30 Mart 2014 tarihinde dünya seçim tarihinde eşi zor görülür bir seçimi geride bıraktık. Kavgalar, gürültüler, iftiralar, hile ve tuzaklarla dolu bir seçim kampanyası izledik hep beraber. Özelikle Doğu ve Güneydoğu’da seçim çalışmalarında istenmeyen görüntüler çıktı ortaya. Kuşkusuz bu çirkin görüntülerin yaşanmasında BDP’li yöneticilerin hal, hareket ve tavırları da son derece etkili oldu.

Daha önceki yazılarımızda seçim sonuçlarını AK Parti ve CHP açısından değerlendirmiştik. Bu günkü yazımızda HÜDA PAR açısından seçimlerin değerlendirmesini yapacağız.

Rakamlar üzerinden HÜDA PAR’ın değerlendirmesini yaparsak yanılırız. Çünkü HÜDA PAR’ın aldığı oy oranları kuşkusuz düşük gözüküyor. Ancak seçim sonuçları birçok açıdan değerlendirilmelidir. Farklı açılardan baktığımızda aslında seçimlerin galibinin HÜDA PAR olduğu açıkça görülecektir. Hatta şöyle diyebiliriz, HÜDA PAR 10’da 10 kazanmıştır, hiçbir şey kaybetmemiştir.

Şimdi HÜDA PAR’ın nasıl kazandığını 10 maddede görelim:

1.HÜDA PAR seçimlerde başarılı olmuştur, çünkü HÜDA PAR’ın temsil ettiği inanca göre asıl olan dünyevi mal, makam, oy veya seçimi kazanmak değil, imtihanı ve “Rıza’yı İlahiyi” kaybetmemektir. HÜDA PAR kurulurken parti yetkilileri şehir şehir, ilçe ilçe dolaştılar ve siyaset ile partinin kendileri için; halka ulaşmada, İslami ve insani değerleri yeniden ihya etmede, Müslümanları ifade etmede, kirli algıları temizlemede, insanları doğruya ulaştırmada, idare makamları üzerinde söz sahibi olmada ve hizmet makamlarında adaleti tesis etmede bir araç olduğunu ifade ettiler. Parti kurmadaki amaç ve hedeflerini bu şekilde belirlediler.

30 Mart seçimleriyle HÜDA PAR bu amaçlarının birçoğuna ulaşmış, bazılarına da daha çok yaklaşmıştır, öyleyse HÜDA PAR bu seçimlerden başarılı çıkmıştır.

2.Yukarıda ifade ettiğimiz gibi baştan beri bu partinin amacı aziz İslam davasına ve mazlum Müslüman halka hizmet edebilmek için Müslümanları söz sahibi yapabilmekti. HÜDA PAR 30 Mart seçimleriyle bu amacına daha çok yaklaşmıştır. Çünkü bu seçimler sayesinde başka şartlarda ulaşma imkânı bulunamayan birçok yer ve kişiye ulaşılmış ve “dava” anlatılmış. Yüz binlerce ev ve esnaf ziyareti yapılmış, yeni insanlarla tanışılmış ve dava onlara götürülmüş, birçok insanın hidayetine vesile olunmuştur. Seçim kampanyası boyunca 100’e yakın şehir ve ilçe meydanında yoğun halk katılımlı mitingler yapılarak, bu ülkede Müslümanların da olduğu, halkımızın sorunlarına aziz İslam’ın da bir çözüm reçetesi olduğu haykırılmıştır.

Sonuç olarak da HÜDA PAR seçime girdiği bütün yerlerde 3. büyük parti olarak artık söz sahibi olmuştur. Artık bölgede HÜDA PAR ve onun şahsında Müslümanlar dikkate alınmadan, onlara söz hakkı verilmeden alınacak hiçbir kararın meşruiyeti olmayacaktır. Seçime girilmeden bu başarılardan hiç birini yakalama imkânı olmadığına göre ve HÜDA PAR seçimlere girerek bu başarıyı kazandığına göre, HÜDA PAR bu seçimde başarılı olmuştur.

3. Aralık 2012’de açılan HÜDA PAR henüz bir yıllık bir partidir. Hiçbir sermaye ve güç grubuna dayanmadan kendi kıt imkânlarıyla kısa bir süre içinde gerekli teşkilatlanmasını tamamlayarak, büyük bir koordinasyon içinde seçime girebilmesi bile başlı başına büyük bir başarıdır.

4. BDP gibi partiler maalesef bölgede kendilerinden başkasına yaşam hakkı tanımak istemiyor veya en azından korku ve baskıyla rakiplerini ve onlara oy verebilecek seçmenleri sindirmek istiyor. Oysa adil seçimlerin temel koşulu çok seslilik ve halkın özgürce tercih yapabilmesidir. Bu seçimler bir kez daha göstermiştir ki, TV ekranlarında veya halkın karşısında övüne övüne demokrasiden bahseden BDP’liler, iş uygulamaya gelince helvadan bir put gibi barış ve demokrasiyi gözlerini kırpmadan yiyebilmektedirler. Sürekli bir korku ve baskı ortamı oluşturmak suretiyle rakiplerini yarış dışı bırakmaya çalışıyorlar.

BDP’LİLERİN bu amaçla ısrarla saldırmasına ve sadece son iki ayda taşlı, molotoflu, bıçaklı, ses bombalı 200 saldırıya uğramasına rağmen sahada varlığını gösteren, 100’e yakın şehir ve ilçe meydanında halkla bütünleşip kitlesel mitingler yapabilen HÜDA PAR elbette bu seçimlerden başarıyla çıkmıştır.

5. Seçim kampanyası süresince BDP’liler tarafından HÜDA PAR’a 200 den fazla fiili saldırının düzenlenmiş olması bölgede seçim sonuçlarının halkın iradesini hakkıyla yansıtmadığının en büyük göstergesidir.

Güneydoğu gibi çok zorlu bir coğrafyada henüz kurulmuş ve ilk kez seçime giren Hüda-Par‘ın Batman, Diyarbakır, Bingöl ve Mardin başta olmak üzere seçime girdiği bütün bölgelerinde belli bir oy orana ulaşması büyük bir başarıdır. Oranlar az görünebilir ama bu hâliyle bile HÜDA PAR, BDP ve AK PARTİ’den sonra üçüncü siyasi güç olarak bölgede kendisini göstermeyi başarmıştır. Hem de çok kıt imkânlar ve bütün tehditlere, engellemelere rağmen. Gelecekte Güneydoğu’da HÜDA-PAR’ın çok daha büyük bir çıkış yakalayacağını şimdiden söyleyebiliriz.

Bu sonuç da kuşkusuz HÜDA PAR’ın bu seçimlerden başarılı çıktığını gösteriyor.

Gelecek yazımızda devam edelim, inşallah.