmeseler bile ciddi başarılar kazanabiliyorlar.

Bölgede henüz bir yıllık bir parti olmasına rağmen HÜDA PAR’ın getirdiği İslami hava ve muhalefet, şimdiden diğer partileri İslam’la olan ilişkilerini yeniden gözden geçirmeye sevk etmiş bile. Bu çerçevede bu güne kadar hep İslam’la arasına mesafe koyan BDP gibi bir partinin bile bu seçimlerde 3 tane başörtülü adayı kazanabilecekleri yerlerden aday göstermesi ve bütün seçim kampanyalarında İslam’la ters düşmemeye büyük itina göstermeleri, sizce HÜDA PAR’ın başarısı değil de nedir acaba.

8. Bu seçimlerde Partiler ve adaylar stratejilerini kendi başarı ve projelerinden daha çok rakiplerini karalama üzerine kurmuştu. Bu nedenle rakiplerini karalama ve çamur atmada adeta birbirleriyle yarışıyorlardı. Bu durum Türkiye siyasetinin ne kadar kirlendiğini bir kez daha ortaya çıkardı.

Bunun tek istisnası, HÜDA PAR oldu. Seçim kampanyasını “Temiz siyaset, Gerçek Adalet” ilkeleri üzerine kuran ve rakiplerine karalama ve iftiralar üzerinden saldırmayan HÜDA PAR, temiz bir siyaset yapmanın da mümkün olduğunu göstererek ve bu ilkeleri siyasi hayatımıza taşıyarak önemli bir başarı kazanmıştır.

9. HÜDA PAR Türkiye siyasi hayatına bu seçimlerle “bismillah” dedi ve seçimleri kaybetmek pahasına bile olsa asla “Ahlaki ilkelerinden” taviz vermedi. Çünkü HÜDA PAR’lılara göre asıl olan, dünyevi mal, makam, oy veya seçimi kazanmak değil, imtihanı ve rıza-yı İlahiyi kaybetmemektir.

İşte bu nedenle HÜDA PAR bazı partilerin yaptığı gibi sırf seçimleri kazanabilmek için çevresi geniş ama dinen, ahlaken zayıf, Allah korkusu olmayan adayların peşine düşmedi. Kapısını çalan o tür insanlara itibar etmedi ve hep “ yanlış adaylarla kazanmaktansa, doğru adaylarla kaybetmenin daha iyi olacağını” vurguladı.

Şimdi siz söyleyin HÜDA PAR’ın her şeye rağmen bu ilkeli ve ahlaki duruşunu muhafaza etmesi büyük bir başarı değil midir?

10. HÜDA PAR, bütün olumsuz şartlara ve daha önce bir seçim tecrübesi olmamasına rağmen, çok kısa bir sürede olağanüstü organize oldu ve seçimlerde de asla küçümsenmeyecek bir oy aldı. Gücü ve etkinliği ise aldığı oy oranın çok çok üstünde. Çünkü HÜDA PAR, bu seçimlerde sahip olduğu kitlesiyle çok kısa sürede olağanüstü organize olup kimsenin hayal bile edemeyeceği işleri başarabildiğini bir kez daha dost düşman her kese gösterdi.

Bu seçimlerle HÜDA PAR fidanı Türkiye’de başarıyla dikilmiştir. Artık meyve vermesi için sadece bahçıvanların ağaçlarına sahip çıkması, zaman zaman sulaması ve bir de bu ağacın meyve vermesi için kaderi ilahinin takdir ettiği zamanın gelmesi gerekmektedir.

Öyleyse Ey İnananlar; sevinin ve birbirinizi müjdeleyin, emin olun ki bu fidan kısa sürede büyüyecek ve meyve verecektir.